F1 ülkesi olmuşuz

A -
A +

Formula 1 prestiji hayli yüksek bir organizasyon. Düşünün her bir yarışı 150'yi aşkın ülkeden 2 milyara yakın insan izliyor. Yani ülke tanıtımı için 2 milyar insana ulaşmayı hedefleseniz kasanızdan 500 milyon dolar civarı bir para çıkarmanız gerekecek. Bu dev organizasyonun İstanbul'da yapılması bu açıdan büyük nimet. Özellikle ülkemiz için futbol, basketbol ve kısmen voleybol dışında da ilgi duyulan sevilen bir spor olduğunu görmek çok anlamlı. Bu Formula 1’in güzel yönü. Peki ya yaşadıklarım…

Dün yarışı izlemek için Beylikdüzü'nden 11.00'de yola çıktım. İstanbul Park'a 6 km. kala trafik durduğunda saat 12.15'ti. Tam 2 saat sonrasında ise kalan mesafe 3,5 km idi. Arabayı park etmek büyük bir kaostu. Küçücük bir alan bile bulmak define bulmakla eşdeğerdi. Yer bulup, 3 km yürüdükten sonra, tribünde yerimi aldığımda saat 15.15 civarıydı. Evet, startı kaçırmıştım. Ama yalnız değildim. En az benim gibi 15-20 bin yarışsever de startı kaçırdı. Hatta, yarışın bitimine 15-20 dakika kala hâlâ gelen insanlar vardı. 

Ve ne üzücüdür ki trafik sorununun ana kaynağı sadece protokol için ayrılan ve bomboş bırakılan yollardı. Tribünlerin neredeyse tamamı tıkabasa doluydu. İlk senelerde ilgisizlik yüzünden İstanbul'dan alınan bu dev organizasyon, eminim ki dünkü görüntüsünden sonra artık bir demirbaş hâline gelecektir. Trafik, otopark ve tribün girişleri gibi bazı aksaklıkları da çözersek dört dörtlük organizasyonlarla dünyada iz bırakacağımıza eminim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.