Pencere, çiçek ve çamur...

Batı’ya açılan pencere diye çıkılan yolda ekonomik şifrelerle oynanan bir oyunun tam ortasına düştü Galatasaray...
Rakamlarla bayıltıyorlar milyonlarca gönül verenini...
Kafalarını karıştırıyorlar...
Minarelere kılıf uyduruyorlar...
Bakınız...
Revize edilen bütçe içerisinde %93 oranında artırılan finansman gideri, yılın bitimine 1 ay kalmasına rağmen tutturulamamış ve 31 Aralık 2017 itibarıyla 101 milyon TL mertebesinde oluşmuştur.
2 Aralık 2017 tarihinde 39 milyon TL artışla revize edilen finansman gideri 1 ay içerisinde onay alınan rakamın da 20 milyon TL üzerinde gerçekleşmiştir.  
Bütçeyi %25 oranında aşan finansman giderinin yanında, merkez ve tesis giderleri revize bütçeyi %4, spor şubeleri giderleri ise %6 oranında aşmış ve toplam gider bütçesi olarak bakıldığında revize bütçe onayı alınan 270 milyon TL’ye karşılık 292 milyon TL gider gerçekleşmiş ve böylelikle sadece yılın son ayında 22 milyon TL gider fazlası, diğer bir ifadeyle %8 oranında depasman ortaya çıkmış durumdadır.
Sona ermekte olan yılın hesaplarına göre revize edilen bütçeye rağmen %8 depasman gerçeklemesi, Dursun Özbek döneminde bütçe disiplinin tamamen kaybolduğunu ve maliyet yönetimine dair kabul görmüş hiçbir tedbir ve kontrolün uygulanamadığını göstermektedir.
Faiz ve finansman gideri, diğer gelir ve giderleri bir kenara bırakırsak:
Kulüp merkezi + tesisler + sportif şubeler gelirleri toplam 85,5 milyon TL olarak gerçekleşirken, aynı bütçe kalemlerinin gider toplamı 115,5 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Dolayısıyla revize bütçe hamlesine rağmen, kulübün futbol harici faaliyetinin bir senelik faaliyet zararı net 30 milyon TL’ye ulaşmıştır.
Batıya açılan pencereden baktığımda ufukları görürdüm...
Şimdi pencere kirli ve her bakan çamuru görüyor...
Çiçek görebilen kalmadı...

POST-İT
Fenerbahçe rakiplerinin; üçü birden olmak şartıyla kaybını bekliyor...
Bu hafta üçü de kazandığı için umut biraz ertelendi.
Mesafe kısaldı...
9 hafta varken yeşeren umutlar şimdi 7 haftaya bağlanıyor...
Ve yükleniyorlar prime…
Takımın oyun anlayışını revize etmeye, seyirci getirecek oyun oynamaya ve biraz da huzura ihtiyacı var ama mesele primi arttırarak çözülmeye çalışılıyor...
Gelecek hafta kurgulanacak senaryoları ve pompalanacak sanal umutları merakla bekliyorum…

S-ÖZLER:
“Kıyıya vurmadıkları sürece, balıklar suyun farkında değildirler.”     Ursula K. Le Guin
Çünkü “Senin penceren kirliyse benim çiçeklerim sana çamur olarak görünür…”

Cesaret mi, çekinmek mi?
Şayet yukarıya oynuyorsanız ‘gol yememiş’ olmakla veya ‘az gol yiyoruz artık’ demekle bir yere varamazsınız.
Trabzonspor İstanbul’a gelirken takımı hocasından büyüktü...
Rıza Hoca’mız ufku nispetinde bir takım kurdu ve son iki maçta, üstüne bir millî maçta rakip kaleye golle iştigal etmiş olan en cevval adamını, rakip kalenin en uzak noktasına koyarak zaten baştan kabullenmişti çekingen ve korkak oynayacağını...
Onun bedelini ödedi...
Yarıştığın rakibin kadar cesaretin olmadığında kaybedersin…