İyi bir öğretmen nasıl olmalıdır?

A -
A +
Müslüman devletler, âlime ve öğretmene saygı gösterdikleri müddetçe yükselmişlerdir. Orta Çağ Avrupası ilim adamlarını öldürürken veya zindanlara atarken, Müslüman devletler ilim teşvikçiliği yapmışlardır. Açtıkları pek çok üniversite ve akademi bugünkü dünya medeniyetinin kaynağı olmuştur. Âlime ve öğretmene saygının azaldığı zamanlarda ise geriye gidilmiştir. Osmanlı tarihinde Tanzimat’ın ilan edilmesiyle Avrupaî eğitim ve öğretime geçeceğiz bahanesiyle medreselerden fen dersleri kaldırılmış, böylece inançsız fen adamı ve fen bilgisiz din adamı yetişmeye başlamıştır. Bu durum da devletin hızla çökmesine sebep olmuştur.
İyi bir öğretmende aranan vasıflar: Öğrencilere iyi davranmak; öğrenciler arasında adaletli olmak; güzel konuşmak; öğrencilerin meseleleri ve sorunlarıyla ilgilenmek; iyi kalpli, doğru ve güzel ahlâklı olmak; öğrencilerin bütün sorularını cevaplandırmak; kimi faaliyetlerinde beceriksiz veya öğrenmede yavaş olan öğrencileri arkadaşlarının yanında küçük düşürücü söz ve hareketlerden kaçınmak; olgun bir şahsiyet sâhibi, şakacı ve samimi olmak; mesleğini sevmek; öğretmenlikle ve branşıyla ilgili gelişme ve yenilikleri takip etmek; anlattıklarının öğrencilere faydalı olup olmadığını tespit etmek için öğrencilerin hiç çekinmeden ifade edebilecekleri şekilde görüşlerini almak; öğrencilerin kişisel tutumları ve geçmişteki durumlarına bakmadan dersteki başarılarını objektif olarak değerlendirmek; ders araç ve gereçlerinden maksimum derecede faydalanmak; zararlı söylenti, dedikodu ve tartışmalardan uzak durmak; argo dil kullanmaktan sakınmak; kendine güvenmek; gayretli ve neşeli olmak; her türlü güçlüklerle mücadele etmek; olayların en nazik anında dahi taraf tutmadan konuşup, anlayarak kararını vermek; davranışlarında nazik olmak; temiz ve sade giyinmek; derslere zamanında girip çıkmak; verimli bir eğitim ve öğretim için okul idaresi, öğretmenler ve öğrenci velileriyle iş birliği kurmak gibi özelliklerdir...
            Gazanfer Aktaş-İstanbul
 
 
ŞİİR
 
           Dalga geçiyor!..
 
Aynadaki yüzün sana yabancı
Yaşlılık gençlikle dalga geçiyor
Albümdeki resmin usta yalancı
Yaşlılık gençlikle dalga geçiyor
 
Ellerin titriyor saçın dökülmüş
Dizlerin tutmuyor belin bükülmüş
Gözlerin görmüyor dişin sökülmüş
Yaşlılık gençlikle dalga geçiyor
 
"Nöbetçi" der ki yüzün buruş buruş
Ağrılar kaygılar belalın olmuş
Umudun sonbahar sararmış solmuş
Yaşlılık gençlikle dalga geçiyor
 
         "Nöbetçi Şair"-Şahin Ertürk
 
 
KISA KISA
 
ANNELERİMİZ:  Dayanışmanın, fedakârlığın, sevgi ve saygının birlikteliğidir aile. Karşılık beklemeksizin seversin, sevilirsin. Bilirsin kalpler beraber atar. Ailede hele öyle biri vardır ki varlığı herkese nefestir. Yaptığı yemeğe sevgisini, duasını katar. Çocuğunun elbiselerini dolabına yerleştirirken gözleriyle sever âdeta o elbiseleri. İşte bu güzel insana “anne” diyoruz. Evet, anne evladının sığınağı, eşinin ise sultanı. Ev sarayının sahibesi... İnsan hem sığınak olacak hem de sultan ve diyeceksin ki bireyin özgürlüğü, bireyin (kadının) eşitliği! Hangi eşitlik, hangi özgürlük? Dilediğini yapmaksa özgürlük, zaten bu hayatta istediğini yapana kim ne diyor? Günümüzde kızlarımıza “anne olmak nedir?”, erkek evlatlarımıza da “annenin yeri nedir?” meselesi öğretilmelidir. Bu mesele milletin beka meselesidir. Özgürlük, eşitlik gibi kavramlarla toplumun asli unsuru olan anneliği öldürmeye çalışmak hiçbir şekilde tesadüfi değildir. Özgürlük, eşitlik diyenler; dilediklerini yapabilirler. Ama lütfen Müslüman Türk'ün annesine el uzatmasınlar... Fatih Toprak
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.