Terörle mücadelede uluslararası iş birliği mümkün mü?

A -
A +

Başlıktaki sorunun cevabı, ‘Evet, mümkün.’ Bazı şartların yerine gelmesi durumunda uluslararası terörizmle etkili şekilde mücadele edilebilir. Türkiye’de ve dünyanın birçok yerinde on binlerce insanın canına mal olan saldırıları gerçekleştiren cinayet şebekeleri yok edilebilir. İstanbul’da, Ankara’da, Paris’te, Nice’te, Madrid’de, New York’ta, Diyarbakır’da yaşananlara benzer terör eylemleri engellenebilir. Peki nasıl?

Terör örgütleri için evrensel bir listenin derhal hazırlanması lazım. Bunun için en uygun platform Birleşmiş Milletler (BM). ‘Tüm devletlerin altına imza attığı terörizm tanımının bile yapılamadığı bir ortamda böyle bir liste nasıl hazırlanabilir?’ diye soranlarınız olabilir. BM düzeyinde hiçbir belge tüm devletlerin eş zamanlı girişimiyle ortaya çıkmaz. Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi terörden en fazla zarar gören ülkeleri de yanlarına alarak bu türden bir liste oluşmasına öncülük edebilirler. Terörizmin tanımı için boş yere zaman kaybetmek yerine, BM terör örgütlerinin isimlerini sayarak, tüm devletleri bunlarla mücadeleye davet edebilir.
Ama bir devletin terörist dediği örgüte diğerinin özgürlük savaşçısı dediği andan itibaren böyle bir listenin hazırlanma ihtimali de ortadan kalkar. Bu durum günümüzde çok sayıda örgüt için geçerli.
İkinci olarak, terör eylemlerinin engellenmesi için zamanında ve eksiksiz istihbarat paylaşımı şarttır. Küresel düzeyde terörizme karşı istihbarat paylaşımının yapılabileceği ortak bir alan ise henüz bulunmamaktadır. Bugüne kadarki tüm istihbarat bilgilerinin depolandığı ve tüm devletlerin erişimine açık ortak bir veri bankası da yok. Demek ki, kurulmaları ve işletilmeleri gerekiyor. NATO üyelerinin bile -11 Eylül’den sonra İttifak içinde bu iş için bir birim oluşturulmuş olmasına rağmen- terör örgütleriyle ilgili olarak elde ettikleri bilgileri birbirleriyle tam olarak paylaşmadıklarını biliyoruz.
Üçüncüsü, eski dönem teröristleriyle, bugünkülerin birbirlerinden farklı olduğu gerçeğinin bilinmesi lazım. Yeni teröristlerle, eski kabullerden hareket ederek mücadele edemezsiniz. Ne zaman terörün sebepleriyle ilgili bir tartışma yapılsa, konunun uzmanlarından bir bölümü aynı cümleyi tekrar edip duruyorlar: ‘Önce terörizmi doğuran ekonomik ve sosyal şartların giderilmesi gereklidir. Bataklığı kurutmadan, sivrisinekleri yok edemezsiniz.’ El Kaide, DAEŞ, Boko Haram vs. örgütlerin faaliyetlerinin durdurulabilmesi için hangi bataklığın kurutulması gerektiğinin tespiti bile çok zor. Mücadele topyekûn olmalıdır. Ekonomik ve sosyal şartlara odaklanırken, teröre karşı alınması gereken güvenlik önlemleri ihmal edilmemelidir. Daha da önemlisi, söz konusu güvenlik önlemlerinin uluslararası iş birliği mekanizmaları çerçevesinde ortaklaşa alınması gerekir. Günümüzde hiçbir ülkenin tek başına terörizmi engelleyebilmesi mümkün değildir. Sınır aşan terörist örgütlerle ancak sınır ötesi iş birliğiyle mücadele edilirse başarılı olunabilir.
Dördüncüsü, ekonomik kaynakları bulunmayan tek bir terör örgütü yoktur. Terör örgütlerinin parasal kaynaklarının kurutulması da günümüzde ancak küresel çapta bilgi ve istihbarat paylaşımıyla mümkün olabilir.
Birçok terör örgütünün birbirleriyle iş birliği yaptıkları bir dönemde, devletler arasındaki teröre karşı iş birliği mekanizmalarının yukarıda saydığım şartları ihtiva edecek şekilde geliştirilmesi zorunludur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.