Memleketten HABER VAR
Behçet FAKİHOĞLU -63-
ARICILIKTA ÖNCÜ ŞEHİR
Coğrafi konumu itibariyle sahip olduğu dağları, yaylaları ve çeşitli kır çiçekleriyle Bitlis, en çok bal üreten iller arasında... Altın sarısı, katıksız Bitlis balının; besleyici ve şifa kaynağı olduğu söyleniyor...
Bitlis, Doğu Anadolu'da, Van Gölünün batısında, bir vadide kurulmuş, medeniyetler yumağı, eski bir yerleşim yeri... Sahili, yemyeşil ormanları, el değmemiş bir tabiatı ve açık hava müzesini andıran konumuyla, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine. Vali Nurettin Yılmaz'ın tabiriyle, Osmanlı'nın 17 vilayetinden biri olan ve tarih boyunca yerleşim yeri olmuş bu ilimizde, geçmişte yaşamış bütün medeniyetlerin izi bulunmakta. Geçmişten gelen kuvvetli bir kültür birikimi ve yapısı bulunan Bitlis, "Selçuklu'nun Rönesansı" diyebileceğimiz bir devri yaşamış. Sultan Alparslan, Malazgirt Savaşından önce ordusunu Ahlat'ta bulundurmuş, savaşa buradan gidilmiş. Selçuklu'nun özen gösterdiği, eserlerle donattığı topraklar...
IRAK'IN KUZEYİNE İHRACAT
Geçmişte bu ilimizde tütüncülük ve tütün endüstrisi hakim olmuş. Bitlis'teki tek fabrika, sigara fabrikası imiş. Tütün yasasından sonra bu fabrika da özelleştirilmiş, sonra kapanmış. Binlerce çiftçinin geçim kaynağı gitmiş. Tütünün yerine, hayvancılık ile alternatif tarım ürünleri ve meyvecilik için çalışılıyor. Mutki'de kiraz, Hizan'da ceviz ve bal, Adilcevaz ve Ahlat'ta ceviz üretimi destekleniyor. Hayvancılıkta da önemli gelişmeler ver. Hayvan kesim ve depolanmasına yönelik önemli bir tesis yapılıyor. Et ürünleri hiç el değmeden, tamamen makineler aracılığıyla sunuma hazır hale getirilecek. Altın dahil, birçok madenle ilgili sahalar firmalara tahsis edilmiş. Ama pomza madeni dışında henüz bir işletme yok. Pomzanın biriket tesisleri kurulmuş, buradan Irak'ın kuzeyine ihracat yapılıyor. Kaplıca ve içme suyu olarak kullanılan önemli termal kaynaklar bulunmakta. Güroymak ve Budaklı'da bulunan bu sulara sadece girilmiyor, birçok hastalığa iyi geldiği düşünülerek ayrıca içiliyor. Sütle ilgili bazı tesisler yapılırken, süt fiyatlarının çok ucuz olması üreticileri zor durumda bırakıyor. Bitlis'in ulaşım problemi bulunmuyor. Muş ve Van Havaalanları çok yakın. Yol ve tünel çalışması bitirilirse, Van Havaalanı yolunun 1 saate düşeceği belirtiliyor. Bitlis'i güneye bağlayan yolda da yoğun bir çalışma yapılıyor. 23 köprü, 4 tünelle bu yol çok kısaltılarak duble yol haline getirilecek. Organize Sanayi Bölgesinin alt yapısı için ihale yapılmış, önümüzdeki yıl ortalarında bitirilmesi planlanıyor. Organize Sanayi Bölgesi için çok sayıda firmanın müracaatta bulunduğu söyleniyor. Konum itibariyle çok müsait olan Bitlis'te, sanayinin kısa bir sürede büyük gelişmeler göstereceğine inanılıyor.
