Oysa bayrak namustur

A -
A +
24 Nisan’da, her yıl olduğu gibi, “basmakalıp gösteriler” düzenlendi. Yine ‘lâf olsun torba dolsun’ kabilinden konuşmalar yapıldı.
Bu sefer Türk bayrağı, Azerbaycan bayrağı ile birlikte ateşe verildi…
Nerede mi?
Erivan’da…
Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan da, Azerbaycan ile aralarında ‘her an savaş çıkabileceği’ ifâdesini dün bir kez daha kullandı.
Oysa ne bayrak yakmaya ne de efelenmeye gerek var!
Gelin hep birlikte bir yolculuğa çıkalım.
 
“Modern” terörizm
 
1789 yılında meydana gelen Fransız İhtilâli, “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” ilkelerinin yanı sıra modern anlamda “terör” kavramını da dünyâya hediye etmiş oldu!
İşte; başımızın belâsı “modern” terörizm…
Osmanlı Devleti yıllardır Ermeniler ya da diğer azınlık milletlerine zulmetmekle suçlandı durdu.
Nedense “Osmanlı coğrafyasını nasıl bir yangın yerine çevirebiliriz” sorusunun ortaya nasıl çıktığı hakkında yeterince konuşulmadı.
 
İngiliz siyaseti
 
Sırp ve Yunan isyânı, 19. yüzyılın ilk yarısında bağımsız devlet olma arzusuna ulaşmak için epeyce yol katetmişti. Yüzyılın ikinci yarısındaysa Ermeniler, kendi ulus devletlerini kurmak için modern terörizm yöntemlerine bel bağladılar.
1877-1878 yılları arasında meydana gelen Osmanlı-Rus Harbi’nin ardından imzalanan önce Ayastefanos sonrasında Berlin Andlaşması neticesinde, Ruslar Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışma hakkına sahip olmuştu.
İngiltere, bu ayrıcalığın yalnızca Ruslar tarafından kullanılmasını kendi politikası açısından zararlı bulduğundan dolayı, Ermeni kartını oynamak için gerekli politik manevraları yaptı. Başbakan Gladstone’nun Doğu’daki danışmanlarından olan Fitzgerald, Ermeni toplumunun önde gelen isimlerinden Mihran Damadyan ile İstanbul’da özel bir görüşme gerçekleştirdi. 
 
Oysa bayrak namustur
Mihran Damadyan
 
 
Fitzgerald, bu görüşmede, İngiltere’nin Ermenileri desteklemeye hazır olduğu mesajını Mihran Damadyan’a iletirken akıl vermekten de geri durmadı. İngiltere, Ermeni komitecilerin İstanbul’da ses getirecek büyük eylemlere imza atmaları hâlinde, Avrupa kamuoyunun dikkatini “Ermeni sorununa” çekeceğini vadetmişti.
 
Bombalı siyaset
 
Günümüzde “eş zamanlı saldırılar” şeklinde duymaya alıştığımız haberlerin geçmişi ne yazık ki 1897 yılına kadar uzanıyor…
Ermeni komiteciler; Osmanlı Bankası, Sadâret (Başbakanlık) ve Galatasaray Karakolu’na 1897’de “eş zamanlı” bombalı saldırılar düzenledi. Bu saldırılar aynı anda, birden çok hedefe yönelik terör saldırılarının ilk örneği de sayılabilir.
Saldırılar arasında en çok dikkat çekeni, Osmanlı Bankası’nı havaya uçurma girişimi oldu. Komiteciler, eylemin daha büyük ses getirmesi ve Avrupa’nın da dikkatini İstanbul’a çekmek amacıyla birbiriyle ilişkili üç ayrı plân hazırladı. İlk sıraya yerleştirileni de Osmanlı Bankası olmuştu.
 
Oysa bayrak namustur
Banka baskınını plânlayan Ermeni komiteciler
 
Bankaya gelen Ermeni komitecilerden Boğos, yanında taşıdığı dinamit paketini, elindeki yaprak sigara ile yakmaya çalışırken uyanık güvenlik güçleri tarafından yakalanmış ve koca bir banka, içindekiler ile birlikte havaya uçmaktan kurtulmuştu.
Peki bombalı siyasetin cezası mı olur yoksa ödülü mü?
Osmanlı Bankası, Ermeni komiteciler tarafından ilk kez 1896 yılında işgal edilmişti. Bu eylemin elebaşısı Karekin Pastırmacıyan, tam 12 yıl sonra ilân edilen 2. Meşrûtiyet’in ardından Osmanlı Meclisi’nde Erzurum’u temsil etmek üzere ödüllendirilmişti! 
 
Oysa bayrak namustur
Karekin Pastırmacıyan
 
Pastırmacıyan’ın ödülü, Erzurum’un cezası olsa gerek…
1897 yılındaki saldırının elebaşısı Boğos’a da hiçbir şey olmadı.
Yalnızca dikkatli olalım, rûhu aramızda geziyor…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.