IRAKLI ÂLİM Ebû Avane Vasıtî

A -
A +
Huzeyfe radıyallahü anh bir gün Resûlullah efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) ileride hâsıl olacak fitnelerden sorar!..


Ebû Avane Vasıtî hazretleri Tebe-i tâbiînin meşhur hadis hafızlarındandır. 92 (m. 710) yılında Irak'ta Vâsıt'ta doğdu. Tâbiînin büyüklerinden Hasan-ı Basrî ve İbn-i Sîrîn'in sohbetlerinde bulundu ve onlardan hadis rivayet etti. 176 (m. 792)'de Basra'da vefat etti. Buyurdu ki:
Eshâb-ı kirâmdan Huzeyfe diyor ki: Resûlullah efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) ileride hâsıl olacak fitnelerden sordum. Çünkü, bunların şerrine yakalanmaktan korkuyordum. Zararlı şeyden sakınmak, faydalı şeye kavuşmaktan daha mühimdir. Buradaki fitne, insanlar arasında karışıklık demektir. Haram işlemenin yayılması da fitne ise de, bunu sormaya lüzum yoktur. Çünkü haramlar bellidir. (Yâ Resûlallah, biz, Müslüman olmadan önce kötü kimselerdik. Allahü teâlâ, Senin şerefli vücudun ile, İslâm nîmetini, iyilikleri bizlere ihsân etti. Bu saadet günlerinden sonra, yine kötü zaman gelecek mi?) dedim. (Evet gelecek!) buyurdu. (Bu şerden sonra, hayırlı günler yine gelir mi?) dedim. Yine (Evet gelir. Fakat, o zaman bulanık olur) buyurdu. Yâni, bu zamanda, iyilik kötülükle karışık olur. Kalbler, ilk zamanlarda olduğu kadar sâf ve tertemiz olmaz. Îtikadların sahih, amellerin sâlih ve idarecilerin adaletleri, birinci asırdaki gibi olmaz. Kötülükler, bid'atler, her tarafa yayılır. İyiler arasına kötüler, sünnetler arasına bid'atler karışır.
(Bulanıklık ne demektir?) dedim. (Benim sünnetime uymayan ve benim yolumu tutmayan kimselerdir. İbâdet de yaparlar. Günah da işlerler) buyurdu. Hayır da yaparlar, şer de yaparlar. Bid'at işlerler. (Bu hayırlı zamandan sonra, yine şer olur mu?) dedim. (Evet. Cehennemin kapılarına çağıranlar olacaktır. Onları dinleyenleri Cehenneme atacaklardır) buyurdu.
(Yâ Resûlallah! Onlar nasıl kimselerdir?) dedim. (Onlar da, bizim gibi insanlardır. Bizim gibi konuşurlar) buyurdu. Yâni âyet ve hadis okuyarak, vaaz ve nasihat ederler. Fakat kalblerinde hayır ve iyilik yoktur. (Onların zamanlarına yetişirsek, ne yapmamızı emredersin?) dedim. (Müslümanların cemaatine ve hükûmetine tâbi ol) buyurdu. (Müslüman cemaati ve Müslüman hükûmeti yoksa, ne yapalım?) dedim. (Bir kenâra çekil. Aralarına hiç karışma. Ölünceye kadar, yalnız yaşa!) buyurdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.