Kimlik inşasında eğitimin rolü

A -
A +
Kimlik kavramıyla ilgili kafamız biraz karışık. Psikoloji ve sosyoloji bilimi bir sürü farklı tarif yapmış. Ama biz oralara girersek çıkamayız. En iyisi halkın arasına girip, kimliğin nasıl algılandığına bir bakalım.
Tanışırken ilk olarak “Memleket neresi?” diye soran kişi, kimliğe coğrafi bir anlam yüklemiş demektir. Veya ilk tanıştığı kişiye, “Kimlerdensin?” diye soran kişi için kimlik, bir gruba ait olmak anlamına gelir.
Eğer “Ne iş yapıyorsun?” sorusu öndeyse, bu sefer kimliğin toplumsal rolle ilgili bölümü ön plana çıkar. Kavga ederken “Kimsin ulan sen?” diye bağıran veya “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” diye diklenen kişi için de kimlik, bir statü göstergesidir.
Gördüğünüz gibi farkında olmasak da herkesin kimlik kavramına yüklediği anlamlar farklı. Çünkü yaşadığımız yüzyılda kimlik, doğuşta verilen sabit bir değer olmaktan çıkıp, inşa edilebilen bir kavram hâline geldi. Özellikle İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra toplumsal eşitsizliğin artması sonucunda, farklı kimlikler oluşturulup üzerlerine fiyat etiketleri yapıştırıldı.
Modern insana “İstediğin kimliği seçmekte özgürsün” sloganıyla, çoktan seçmeli bir özgürlük dayatması yapıldı. Henüz kendisiyle bile tanışamamış gençler, “kullan-at” kimliklerin fragman tadındaki sunumlarından etkilenerek rolden role girdiler.
Toplumun beklentisiyle kişinin hissettiği arasındaki fark açıldıkça, ortalık karıştı. Tercihe bağlı bir kimlik edinme eylemi giderek daha yorucu bir hâl almaya başladı.
Ve sonuçta “verilmiş kimlik” ile “kazanılmış kimlik” arasında yaşanan çatışma, “aidiyet” ve “öteki” kavramları arasındaki gerilimi tetikleyerek, toplumsal ayrışmayı doğurdu.
 
Kimlik kavgaları
 
Geçmişle hiç bağ kurmadan sadece bugün üzerinden yapılan bir kimlik inşasını, temeli zayıf bir inşaat projesine benzetebiliriz. Temel zayıfken ne kadar kat çıkılırsa çıkılsın, binanın ufacık bir sarsıntıda yerle bir olması kaçınılmazdır. Çünkü yarınla ilgili hayallerimiz, ancak dünle bugün arasında kurduğumuz ilişki nispetinde gerçekleşebilir.
Ancak kültürel değerlerin kimlik inşasındaki rolü belirlenirken, kişinin özgür ve bağımsız düşünebilme becerisi yok edilmemelidir. Çünkü bu süreçte ilk katman toplum tarafından atılmalı, sonraki katmanlar ise kişinin kendi özgür iradesiyle şekillenmelidir. Eğer özgür irade yok edilirse, bu sefer oluşan kimlik, sadece temeli atılmış ve inşaatı durmuş bir projeye dönüşür.
Daha da önemlisi, kimlik inşasında kişi tamamen seyirci olursa, diğerlerini ötekileştirme bilinci gelişir. Çünkü kendi kimliğini benimsemeyen bir kişi, yaşadığı çatışmayı ötekileri dışlayarak yenmeye çalışır. Bunun sonucunda da günümüzde sıkça şahit olduğumuz kimlik kavgaları yaşanır.
Bu çatışmayı gidermek ancak kimlik inşasında okulların rolünü anlayabilmemize bağlıdır.
 
Pasaport ve vize
 
Eğitim sistemi kişilere önce kendisini tanıtmalı, daha sonra diğerlerine saygı duyacağı bir kültür iklimi oluşturarak farklılıklar üzerinden zenginleşmeyi teşvik etmelidir. Eğer farklılıklar bir zenginlik olarak sunulmazsa, birey bütün hayatını kendisine benzemeyen kişilerle mücadele ederek harcar.
Empati kavramını içselleştirmeden sadece cümle içinde kullandıran bir eğitim sistemi, akademik anlamda ne kadar başarılı olursa olsun, eğitimin en temel amacından uzaklaşmış olur.
Öyleyse eğitimde kimlik inşası kurgulanırken, kişiye evrensel anlamda dışlayıcı olmayan yerel bir duruş ve öze yabancılaşmaya sebep olmayacak kadar evrensel bir bakış kazandırılması hedeflenmelidir. Amaç, kültürel değerler ve evrensel hukuk arasındaki dengeyi sınır ihlali yapmadan gözetebilmek olmalıdır.
Müfredatın önemi de burada ortaya çıkar. Çünkü neyin, hangi sırayla öğretileceğini müfredat belirler. Mesela tarih ve coğrafya yakından uzağa doğru öğretilmezse, yerel duruşla evrensel bakış arasındaki ölçü kaçar. Özünden uzaklaşan insan da hiçbir yere yaklaşamaz.
Yabancı bir ülkeden vize alabilmek için, önce pasaport gereklidir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.