İhlâs âbidesi Enver Ağabey'in ardından...

A -
A +

Gazetemizin kurucusu, Türkiye'de olduğu kadar dünyanın çeşitli yerlerinde de sayısız hayır işlerinin bânisi, muhlis insan Enver Ören 22 Şubat'ta Hakk'a yürüdü. Geçtiğimiz Cumartesi Eyüp Sultan'da on binler Enver Ağabeylerini son yolculuğunda yalnız bırakmadı. Dâr-ı Bekâ'ya göç edişinin ardından çok sayıda devlet ve fikir adamı Enver Ağabey'in hususiyetlerini kamuoyuyla paylaştılar. Onun basın ve iş dünyamızda nasıl çığır açtığından bahsettiler; yeniliklerin mimarı olduğunu vurguladılar. Bu konuşmaları yapanların tümünün mutabık kaldığı ortak bir nokta, Enver Ağabey'in memleketimizdeki en güler yüzlü insanlardan biri olduğuydu. Enver Ağabey, insanlara güler yüzle ve iyi niyetle yaklaşmanın ne kadar önemli olduğunu hepimize sadece öğretmedi, bu işin sırrını da verdi. O sır ihlâstır. Her türlü işimizde muvaffakiyetin esasi unsuru olmasına rağmen, epey bir süre içtimai hafızamızdan silinen ve ne yazık ki gündelik konuşmalarımızdaki ağırlığını kaybeden ihlâsın ne derin bir manayı havi olduğunu, davranışlarıyla, sözleriyle, başardıklarıyla herkese yeniden hatırlattı. İhlâsı kendi pratikleriyle milletimizin kalplerine ve beyinlerine yeniden nakşetti. Türkiye'de daha çok uzun yıllar boyunca, "ihlâs" denildiğinde Enver Ören akla gelecektir. İsmi, yaratılanı Yaradan'dan ötürü seven Hak dostu, muhlis insanların isimleri arasında hep yâd edilecektir. Enver Ağabey'in vefatını babam Dr. Nail Erhan'ın haber vermesiyle öğrendim. Cenaze merasiminden önce babamın Enver Ağabey'le ilgili anlattığı bir anekdotu kendi ifadeleriyle sunuyorum: "Enver Ağabey ile Vakıf Gureba Hastahanesi Başhekimi olduğum sırada 1999'da beni ziyarete geldiği zaman tanışma imkânım oldu. Çaylarımızı içerken sohbet ediyorduk. Ben ona Kuleli Askeri Lisesi mezunu olduğumu, Rahmetli kayınpederi Kimya Hocası Albay Hüseyin Hilmi Işık'ın öğrencisi olduğumu, kendilerinin yazmış olduğu Se'âdet-i Ebediyye adlı 2 ciltlik eserin, tarafından bana hediye edildiğini söyledim. Hocanın kimya derslerinin yanı sıra bize İslamiyeti canla başla nasıl anlattığını, İslam cihatlarını, komutanlarını, bilhassa Hâlid bin Velid'in cihatlarını nasıl o tatlı üslubuyla anlattığını söyledim... Enver Ağabey heyecanlandı. Bir dakika müsaade istedi, bahçeye çıktı. Arabasının bagajından bir kitap getirip bana uzattı. Hüseyin Hilmi Işık'ın Tam İlmihal Se'âdet-i Ebediyye kitabı." Her ikisi de rahmetli oldular. Makamları Cennet olsun. Mücahid Bey'e Allah sabırlar versin. Enver Ağabey'i Hüseyin Hilmi Işık Hoca'nın yanına defnettik. Yaşarken hayırdan başka bir şey düşünmeyen, ihlâslı olmayı kendisine başlıca düstur edinen Enver Ağabey'i milletimiz her zaman rahmet ve şükranla hatırlayacaktır. Allah rahmet eylesin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.