Türkiye Mısır'ı ticaretle fethediyor

A -
A +

Türkiye'nin Orta Doğu'da artan etkinliği sadece diplomatik girişimlerin yol açtığı olumlu sonuçlarla sınırlı değil. Suriye ile İsrail arasında arabuluculuktan, İran ile ABD arasındaki sorunların giderilmesinde kolaylaştırıcı role kadar pek çok alanda Orta Doğu'ya diplomatik açılım gerçekleştiren Türkiye, aynı zamanda ekonomik gücüyle de bölgenin parlayan yıldızı olarak dikkat çekiyor. Bu durumu bizzat müşahede etme imkânı buldum. Geçen hafta ziyaret ettiğim Kahire sokaklarının Türk firmaların ilanlarıyla dolu olduğunu gördüm. Detaylı bir araştırma neticesinde, Mısır'da Türkiye'nin ekonomik etkinliğinin son yıllarda hızla artmış bulunduğu bilgisine ulaştım. Dahası, çok değil 10 yıl öncesine kadar burada hiç de popüler olamayan Türkiye, bürokrasi, iş dünyası ve halk nezdinde model konumuna yükselmiş. Genel olarak Mısırlı ticaret çevrelerinde ve halkta Türk ürünlerinin Avrupa kalitesinde ve daha uygun fiyatlarda olduğuna dair -kesinlikle doğru- bir düşünce hâkim olmaya başlamış. İki ülke ticaret hacmi 2003'ten beri sürekli artarak, 2007'de 1.6 Milyar dolar seviyesine yükselmiş. 2008'in ilk yedi ayındaki ticaret hacmi ise, 2007'nin aynı dönemine nazaran yüzde 70 oranında yükselmiş. Az sayıda dış ticaret fazlası verdiğimiz ülkelerden biri olan Mısır'a 2008 yılının ilk yedi ayındaki ihracat artışı yüzde 64 seviyesinde olmuş. Yılsonu ihracatımızın 1.5 milyar dolara, dış ticaret fazlamızın ise 250 milyon dolara ulaşması beklenmekte. Yılsonunda, iki ülke arasında 3 milyar dolara yakın bir ticaret hacmine yaklaşılması öngörülmekte. Türkiye'nin Mısır'daki yatırımlarında da, 2006 ve 2007 yılları boyunca tekstil ve konfeksiyon yatırımcılarının faaliyetleri sebebiyle, büyük artış söz konusu. Türk firmalarının büyük bir bölümü Kahire ve çevresi ile liman şehri olması nedeniyle İskenderiye ve Bourgel-Arap bölgelerini tercih etmekte. Bununla birlikte, Sina Çölünden Libya sınırındaki Marsa Matruh'a ve Kızıldeniz kıyılarına kadar büyük bir coğrafyada Türk girişimcilerinin faaliyet haberleri gelmekte. Mısır'a gelen Rus ve Ukraynalı turistlerin yüzde 80'inden fazlasını Türk turizm şirketleri getirmekte. Bugüne kadar Mısır'da yatırımı olan 190 Türk firmasına ek olarak fizibilite çalışması yürüten firmaların sayısı da 150'yi bulmakta. Söz konusu firmalar tarafından ifade olunan yatırım tutarları dikkate alındığında, hâlihazırda 1 milyar dolar seviyesine yaklaşmış olduğu hesap edilen Mısır'daki Türk yatırımlarının, önümüzdeki iki yıl içinde 2 milyar dolar seviyesine çıkabileceği öngörülmekte. Firmalarımızın emek-yoğun sektörlerde yatırım yapması nedeniyle istihdam edilen Mısırlı sayısı epey yüksek. Bugün için yaklaşık 50 bin kişiye istihdam sağlandığı tahmin edilmekte. Düşük üretim maliyetlerinin yanı sıra; AB'ye, Arap ülkelerine, Afrika piyasasına ve ABD'ye (Nitelikli Sanayi Bölgeleri yoluyla) gümrüksüz mal satışı yapabileceklerini hesaplayan firmalarımızın yatırım tercihlerini Mısır'dan yana kullanmakta olduğu görülmekte. Bunların yanı sıra, aralarında İstikbal, Beymen, Sarar, Damat&Tween, Adil Işık, Kilim Mobilya