Çocukların özlediği baba -2-

A -
A +
Lise çağına gelmiş bir genç, babasından çok korktuğunu, babasının kendisini sevmediğini şu sözlerle dile getirmiştir: “Babamın bir kere olsun başımı okşadığını görmedim.” Babasıyla konuşulduğunda ise, oğlunu çok sevdiğini, ancak şımarıp derslerini ihmal etmesin diye sevgisini belli etmediğini söylemiştir. Çocuklarımız, sahip olduğumuz eşya değildir. Görevimiz, onlarla beraber büyümek, arkadaş olmak, sevmek, kabul etmek, anlamak, desteklemek, beraber oynamak, yol göstermek, geliştirmek, kolaylaştırmak, kalıcı olumlu izler bırakmak, onları kazanmak, olabildiğince ön yargısız olmaktır... Böyle bir ortamda büyüyen çocuk, yetişkin olduğunda da çevresine doğal olarak faydalı olabilecektir. Değerli babalar çocuklarınızla iletişimde şunlara dikkat ediniz:
1-İfade edin ve dinleyin: Dikkatle dinleyin ve kelimelerin arkasındaki duyguları "duyun"...
2-Birbirinizi destekleyin, onaylayın: Bir ebeveyn olarak göreviniz rehberlik etmek ve etkilemektir. Farklılıklara sevginizi ve kabulünüzü çekmeden tepki verin...
3-Birbirinize saygı duyun: Çocuklarınızın görüşlerine ve aileye bireysel katkılarına saygı gösterin...
4-Güven geliştirin: Çocuklarınızla arkadaşlık ve güven temeli oluşturun. Dostça tartışmaları arttırın. Bağırma azarlama yargılama gibi olumsuz ifadeleri tek edin...
5- Mizah ve oyun anlayışınız olsun: Çocuklarınızla eğlenceli zaman geçirin, örneğin, yürüyüşler, bulmaca çözmek, beraber oyunlar oynamak gibi...
6-Sorumlulukları paylaşın: Çocukların karar verme yeteneklerini geliştirin, örneğin, ne giyeceğine karar vermesi, ne zaman çalışacağına karar vermesi gibi. Çocuklar kendilerini önemli ve yararlı hissetsinler...
7-Doğru ve yanlışı öğretin: Çocuklarınızla anlaşmalar yapın. Sınırlarınızı bilsinler. Anlaşma bozulunca ne olacağını bilsinler...
8-Görenekleri ve gelenekleri kuvvetlendirin: Çocuğunuzun ailede kendini önemli hissetmesi için yollar bulun, ev işlerini paylaşın, seyahat planlarını beraber yapın, mutfakta sorumluluklar verin. Onlara özel olduklarını söyleyin...
9-Aile planlarını ve sohbetlerini arttırın: Aile toplantıları yapın. Herkes fikirlerini söyleyebilsin ve dinlensin. Televizyon ve cep telefonları kapalı olarak yemek yiyin...
10-Problemlere yardım arayın, problemleri kabul edin: Uzmanlardan yardım almaktan çekinmeyin. Sevgiyle kalın...
             Seyfettin Karamızrak
 
 
ŞİİR
 
              Övünsün
 
Yorgun gecelerin sabahlarından,
Semaya uzanan kollar övünsün!
Pişmanlık duyarak günahlarından,
Ağlayıp dövünen kullar övünsün!
 
Kalbi sevgi ile dolup taşarak,
Yanıp tutuşarak, aşkla coşarak,
Bâtıldan sıyrılıp hakka koşarak.
Geçirilen aylar yıllar övünsün.
 
Her an günahına tövbe ederek,
Yaradan'ı bilip secde ederek,
Kendinden geçip de vecde gelerek,
Hak adını anan diller övünsün!
 
              Ömer Kartal-Mersin
 
 
 
UNUTULMAZ KELİMELER
 
MÜFESSİR: Kur’ân-ı kerîmi tefsir eden yüksek din âlimi. Tefsir, beyan etmek ve keşfetmek demektir; bildirmek ve açıklamaktır. Kur’ân-ı kerîmin manasını anlayıp, beyan eden, açıklayan din âlimine “müfessir” yani tefsir âlimi denir.
Müfessir denilen din âlimi, Kur’ân-ı kerîmin tercümesini yapan, tefsir kitabı yazan demek değildir. Müfessir, kelâm-ı ilâhîden, murâd-ı ilâhîyi anlayabilen âlimdir. Yâni Allahü teâlânın sözünden, muradının maksadının ne demek olduğunu anlayıp açıklayandır.
Müfessir olabilmek için yirmi ana ilmi iyi öğrenmek lâzımdır. Bunların sekizi yüksek din ilimleridir ki, bunlar; tefsir, kelâm ve usûl-i kelâm, hadis, usûl-i hadis, fıkıh, usûl-i fıkıh, tasavvuf yâni ahlâk ilimleridir. Bu sekiz yüksek din bilgisini öğrenebilmek için lâzım olan âlet ilimleri on ikidir. Bunlar; sarf, iştikâk, nahv, kitâbet, iştikâk-ı kebîr, lügat, metn-i lügat, beyân, me’ânî, bedî’, belâgat ve inşâ ilimleridir. Din bilgileri, böylece yirmi olmaktadır. Bu ilimler, kolları ile beraber sekseni bulmaktadır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.