Nerede o eski Türkiye!

A -
A +
Başkanlık sistemi iki yıldan fazla bir süredir yürürlükte. Geçiş dönemindeyiz. Büyük sistem değişimlerinde, geçiş sürecinden kaynaklanan sorunlar ve aksamalar olur. Yaşanan sorunlara yine sistem içinde çözüm üretilir. Sorun çözmek için hemen eski sisteme dönülmez. Eski parlamenter sistemden yeni sisteme geçmek için 40 yıldan fazla bir süre çaba gösterildiğini unutmayalım.
Cumhurbaşkanlığı sistemini referandumla doğrudan halk kabul etti. Siyasi, toplumsal ya da bürokratik seçkinler değil.
Muhalefet partilerinin yöneticileri, toplumun çoğunluğunun bu yeni sistemi kabul ederek yanlış yaptığını düşünüyorlar. Doğrudan, “eski parlamenter sisteme dönmek istiyoruz” diyemedikleri için de şimdilik “güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunuyoruz" gibi bir söylemle idare ediyorlar.
“Güçlendirilmiş parlamenter sistem”in ne olduğunu henüz tam açıklamadılar. “Her parti kendi önerisini hazırlayacak, sonra müzakereler başlayacak” denilerek süreç yönetilmeye çalışılıyor. Şu anda sadece Gelecek Partisi kamuoyuyla bir içerik paylaştı. İyi Parti, kendi önerisini hazırladığını duyurdu. Yakında açıklayacaklarmış. CHP ve Deva Partisi’nin hazırlığı devam ediyormuş…
Göreceksiniz, “güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş” başlığında hazırlanan tüm metinlerin, eski sistemin bakış açısı ve kriterlerine göre, mevcut cumhurbaşkanlığı sisteminin eleştirilmesinden başka bir içeriği olmayacak. Yani, yeni bir şey söylenmeyecek.
Her parti suya sabuna dokunmayan genel metinler üretecek. “Ayrıntıları kendi aramızda müzakere edeceğiz” denilerek, her bir partinin tabanı seçime kadar oyalanacak. Çünkü herhangi bir muhalefet partisinin ayrıntılı olarak güçlendirilmiş parlamenter önerisi hazırlaması durumunda görüş ayrılıkları bir anda gün yüzüne çıkacak.
Örneğin; İyi Parti’nin parlamenter sistem raporunda -CHP’nin sembolik cumhurbaşkanı tutumunun aksine- “yetkili cumhurbaşkanı” önerilmesi,  CHP çevrelerinde endişe ile karşılandı. İyi Parti, kamuoyuna açıklayacağı metinden “yetkili cumhurbaşkanı” kısmını çıkarırsa şaşırmamak gerek.
           ***
Aslında muhalefetin esas sorunu cumhurbaşkanlığı sistemi değil. Eğer yeni sistemden rahatsız olsalar, iktidara gelmeleri hâlinde sistem revizyonu ve reformu yapacaklarını vadederlerdi. Çünkü, parlamenter sisteme geri dönmenin çok zor olduğunun onlar da farkında.
Peki böyle olmasına rağmen niçin parlamenter sistem özlemi içindeler? Çünkü eski Türkiye’yi özlüyorlar. Eski Türkiye’nin hayalini kuruyorlar.
Eski Türkiye hayali kurmalarının nedenleri kısaca şöyle:
Eski parlamenter sistemde, milletin oyları ile iktidara gelemeseniz bile, sistemin kırılganlığından ve istikrarsızlığından yararlanarak güç elitleri ile kurulan ittifak sayesinde iktidarın nimetlerinden yararlanabiliyordunuz.
Siyasal, toplumsal ve bürokratik güç elitleri için eski sistem muazzam bir imkân sağlıyordu. Sık sık yapılan seçimler, kırılgan siyasi alan, etkin olmayan güçsüz hükûmetler, koalisyon pazarlıkları ve çok başlı yürütmenin sağladığı pazarlık fırsatları çıkar grupları için geniş bir iktidar alanı sunuyordu.
Siyasileşmiş sivil ve askerî bürokrasi seçilmişlerin değil, bunlarla çıkar iş birliğini devam ettiren medya, ayrıcalıklı ekonomi sınıfı ve en genel anlamda güç elitlerine göre hizalanıyordu.
Dolayısıyla…
Eski Türkiye’de iktidar olmak için toplumsal değişim ve ihtiyaçlara göre siyaset yapma zorunluluğu yoktu. Seçilmeden de güç yapılanmaları ile iktidar alanları korunabiliyordu.
Eski sistemde, yüzde ellinin üzerinde bir toplumsal kesimin beklenti ve taleplerine göre siyaset üretmek şart değildi. Sistem partileri, yüzde 20 oy aldığında bile, kurulu düzende gemisini yürütebiliyordu.
En azından Meclis'in cumhurbaşkanını seçecek olması bile, pazarlık alanı için geniş bir fırsat ortaya çıkarıyordu. Nasıl olsa, parlamentoda temsil edilen partiler “siyasi kriz çıkmasın” diye çıkar gruplarını rahatsız etmeyecek bir isim üzerinde anlaşmak zorunda kalıyorlardı.
Hülasa, yeni sistemde iktidar olmak kolay değil. Önce halka ineceksiniz. Sonra onların beklenti ve taleplerine göre siyaset üreteceksiniz. Yetmez, onların değerlerini önemseyeceksiniz. Yani halk için çalışacaksınız. Hizmet üreteceksiniz.
Bunları yapmak hiç de kolay değil. Nerede o eski Türkiye!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.