ve Doğuş Otomotiv'in de bulunduğu 28 mağaza, showroom ve temsilcilik ofisine kısa sürede 24 yeni firmanın daha eklenmesi gündemde. Kahire yakınlarındaki 6 Ekim şehrinde Polaris Park Sanayi Bölgesi kurulması amacıyla 2 Ekim 2007 tarihinde bir anlaşma imzalandı. İki milyon metrekarelik bu alan üzerinde çeşitli ülkelerden 150 firmanın yaklaşık 2 milyar dolarlık yatırımı yer alacak ve 22 bin kişiye istihdam sağlanacak. Diğer taraftan, Mısırlı Energia şirketi ile Ankara merkezli OSTİM arasında 10 Ramazan şehrinde 2 milyon metrekarelik bir alan üzerinde ikinci bir sanayi bölgesi kurulmasına dönük çalışmalar da tüm hızıyla sürmekte. Sanırım anlattıklarım Türkiye'nin Mısır'daki ekonomik gücünü yeterince ortaya koymuştur. Ama bir gelişmeyi aktarmadan yazıya son veremeyeceğim: Önümüzdeki günlerde Mısır'a tam anlamıyla bir Türk çıkarması yaşanacak. İskenderiye Limanındaki 2 Türk gemisinde 14-15 Ekim 2008 tarihlerinde yapılacak olan Bluexpo adlı Türk makine ve inşaat ürünleri fuarını ziyaret için daha fuara 1 ay kala 1000'den fazla Mısırlı firma kayıt yaptırdı. Benzer şekilde, İstanbul'da Ekim ayında yapılacak olan MÜSİAD fuarına da tüm İslam ülkelerinden gidecek toplam 600 katılımcı içerisinde Mısırlı firmaların sayısı 300 civarında. Bu amaçla, Kahire ve İskenderiye Ticaret Odalarınca tarifeli uçuşlara ek olarak 2 charter uçağı kiralanması dahi gerekti. Mısır, Orta Doğu'da artan Türk ekonomik varlığına sadece bir örnek. Ümit ederiz küresel ekonomik kriz Türkiye'nin Orta Doğu'da katlanarak büyüyen ekonomik varlığına zarar vermez. Pazartesi piyasalar açıldığında yaşanacaklar, orta vadede bu alanda yaşanabilecekler hakkında da kuşkusuz bir fikir verecektir. BİLMEDİKLERİMİZ İlk Yüzer Fuarı Atatürk Düzenletmişti Ticaret Bakanı Ali Cenani Bey, Atatürk'ün talimatıyla 1925'te Türk ihraç ürünlerini tanıtacak bir yüzer fuar için çalışmaya başladı. Bu iş için tadil edilen Karadeniz gemisi Kütahya çinileri, tekel ürünleri, tahıl, halı, Beykoz deri fabrikası ürünleri, yerli bezler, Hacı Bekir lokumları vs. ürünlerle 12 Haziran 1926'da İstanbul'dan ayrıldı. Karadeniz'e ve Akdeniz'e kıyısı olan 12 ülke ve 16 limanı ziyaret eden gemi 5 Eylül 1926'da İstanbul'a geri döndü. 47'si Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası sanatçısı 285 kişi taşıyan Karadeniz gemisini, uğradığı limanlarda 65 bin kişi ziyaret etti. Türkiye'nin bu ilk yüzen fuarı yaklaşık 600 bin liraya mal oldu. Bluexpo Nedir? Karadeniz gemisinden tam 71 yıl sonra Türkiye'de bir fuarcılık firması, benzer bir Türk İhraç Ürünleri yüzer fuarını gerçekleştirmek için kolları sıvadı. 2-18 Haziran 2007'de Karadeniz'de Varna, Köstence, Odessa,Yalta, Soçi ve Batum limanlarına yanaşan fuarı 14 bin kişi ziyaret etti. Türk firmalarının yüzer fuardan büyük fayda sağlamaları üzerine 2008'de benzer bir fuarın Kuzey Afrika'da yapılması kararlaştırıldı. Türk inşaat ve yapı ürünlerini taşıyan Samsun ve Ankara feribotları 14-26 Ekim tarihlerinde İskenderiye, Trablus, Tunus ve Cezayir limanlarını ziyaret edecek. TÜRKİYE-MISIR DIŞ TİCARETİ (1000 ABD $) TIKLAYIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.