D-8 Kahire Zirvesi

A -
A +

D-8 gelişmekte olan 8 ülke (Developing-8) topluluğudur. 1997'de M-8 (Müslüman 8 ülke) olarak ortaya çıktı. Sonra süper güçlerin şerrinden endişe edilerek D-8 oldu. Nasıl ki, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne, Türkiye Cumhuriyetleri projesi ve Büyük -Güçlü- Lider Türkiye hayalleri rahmetli Turgut Özal'ın sonu olduysa, Necmettin Erbakan'ın da D-8 hayali onun siyasi hayatının sonu oldu. Yeni Dünya Düzeninde Türkiye'nin güçlü büyük münhasıran lider ülke olmasına yer yoktur. Yeni Dünya Düzeninde ve bunun uzantısı olan küreselleşme (Globalleşme)de Türkiye'ye ABD ve AB'ye pazar olmak ve Türk Dünyası, Balkanlar, Orta Doğu, Orta Asya, Kafkasya yani Avrasya'da, ABD, İsrail ve AB'ye taşeronluk yapmak ve atlama taşı rolü yapmak bile çok görülmektedir. Asırlardır dünyayı sömürge sistemi ile sömürerek zenginleşen Batı, bu refahını devam ettirmek için İslâm ülkelerinin hangi maksatla olursa olsun bir araya gelmesini devamlı önlemiştir. D-8 ölü doğmuş bir topluluk olmasına rağmen 8 İslâm ülkesinin zaman zaman zirve adı altında bir araya gelmesi bile bir başlangıçtır. D-8, 15 Haziran 1997'de kuruldu. Ve kurulduğunda Mısır'ın Dışişleri Bakanı Amr Musa'nın teşhisi şöyledir: "D-8 İNŞALLAH devam eder. D-8'i bir Erbakan hakeketi olarak değil, Türkiye'nin öncülüğünü yaptığı hayırlı bir teşebbüs olarak görüyoruz" demiştir. Ama Türkiye bu öncülük görevini terk etti. D-8'i teşkil eden 8 ülkenin (Türkiye hariç) nüfusu 750 milyona yakındır. Yüzölçümü de 7.5 milyon kilometrekaredir. Türkiye'nin bu 7 ülke pazarında aldığı pay 1997'de %1 bile değil. Ancak %0.58'dir. Neden bu oran %10'a çıkmasın. Türkiye'nin payı artarsa bu pastadan ABD ve AB'nin payı azalır. Son 19 Şubat ekonomik krizi D-8 öncesi IMF kullanılarak süper güçlerce çıkarılmış bir krizdir. Elbette bu güçlerin içerde de güçlü lobileri vardır. D-8'in 3. zirvesi Kahire'de yapıldı. TUSAŞ'ın 8 milyon dolar harcayarak meydana getirdiği denemesi yapılan ilaçlama uçağına (ZİU) İran hariç diğerleri talip olmamıştır. Bu uçak D-8'in değil bizim milli uçağımız oldu. Son zirvede Uluslararası Ticaret Merkezi kurulmasıyla ilgili teklif de netice vermedi. 15 Haziran 1997'de İstanbul'da Çırağan Sarayı'nda yapılan ilk zirvede büyük hayaller vardı. Ancak bu zamana kadar Türkiye, Bangladeş, Endonezya, İran, Malezya, Mısır, Nijerya ve Pakistan'da çok büyük değişiklikler oldu. Liderlerin çoğu şu anda yerlerinde değildir. D-8 asla AB'nin ve G-7'nin alternatifi değildir. Ama bunlar arasında köprü olabilirdi. Ve hatta İslâm Konferansı Teşkilâtı'nın Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesini daha aktif hale getirebilirdi. Ama Hıristiyan Batı, Siyonizm, Rusya, Çin ve diğer emperyalist güçler İslâm ülkelerini bir arada görmek istemezler ve Batı'nın hedefi İslâm ülkelerini birbiriyle boğuşturmaktır. D-8 kurulduğunda tam 55 proje var idi. Ancak şimdi bu projeler tozlu raflara kaldırıldı. İlk önce The Muslim Eight bilahare, The Developing Eight ismini alan bu kuruluş, İslâm Konferansı Teşkilatı ve ECO gibi pasifize edildi. 28 Şubat 1997 tarihli "Neden D-8" başlıklı yazımın son pragrafı şöyledir: "D-8'i yeni bir dünya kuruluyor diye görmek şimdilik hayaldir. Ben mânâda son derece ve aşırı bir hayalperestim ama maddi hayatta son derece gerçekçiyim. Ve bu sebeple iç âlemim devamlı fırtınalarla doludur. D-8'i belki de en fazla destekleyen biriyim ama asla D-8 için yüksek hayaller beslemeyin. Ama en azından G-7, D-8'i köle olarak görmekten vazgeçer, eşit şartlarla masaya belki otururuz. Ama D-8'lerin köle olmadığı gösterilmiş olur. D-8 Kolonizme başkaldırıdır. Sömürüden kurtuluştur. D-8 varsayalım başarılı olmasa bile Müslümanlar artık uyanmıştır. Tabii uyanan tabandır tavanın çoğunluğu zombi, mankurt ve Truva atı rolünde ısrarlıdırlar. İslam dünyası Batı'nın esaretinden kurtulacaktır."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.