THK’ya yapılandırma şart

Ülkemizin en köklü ve eski teşekküllerinden olan Türk Hava Kurumu (THK), her üç yılda bir yapılan büyük genel kuruluna hazırlanıyor. THK’nın günümüzdeki güncel durumu yeniden yapılandırılmaya ihtiyaç duyuyor. Bu doğrultuda göreve gelecek yeni Genel Başkanı zorlu bir süreç bekliyor. Millî değerlerin yaşatılması açısından bu durum artık bir vatan borcu hâline geldi.
Amatör-sportif havacılık
 Havacılar, çalışmalarının tamamını THK çatısı altında sürdürüyor. Ancak son zamanlarda amatör ve sportif havacılar hak ettikleri desteği alamadıklarını düşünüyor. Ayrıca emek vererek ciddi yetenekler kazanan sporcuların daha fazla finanse edildiği takdirde uluslararası müsabakalarda büyük başarılar elde edileceği kanısındalar.
İş birliği-koordinasyon
Türkiye Hava Sporları Federasyonu, THK tarafından yürütülen faaliyetlerin yasal çerçevesini uluslararası norm ve kriterlere göre oluşturmakla görevlendirildi. Hem federasyon hem de kurumun dirsek teması hâlinde mevcut imkân, kabiliyet, süreç ve faaliyetlerin rehabilitasyonuna odaklanmaları gerekiyor. Ayrıca; kurumun faaliyet alanlarıyla ilişkili olarak devletin ve kamu diplomasinin her kademesiyle koordinasyon içerisinde bulunması, sınırlılıklarını yine devlet mercilerinin öncülüğünde aşması önemli. Bunun için can suyu niteliğinde samimi bir destek ortamı oluşturulması ve iyi ilişkiler şart.
Hatalar görülmeli
Kurumun yeniden yapılandırılması süreciyle özellikle finansal tabloları “imdat” sinyali veren teşekküllerin faaliyetleri sınırlandırılmalı. Ayrıca sınanmasına rağmen yarar sağlanamamış faaliyetler durdurulmalı. Sonlandırılan faaliyet zararından elde edilen bütçenin başarılı uygulamaları finanse etmek ve daha fazla desteklemek için kullanılması, böylelikle kurumun “küçülerek büyüme” stratejisini uygulamaya alması gerekiyor.
Şubelerle büyüme
Türkiye genelinde mali ve idari yönden güçlü bir şube yapılanmasına gidilmeli. Şube gelirlerine formal bir yapı kazandırılarak maddi hareket alanı ve kabiliyeti oluşturulmalı. Şubelerin gelir getirici faaliyetlerinin sadece bağış, fitre, zekat, kurban derisi ile sınırlandırılması değil; THK’nın taşradaki saha aktörü ve yerelde öncelikli ve güçlü bir kamusal paydaş konumuna getirilmesi şart. Şubelerin, stratejik hamlelerde görüşlerine başvurulacak mercilere dönüştürülmesi gerekiyor.
Nitelikli insan gücü
İnsan kaynakları yapılanmasının profesyonelleştirilmesi, liyakat esaslı bir görevde yükselme ve “eşit işe eşit ücret” stratejisi uygulamaya alınmalı. Bu çalışma Türk Hava Kurumunun nitelikli insan gücüne kavuşturulmasının temel stratejisi olacak. Böylelikle çalışanlarda sağlanan motivasyon; verimliliği ve aidiyeti artıracak. “Mutlu çalışan-mutlu faaliyet-mutlu yararlanıcı” ilkesiyle hareket edildiği sürece kurumsal imaj ve marka değeri artıp prestijli bir konuma gelinecektir.
İmajı güçlendirme
2011’de kurulan Türk Hava Kurumu Üniversitesinin havacılık alanında proje, inovasyon ve bilim merkezine dönüştürülmesi, bölge ve dünya ölçeğinde önde gelen bir kurum hâline gelmesi imaj ve marka değerine katkı sağlar. Bu amaç doğrultusunda oluşturulacak “müşterek görev güçleri” problemleri ve sınırları tespit ederek zaman kaybetmeksizin çözüm sunmalıdır.

“THK’ya sahip çıkmak boynumuzun borcu”
¥ Evet, Erdal Dursun olarak sayfamda yazdıklarımı; millî menfaatler, ülke kaynakları, havacılığa gönül verenlerin hayalleri, ulusal beklentiler ve inandığım değerler ışığında Türk Hava Kurumu Genel Başkan adayı sıfatıyla kaleme aldım. Bugün itibarıyla henüz adaylığını deklare eden farklı biri de bulunmuyor. Önümüzdeki günler ülkemizin bu güzide teşekkülü için neleri gösterir, neyi götürür, neyi getirir hep birlikte göreceğiz. Fakat başka bir Türk Hava Kurumu yok, başına geçecek kişi kim olursa olsun bu mirasa sahip çıkılması boynumuzun borcu. Unutulmamalıdır ki; Türk Hava Kurumunda, cebinde parası olmayan ancak koca yürekli sekiz yaşındaki Ayşe’nin fitre zarfına koyduğu bir çift altın küpesinin hakkı var. Bu vebal, Mahkeme-i Kübra’da hesap verdiremeyecek cinsten.