Siyasetin 2017 sınavı

A -
A +
Referandum sonuçları siyasal partilerin kendi iç dinamikleri ve üretecekleri yeni siyaset tarzı açısından belirleyici olacak. Cumhurbaşkanlığı sisteminin halktan onay alması hâlinde, bu AK Parti açısından on ikinci seçimin de kazanılması demek. Muhalefet partileri için bu durum, tekrar bir seçim yenilgisi olacak. Bir siyasal parti için arka arkaya on iki seçimin de kazanılması ve her seçimde en yakın rakibinin iki katından fazla oy alması mutlak başarıya işaret eder. Diğerleri içinse mutlak yenilgi.
AK Parti, eğer Türkiye’de siyasal sistemin değişimi meselesini de çözerse, bu siyaseten bir dönemin kapanması anlamına geliyor. AK Parti devraldığı siyasal sorunların, vesayet siyaseti başta olmak üzere, büyük bir kısmını bugüne kadar çözmüştü. Geçmişten devralınan büyük sorunlar arasında, geriye kırk yıla yakındır tartışılan siyasal sistem sorunu kalmıştı. AK Parti siyasal sistem meselesini çözmenin getirdiği ferahlama ile artık daha farklı konulara odaklanabilecektir.
Yeni dönemde bir taraftan hep ertelemek zorunda kaldığı parti içi kurumsallaşma sorununa odaklanacak, diğer taraftan ise cumhurbaşkanlığı sistemine göre kendisini 2019 seçimlerine hazırlayacaktır. Tamamladığı mega projelerin devamı olarak, başarı hikâyesini yeni sembol projeler üzerinden sürdürmeye çalışacaktır. Ayrıca iktidar olarak AK Parti’nin, siyasal sistem meselesinin dönüşüm ve intibak yasaları için, referandumun hemen ardından yeni bir maratona başlaması zorunludur.
Tabii ki AK Parti açısından, referandumun diğer önemli bir sonucu, cumhurbaşkanı ve partisi arasında anayasal engelin ortadan kalkacak olmasıdır. Bu anlamda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti arasında yeni ilişki biçimi siyasetin dinamiğini etkileyecek en önemli meselelerden biridir.
Referandumun ardından MHP, başarı hikâyesine eklemlenerek, kaybeden tarafta değil kazanan tarafta olacak. Böylece, CHP lideri gibi, yenilginin faturası ile uğraşan değil, kazanan tarafta olacağı için kendi partisinin içine daha rahat yoğunlaşacaktır. Bu süreç MHP açısından 2007’lerden itibaren FETÖ’cülerin MHP’ye karşı çektiği operasyonların da sonu olacak. Devlet Bahçeli, parti içerisindeki bozulan dinamiği tekrar rayına oturtma imkânı elde edecek. Tabanına anayasaya değişiklik sürecine eklemlenerek, kendi perspektiflerini siyasal sisteme dâhil ettiklerini söyleyecek.
CHP, toplumsal talepleri yönetmek ve bunu somut siyasete dönüştürmek yerine, söylem siyasetinin yürütücülüğünü yapmaya devam ediyor. Hâlâ kendi gündemini oluşturamıyor. AK Parti’ye muhalif olan çeşitli elit grupların ve yapıların söylemlerinin taşıyıcılığında ısrarlı. CHP, son dönemde siyaset düzlemine yeni bir muhalefet etme şekli ekledi: İktidar karşıtı sosyal medya trendlerini takip ederek, bunu siyasetin gündemine taşımak.
Bu yapıların sözcülüğü bir anlamda siyasetin vekaleten yürütülmesine dayanıyor. Çünkü, toplumsal taleplerle yüzleşerek, geniş taban isteklerini parti organlarınca değerlendirerek somut siyaset olarak oluşturmuyor. Muhakkak, sözcülüğünü yaptığı bu gruplar da CHP tabanının içinde. Ancak, bu grupların belirlediği CHP gündemi, sahici taleplerden daha çok popülist siyasete dayanıyor.
Referanduma kadar, CHP yine bu grupların sözcülüğüne odaklanmaya devam edecek. Ancak referandumdan sonra on ikinci kez kaybedilen seçimlerle ilgili parti içinde tartışmalar daha da yoğunlaşacak. Bugün sözcülüğünü yaptığı bu çevreler, Kılıçdaroğlu’nun liderliğinin sorgulanmasının da taşıyıcılığını yapacak. CHP tekrar kurultay tartışmalarına yoğunlaşacak.
Türkiye’nin yeni siyasal sisteme geçmesi, kuşkusuz siyasi partiler açısından da bir dönüşüm ve intibak sürecini zorunlu kılacaktır. Çünkü, sistemin işleyişinde siyasal partilerin işlevleri ve etkinlikleri de değişecektir. Böylece siyasal alanda toplumsal taleplere siyaset üretmek parlamenter sistemdekinden farklılaşacaktır. Sistemde etkin olmak isteyen partinin daha seçim öncesinde seçilmesi muhtemel cumhurbaşkanı ile pazarlık sürecine girmesi gerekebilecektir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.