Bir önceki yazımda, Mehmet Altan ve Şahin Alpay hakkında 'hak ihlali var' raporu veren raportör Hüseyin Turan'ın FETÖ'den soruşturulduğunu yazmıştım.
Hüseyin Turan hakkındaki raporun uzun zamandır Hâkimler Savcılar Kurulu'nda bekletildiğini de özellikle not düşmüştüm. Yazı üzerine Hâkimler Savcılar Kurulu dün bir açıklama yaptı.
Başkanvekili Mehmet Yılmaz, FETÖ'nün darbe girişiminden önce veya sonra hâkim ve savcılar hakkında başlatılan incelemede bu kişiyle ilgili FETÖ ile iltisaklı olduğuna dair en küçük bir delil veya emare bulunmadığını söylüyor.
Buraya kadar normal...
Şimdi açıklamanın bundan sonraki kısmını dikkatle okumanızı istirham ediyorum:
"2014 yılında HSYK Genel Kurulu tarafından Malatya'daki Zirve Yayınevi davasındaki hukuki yanlışlar, hatalar üzerine Malatya'da görev alan hâkim ve savcılar hakkında soruşturma başlatıldı.
2015 yılında bakan onayından çıktı. Konuyla ilgili bin 500 sayfalık 33 hâkim savcıyı kapsayan müfettiş raporu 13 Ekim 2017'de tamamlanmış. Malatya'da görev yapan, hatta hala görevde olan hakim savcılar da bu soruşturma içinde. Bu raportör de o dönemde özgürlük hakimiymiş. Bu nedenle soruşturmaya tabi tutulmuş."
Açıklamadaki asıl can alıcı kısım şurası:
"Müfettişlerin tamamladığı rapor HSK Birinci Daire tarafından değerlendirilecek. Dosyada örgüt üyeliğinden değil, örgüt üyesi olmamakla birlikte iştirak iddiası yer alıyor. Yani dosya henüz yeni. Birinci Daire gerekli görürse, cezayı vermek üzere dosyayı İkinci Daireye gönderecek!"
Açıklamanın mealini yapacak olursam, Başkanvekili Mehmet Yılmaz diyor ki:
"Evet, Hüseyin Turan hakkında hazırlanan bir rapor var ama bu rapor FETÖ ile ilgili değil, Malatya'daki Zirve Yayınevi Cinayeti'yle ilgili...”
O zaman gelin, Zirve Yayınevi Cinayeti ile ilgili dosyanın kapağını beraber açalım ve ne olduğuna bir bakalım.