Acı tebessüm...
13 Ekim 2015 01:00
Büyük acının üstüne insanların dudağının kenarına bir küçücük tebessüm koyabilmeyi başaran Milli Takım oyuncularını alınlarından öpmek lazım. O çocuklar o gün kendilerine değil, ülkelerine oynadılar...
O günün sabahıydı ülkenin yıkıldığı an... Bir tren garının önünde yüze yakın insanımızı yok eden bilye parçaları havaya savrulurken Prag'da bir gurup genç maç kahvaltısına oturmuştu...
Lokmalar boğazlarında kaldı...
Maç konuşması bir şeye benzemedi...
Kafe-Break'in tadı kaçmıştı...
Çizilen okların ve taktik planlamanın bir kulaktan girip öbüründen çıktığı dakikalar birbirini kovalıyordu.
Hocaları dik durmaya çalışıyor, takımı da kendisinin bile giremediği havaya nasıl sokacağını düşünüyordu.
Belli ki oyunu tuttuğu sürece ortada kilitleyecek, yerse veya atarsa öne adam atıp hızlanacak ve puan ya da puanları kovalayacaktı.
Çalhanoğlu ile top tutan bir oyun planlamış, golü bulunca da kafasında oynadığı maç istediği hale gelmişti...
O zaman uçması gerekiyordu...
Oyuna Volkan Şen ve Gökhan Töre montajı ile kanat ve hız kazandırdı ve bir futbol ülkesini sahasında yenmeyi başardı...
Maç sonunda konuşacak hali bile kalmamıştı.
Acı çok taze...
Şimdi bu akşamki maçın motivasyonu ve kadro tertibi ile meşgul...
Grubu domine eden takımın huzuruna çıkılacak...
Sonuç ne olursa olsun o meşum günün akşamında bu ülkenin insanlarının dudaklarının kenarına o 'acı tebessümü' konduran bu genç Türkler; görevlerini yapmışlardır...,
Krizler...
Hiç uğraşmayalım...
Yalın gerçek şudur:
Hikmet Karaman ve yönetimi büyük bir kriz olan 'Karaman-Kweuke' çatışmasını yönetmeyi becermiş, Fenerbahçe Yönetimi ise 'Perreira-Van Persie' krizini yönetmeyi başaramamıştır...
Bu iş öyle bir kutlama SMS'i göndererek halledilemeyeceğe benziyor...
POST-İT
Ne ilginç bir futbol figürü bizim hocamız...
Fatih Terim...
Kazanır olmayacak maçı; "çok kısmetli adam" diyerek yorumlanır...
Kaybettiğinde ise "zaten hepsi tesadüftü" derler...
Bahtsız hocam benim...
S-ÖZ:
Şeytan sizin içinizde ise bir provokatöre ihtiyacınız yoktur. (Toba Beta)
Şimdi herkes tazminat ve kupa peşinde. Üç büyüğün üçü de bir şeyler istiyor, ya da istiyor gibi yapıp camialarına umut pompalıyor...