Paylaşmayı biliyor musun?

A -
A +
 
Paylaşmak hayatta insanı en çok mutlu eden duygulardan biridir. Paylaşan insan paylaştığından daha çok mutlu olur eğer paylaşmayı bilirse… Eğer sende paylaşma ve yardımlaşma gibi güzel duygular gelişmemişse bil ki insanlardan uzaklaşmaya başlamışsın demektir.
Bunun bir adım sonrası ise bencilliktir. Bir adım sonrası kıskançlık… Sonra da başkalarının haklarına göz dikmeye kadar gider… Aşırı mal ve para düşkünü olup çıkarsın. Bu hırs senin başını değirmen taşı gibi döndürür.
Eğer çocukluktan beri aldığın eğitim fakirlere yardımda bulunmak, bir başkasıyla bir şeyleri paylaşmak, yüreğinde sevgi, saygı, sorumluluk gibi güzel özellikler içerirse bilesin ki her geçen gün daha bir olgunlaşmaya ve “iyi” insan olmaya gidiyorsundur.
“Bir toplumda paylaşma ne kadar iyi ve dengeli olursa toplumsal barış da o kadar iyi sağlanır.”
Eğer “zenginler, ihtiyacı olanları unutmaz ve onlara el uzatır, onların sıkıntıdan kurtulmalarına yardım ederse zengin ile fakir birbirine düşman olmaz. Fakir zengine kin beslemez, zengin fakire karşı malını koruma telaşına kapılmaz.
Derlerse ki: “İyilikten maraz doğar”
Derlerse ki: “İyilik et kele, duyursun seni ele”
Derlerse ki: “İyiliğe iyilik olsaydı, kara öküze bıçak çalmazlardı...”
Sakın bu sözler iyiliğin mutlaka zararlı olduğu anlamına gelmesin.
Burada sana anlatılmak istenen söz şudur:
Kalbi ve niyeti bozuk bazı kimselere iyilik edince onlar yine kendi içlerindeki kötülük sebebiyle iyilik eden sen olsan bile sana da zarar verebilirler.
Kapana kısılmış bir vahşi hayvanı kapandan kurtardığın için onun sana zarar vermeyeceğini beklememelisin. Sen onu kurtarmak için bu iyiliği yaptığın gibi onun vahşi bir hayvan olduğunu da bilip kendini ondan korumanın yolların aramalısın.
“Neyin var?” diye soranlara derin bir nefes çekip “iyiyim, çok şükür” diyen insanların neler yaşadığını tahmin bile edemezsiniz.
Hâl hatır sorduğunuz zaman gerçekten sormalısınız. Ve gerçekten yardım edebileceğiniz kimseyle paylaşabileceğiniz bir imkânınız var ise paylaşmalısınız. Veren el alan elden üstündür, derken bu güzel duygu dile getirilmektedir. Unutmayınız…
         Selami Yüceler-Sivas
 
 
ŞİİR
 
             Fakirim!
 
Fakirin hakkını hiç soruyor musun?
Yaşadıklarını hiç biliyor musun?
Acıları hissedebiliyor musun?
Keşke bir imkânım olsa fakirim.
 
Bir dilim ekmeğe muhtaç mı acaba?
Bir gram peynirleri var mı sofrada?
Ya yaşayacakları bir sıcak yuva?
Keşke bir imkânım olsa fakirim.
 
Havalar çok soğudu, yağmur yağıyor,
Çatıdan damlalar içeri akıyor,
Yağmur değil, sanki bir tufan geliyor,
Keşke bir imkânım olsa fakirim.
 
Evlerinde sıcak sobaları var mı?
Sobayı yakacak odunları var mı?
Acıları, sancıları ve dertleri,
Keşke bir imkânım olsa fakirim.
 
Giyecek elbise, ayakkabısı yok,
Fakirin hâlinden anlayansa hiç yok,
Akıl veren çok ama yardım eden yok,
Keşke bir imkânım olsa fakirim.
 
Fakirin ekmeği sadece umuttur,
Bari yardım et, acıları unuttur,
Bir şey yapamıyoruz yük olmayalım,
Keşke bir imkânım olsa fakirim.
 
Allah’ım sonumuzu hep hayır etsin,
Fakirlikle asla imtihan etmesin,
Bizi fakire yardımla meşgul etsin,
Keşke bir imkânım olsa fakirim.
                 Mücahit Demirci
 
 
 
 
UNUTULMAZ KÜLTÜRÜMÜZ
 
TESPİH ÇEŞİTLERİ
Kehribar: Kehribar milyonlarca yıl önce yaşamış, çok geniş alanlar kaplayan yüksek ağaçlı, tropik ve yarı tropik ormanlardaki ağaçların salgıladığı reçinenin fosilleşmiş halidir.  Kehribar çoğunlukla kozalaklı ağaçların reçinesinden oluşmasının yanı sıra, tropik ağaçların reçinesinden de oluşabilir. Reçine ağaçların bir koruma mekanizmasıdır.
Demirhindi: Arapçada ''Hint hurması'' olarak bilinen tamr-i hindi'den gelir. Osmanlı tıbbi ve mutfağında kullanılmıştır. Dayanıklı ve sert yapısıyla tespih yapımında tercih edilir.

Kuka: Kuka, bir ağaç değil bir ağacın meyvesidir. Bu meyveden yapılan tespihlere ise kuka adı verilir. Kuka Osmanlı döneminde mikrop kırıcı özelliğinden dolayı hekimlikte sıkça kullanılmıştır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.