İslâm dünyasında psikoloji

A -
A +
“Müslüman, kimseye hile, hıyanet yapmaz. Herkese karşı, güler yüzlü, tatlı dilli olur.” M. Sıddık Gümüş
İslam bilginleri -âlimleri- adı psikoloji olmamakla birlikte bütün varlıkları, cansızlar, bitkiler ve hayvanlar olmak üzere üç cinse ayırarak incelemeyi uygun görmüştü.
Cansız kimi cisimlerin uygun bir şekilde birleşmesinden canlı mahlûkların yapıtaşı olan hücre meydana gelmişti. Hücre canlıdır.
Bitki hücresi hayvan hücresine benzemez. İnsan hücresi ise hayvan hücresine benzer. Hücrelerin birleşmesinden dokular, onların birleşmesinden organlar ve onların bir araya gelmesinden sistemler meydana gelmiştir.
Bitkiler ve hayvanlar, hayatlarını devam ettirmek için belirli beslenme ve savunma organlarına sahiptir.
Örneğin arılar peteğini altıgen yapar. Silindir yapsa arada boşluk kalırdı. Arıya verilen bu içgüdü aslında ilhamdır. İlhama batılı psikologlar içgüdü der.
Her canlıda bitkisel ruh vardır.
Doğma, büyüme, beslenme ve üreme gibi canlılık işlevleri bu bitkisel ruh sayesinde gerçekleşir.
Hayvan ve insanda ise ayrıca yürekte bulunan hayvanî bir ruh daha vardır. İstemli hareketler bu ruh sayesinde olur.
İnsanda ayrıca bir ruh daha vardır. Ve günümüzde ruh deyince anlaşılacak olan da bu ruhtur.
Düşünmek, konuşmak, fikir yürütmek, ağlamak, gülmek vb. eylemler bu ruh sayesinde olur.
Batılı psikologlar aklı kabul etmiş, aklın ruhun bir kuvveti olduğunu ise anlayamamıştır.
İslam bilginlerince akıl kuvveti de ikiye ayrılmaktadır. Birisi insanda davranışları yönlendiren akıldır. Bu akıl hayvanî ruhta da var olan şehvet ve gazap kuvvetlerini de idâre eder.
Diğeri ise insani ruhtur. Ve psikoloji biliminin asıl incelemesi gereken ruh budur.
Bu ruh davranış şekillerini içermektedir. İslâm âlimleri ruhun bu özelliklerini inceledikten sonra, ruhun sağlıklı olması için bir dizi yöntemler geliştirmişlerdir.
Ruh sağlığı bilgisine de “ahlâk ilmi” ismini vermişlerdir.
Dolayısıyla ruhun kötülükleri veya diğer bir söylemle hastalıkları ahlâk ilmi ile temizlenebilir demişlerdir. Böylece ruhu kötülüklerden arınan ve temizlenen kişiler iyi ahlaklı, ruhu temizlenemeyenler ise kötü ahlaklı sayılmıştır.
            İsmet Mecbur-Ankara
 
 
 
ŞİİR
 
Ömürden ömür gider
 
 
Günler aylar koşa koşa
Zaman geçer, yıllar gider
Doludizgin, coşa coşa
Sonu gelmez yollar gider
 
Bir serabın peşi sıra
Geçer ömür bomboş yere
Vuslat umuduyla yâre
Gülizar kurur, güller gider.
 
Nerde bahçe, nerde çiçek
Cümlesi firarda, kaçak
Arasan da köşe bucak
Petek petek ballar gider.
 
Kabına sığmayıp taşan
Yüce yüce dağlar aşan
Bülbül gibi ötüp coşan
Tatlı tatlı diller gider
 
Nerde dostluk, nerde vefa
Uçup gider kaftan kafa
Ağlasan da yüz bin defa
Cennet kokan eller gider.
 
Keser yolunu aynalar
Bilmezsin kimden yanalar
Gülmez yüzüne sunalar
Tutunduğun dallar gider
 
Karlar yağar kara kara
Azar içindeki yara
Umutlar başka bahara
Mızrap susar, teller gider
 
Gurbetteyim yollar ırak
Ne dur bilirim ne durak
Gün geçtikçe artar firak
Boz bulanık seller gider.
 
Seksen altının kışında
Kızılelma’sı düşünde
Daktilosunun başında
Hakk'ı seven kullar gider.
 
              İdris İspiroğlu
 
 
 
UNUTULMAZ KELİMELER
 
VERASET: Bir kimsenin vefatı (ölümü) üzerine mevcut mal varlığının kanuni vârislerine (mirasçılarına) intikal etmesi. Ölümle murisin yani mirası kalan kimsenin malları bir bütün olarak, doğrudan doğruya ve kendiliğinden mirasçılarına intikal eder. Miras bırakan bu kişiye muris, mirasçılarına vâris, bu ikisi arasındaki münasebete işleme de veraset işlemi denir. Miras ortaklığı kanundan doğar. Mirasçıların bu ortak hak sahipliği mirasın taksimine kadar devam eder. Mirasın taksiminden önce, mirasçı kendi hissesini prensip olarak mirasçı olmayan birine devredemez. Mîras bırakanın alacakları da mirasçılarına geçer. Miras bırakanın hiçbir mirasçısı yoksa mallar devlete (hazineye) geçer.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.