Zaman; affetmek ve acımak zamanıdır...

A -
A +
"Biz Allah'ın kullarına nasıl muamele edersek, Allahü teâlâ da, bize öyle muamele eder. Zaman; affetmek, iyilik etmek ve acımak zamanıdır. Öfkelenmek zamanı değildir."
 
Mevlana Halidi Bağdadi hazretleri buyurdu ki: "Şu dört şeyden sakının. Bunlar insanın kalbinin kandilini söndürür, kalbini karartır. Bu dört şey şunlardır: Kibirli davranmak, münakaşa etmek, kızmak ve kin tutmak. [İslam âlimleri, kin tutmaktan kurtulmak için üç şey tavsiye etmişler: Kin tutulan kimseye dua etmek, gıyabında onun iyiliklerinden ve güzel hâllerinden bahsetmek, ona hediye göndermek. Böyle yapınca, kalpteki kin duygusu, güneş karşısında kar ve buzun eridiği gibi erir, kaybolur gider. İnsan kin duygusunun verdiği sıkıntı ve darlıktan kurtulur ve ferahlar."
Hikmet ehli zatlar buyurdu ki: "Biz Allah'ın kullarına nasıl muamele edersek, Allahü teâlâ da, bize öyle muamele eder. Zaman; affetmek, iyilik etmek ve acımak zamanıdır. Öfkelenmek zamanı değildir. Ateşe gidene öfkelenmek mi gerekir, yoksa acımak mı? Allahü tealanın kullarına af, sabır ve merhametle ve yumuşak davranmalıdır. Mahluklar içinde Allah'a en yakın olan, insanın kalbidir. Günahkâr hattâ kâfir olsa da, kalp kırmaktan çok sakınmalı. Rabbimizi en çok inciten şeylerin ilki küfür, ikincisi kalp kırmaktır.
İnsanlarla görüşürken, alışveriş yaparken, nezaket çerçevesinde davranmalı, kızıp öfkelenmemeli. Onlar ne söylerse söylesin, (Sen haklısın) demeli.
Meraklının biri, meşhur bir zata sorar: 
-Efendim herkes sizi seviyor, sizden övgüyle bahsediyor, hâlbuki insanlar çeşitli karakterdedir, bu insanları memnun etmek çok zordur, bunu nasıl başarıyorsunuz?
O sırada kar yağıyormuş, kar her tarafı örtmüş. O zat der ki: 
-Şu pencereden bir bak, ne görüyorsun?
O şahıs, pencereden bakıp, her tarafın bembeyaz karla kaplı olduğunu görüp der ki:
-Efendim her yer kar.
-Peki, kardan başka bir şey görebiliyor musun?
-Kar her tarafı örtmüş efendim.
-İşte bizim sevgimiz kar gibidir, kimin ne kusuru, yaramazlığı varsa hepsini örter, biz de görmeyiz. Kar nasıl, çöpleri, pislikleri, çirkinlikleri örtmüş, her taraf mis gibi bembeyaz manzara içindeyse, biz de daima beyazı, sevgiyi görürüz. Dünyada sevginin hâlledemeyeceği hiçbir şey yoktur. Öfkeyle de hâlledilebilecek hiçbir şey yoktur. Güzel sözle, sevgiyle yılan deliğinden çıkar, size itaat eder. Ama öfkeyle kalkan zararla oturur, eşi, çocuğu ona sıkıntı verir...
Mutlu bir aileye "mutluluğunuzun sırrı nedir?" diye sormuşlar. Şöyle cevap vermiş:
"Birimiz kızdığı zaman diğerimiz susuverir. O öfkeli anda münakaşaya girmeyiz, sözü uzatmayız, birbirimizin cevap vermeyiz ve haklılığımızı ispat etme gayreti içerisine girmeyiz. Konuyu değiştiririz. Başka güzel şeylerden bahsederiz. Bu şekilde güzel geçinip gideriz..."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.