İlmiyle amel etmeyen kimse

A -
A +
Hazreti Ali (radıyallahü anh) buyurdu ki; “Âlim, ilmi ile amel etmezse, câhil, ondan ilim öğrenmekten geri durur.” 
 
Ahmed Kamûlî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir. 653 (m. 1255)’de Mısır’da Kamûla’da doğdu. 727 (m. 1327)’de Kâhire’de vefât etti. İlim hakkında buyurdu ki:
Hasen-i Basrî hazretleri buyurdu ki: 
"Kıyâmet gününde şehidlerin kanı, âlimlerin mürekkebi ile tartılacak. Şehidler diyecekler ki: (Âlimler, zamanlarının ışık kaynağıdır. Her âlim zamanının lâmbasıdır. İnsanlar âlimin vâsıtası ile aydınlanırlar.) 
İlmin üstünlüğü, âlimin derecesi böyle yüksek olduğuna göre, her akıllı kimsenin ilmin faziletine kavuşmak, âlimlerin bu mertebesine ulaşmak için ilim ve fıkıh öğrenmesi gerekir. Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ilim öğrenmeyi emredip; “İlim, Çin’de de olsa onu alınız. Zîrâ ilim öğrenmek (ilmihâlini öğrenmek), kadın erkek her Müslümana farzdır” buyurmuştur.
Ebüdderdâ hazretleri buyuruyor ki: “Kıyâmet gününde, 'Yâ Üveymir (Ebüdderdâ) ne öğrendin?' diye sorulmasından korkmam. Ancak ben, kıyâmet günü, 'Yâ Üveymir! Bildiğinle ne amel ettin?' diye sorulmasından korkuyorum.”
Îsâ aleyhisselâm buyurdu ki: “Öğrenen, amel eden ve başkalarına öğreten kimse, semâvat âleminde büyüklerden olarak çağrılır.”
Hazreti Ömer bin Hattâb, Hazreti Abdullah bin Selâm’a “İlim erbâbı kimdir?” diye sordu. O da “Bildiği ile amel edendir” dedi. Hazreti Ömer (radıyallahü anh), “Âlimlerin gönlünden ilmi yok eden nedir?” diye sorunca, o da, “Tamahdır (Dünyâ lezzetlerini haram yollardan aramaktır) dedi.
Sehl bin Abdullah (radıyallahü anh) buyurdu ki: “Âlimler hâriç, insanların hepsi ölüdür, ilmi ile âmil olanlar hâriç, âlimlerin hepsi sarhoştur. Muhlisler hâriç, ilmi ile âmil olanların hepsi mağrurdur. Muhlisler de, (ihlâslarını kaybetme hususunda) büyük tehlike üzeredirler.”
Hazreti Ali (radıyallahü anh) buyurdu ki; “Âlim, ilmi ile amel etmezse, câhil, ondan ilim öğrenmekten geri durur.”
Hasen-i Basrî hazretleri buyurdu ki: “Âlimlerin cezası, kalbinin ölmesidir. Kalbin ölmesi de, dünyâyı istemesidir.”
Mâlik bin Dinar (radıyallahü anh) buyurdu ki: “Bunu kitaplarda okudum. Allahü teâlâ buyuruyor ki: Âlim dünyâyı sevdiği zaman, ona yapacağım şeylerin en ehveni; kalbinden, bana münâcaatın tatlılığını çıkarmaktır.”
Îsâ aleyhisselâm buyurdu ki: “İlim öğrenip de ilmiyle amel etmeyen kimse, gizlice zinâ eden, hamileliği ortaya çıkınca da, insanlara rezil, kepaze olan kadın gibidir. Allahü teâlâ, kıyâmet gününde böyle kimseleri gözler önünde rezil eder.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.