DAĞ TURİZMİNE UYGUN
Bitlis, yılın 12 ayında turizm için değerlendirilebilecek bir il. Türkiye'nin ilk kayak merkezlerinden biri, bu ilin Nemrut Dağı'nda bulunmakta. Bu tesislerde bir de otel inşaatı devam etmekte. Türkiye'nin en büyük krater gölü de Nemrut'ta. Buralara yağan kar, kayak mevsimini çok uzun kılmakta. Nemrut ve Türkiye'nin ikinci yüksek dağı Süphan, dağ sporları için bulunmaz değerdeler. Süphan Dağı'nda, dağcılar için bir de dağ evi yapılacak. Su sporlarına elverişli Van Gölü de değerlendirilmeyi bekliyor. İnanç turizmi açısından da önemli bir yere sahip olan Bitlis'in şehir merkezinde, Hizan'ın Gayda ve Nurs Köylerinde, Güroymak (Norşin), Ahlat gibi yerlerde bulunan türbeler birçok vatandaş tarafından ziyaret edilmekte. Bitlis yöresinde yetişen Adilcevaz cevizinin ünü, doyumsuz lezzetiyle ülkeye yayılmış, uğruna her yıl hasat mevsiminde şenlikler düzenleniyor...
NEMRUT DAĞI KRATER GÖLÜ TURİST AKININA UĞRUYOR
Bitlis'te bulunan eşsiz bir tabiat harikası Nemrut Yanardağı, en son 1440 yılında faaliyet göstermiş. Patlamalar sonucu oluşan Nemrut Kalderasında, deniz seviyesinden 2 bin 247 metre yükseklikte, irili ufaklı 5 tane göl bulunmakta. Dik ve yüksek kayaların çevrelediği göl, her türlü su sporları ve aktivitelerin yapılabileceği bir potansiyele sahip. Kalderada ayrıca; kıyılarında çok sayıda sıcak su kaynağı bulunan Ilık Göl, buhar bacaları, buz mağaraları ve zengin bitki çeşitliliği dikkati çekiyor. Bu tabii güzellikler, her yıl yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor.
BELEDİYE BAŞKANI ALAYDIN: Tarihî doku korunarak şehir yenilenecek
Bitlis Belediye Başkanı Fehmi Alaydın, inşaat mühendisi; daha önce Zeytinburnu Belediyesi'nde danışmanlık yapmış. Başarılı bir belediyeciliğin nasıl yapılacağını iyi biliyor. Orada bulunduğumuz sırada İSKİ Genel Müdür Yardımcısı ve başka yetkililer Başkan'la yoğun çalışma içinde idiler. "Genel Müdürler ve Daire Başkanları sık sık Bitlis'e geliyor" diyen Başkan Alaydın, Kentsel Dönüşüm Projesi için TOKİ ile protokol aşamasında olduklarını, Bitlis Deresi'nin ıslahı için DSİ ile görüştüklerini, bu projenin ihale aşamasında olduğunu, İller Bankası ile de görüşmeleri sonucu, içme suyu şebekesinde ihale safhasına gelindiğini söylüyor. Öncelikle belediyede kurumsal yapıyı oluşturmaya çalıştıklarını söyleyen Başkan, alışılmışın dışında bir tarz uyguladıklarını, bazı doğruları uygulamanın bazen yanlış algılanabildiğini, ama Bitlis için her türlü fedakarlığı yapacaklarını, her sıkıntıya göğüs gereceklerini belirtiyor.
YENİ TREND GELECEK
Geçmişi olan Bitlis'in tarihî dokusu korunacak, deforme olmuş eserler restore edilecek, yapılaşma yeni kesimlere taşınacak, gerekli yıkımlar yapılacak ve derenin eskisi gibi temiz olması sağlanacak. Bitlis eski şaşaalı konumuna getirilecek. Üniversite ile birlikte Bitlis'e yeni bir trend geleceğini, şehrin mevcut yapısıyla buna ayak uyduramadığını anlatan Fehmi Alaydın, çevre yollarının şehrin dışına çıkarılmasıyla, çarşı merkezini yeniden planlayacaklarını, gerekirse bazı yerlerin yıkılıp yeniden yapılacağını ve eski şanına uygun yepyeni bir Bitlis olacağını belirtiyor. Tekel depoları Özelleştirme İdaresi'nden alınarak, otel ve alışveriş merkezi yapılacak. Şehrin kanal ve içme suyu şebekeleri yenilenecek. Belediyede, emekliliği gelenler emekli ediliyor. Mesai uygulaması değiştirilerek, sadece 3 ayda 200 bin TL tasarruf yapılmış. 20 milyon lira borçları bulunduğunu söyleyen Başkan Alaydın, bundan korkmadıklarını, gereken tedbirleri aldıklarını ve 2 yıl sonra bunun meyvelerinin görüleceğini belirtiyor. Binalarının yapımı Eren Holding tarafından taahhüt edilen Bitlis Eren Üniversitesi'nin temelleri 8 Ağustos'ta atılacak. 15 bin öğrencisi bulunacak üniversite ile birlikte, şehir ağırlıklı olarak Başhan mevkiine taşınacak, tarihî yerler rahatlatılacak. Yapacaklarını büyük bir kararlılıkla ve inançla anlatan Başkan Fehmi Alaydın, 5 yıl sonrasının Bitlis'i ile şimdikinin arasında dağlar kadar fark olacağı müjdesini veriyor.
TİCARET VE SANAYİ ODASI BAŞKANI: Havaalanı üniversite ve sanayi gecikti
Bitlis'in ekonomisini yüzde 60-70 oranında tarım ve hayvancılığın, yüzde 30 oranında da kurumlarda çalışanların aldıkları maaşların oluşturduğunu söyleyen Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Tezcan, sanayinin bir varlık gösteremediğini belirtiyor. Tarım ve hayvancılıkta sanayileşme olmamış, ürünler ham olarak satılıyor, beklenen katma değer oluşmuyor. Boşalan köylere beklenen dönüşün olmaması sebebiyle, mera hayvancılığının bitme noktasına geldiği ifade ediliyor. Tütünden daha önce 18 bin ailenin geçindiğini, göçlerden sonra bu sayının 13 bin aileye düştüğünü, tütüncülüğün bitmesiyle bütün bu insanların geçim kaynaklarının bittiğini söyleyen Davut Tezcan; alternatif ürünlerde de yeterince destek olmadığı için beklenen başarının sağlanamadığını belirtiyor.
Yüzde yüz TEŞVİK VAR
Yaklaşık 4-5 yıl içinde, Sigara Fabrikası, Köy Hizmetleri, TELEKOM, MTA gibi kuruluşlarda 4 bin civarında çalışanın ya emekli edildiğini veya başka illere kaydırıldığını söyleyen Oda Başkanı Tezcan, bunun da Bitlis'in ekonomisine ve ticaretine büyük zarar verdiğini, geçimi zorlaştırdığını, diğer alanlarda da işsizliğin artmasını sağladığını ifade ediyor. Yeni Teşvik Kanunu'na göre, Organize Sanayi ve Endüstri bölgelerinde yatırım yapılması halinde, teşviklerden yüzde yüz faydalanıldığını, bunun dışındaki yatırımlarda ise oranın yüzde 60 - 80'lere düştüğünü hatırlatan Davut Tezcan, Bitlis gibi Organize Sanayi Bölgesi olmayan illerin bundan zarar gördüğünü, mevcut yatırımcıların Organize Sanayi Bölgesi bulunan illere gittiğini anlatıyor.
Giden yatırımcı dönmez
Üniversite binalarının ve Organize Sanayi Bölgesinin, bazılarının anlaşılmaz tavırları sebebiyle gereksiz yere geciktiğini ve Bitlis'in bundan büyük zarar gördüğünü açıklayan Tezcan; gecikmiş olsa da Organize Sanayi Bölgesinin yapılmasının memnuniyet verici olduğunu, ancak giden yatırımcının bir daha gelmesinin pek mümkün olamayacağını söylüyor. Havaalanı ihalesinin de, arsa hazır olmasına rağmen geciktirildiğini söyleyen Tezcan, Bitlis'in kurtuluşunun ehil bürokratlar eliyle daha da kolaylaşacağını açıklıyor. Bitlis'in bir zamanlar bölgenin en büyük şehri olduğunu, İpek Yolu'nun bu şehirden geçtiğini, 12 ülkenin konsolosluğunun bulunduğunu söyleyen Davut Tezcan; şehirlerinin bu geçmişine layık hale gelmesini dört gözle beklediklerini ifade ediyor.