‘2023 Hedefleri’nin önündeki engeller kalkıyor mu?

A -
A +
Üç yıldır içeriden ve dışarıdan ağır bir saldırı altında olan Türkiye’nin iddialı ‘2023 Hedefleri’nden uzaklaştığı düşünülüyor. Gezi olayları ile başlayan ve 17-25 Aralık darbe girişimi, yoğunlaşan PKK saldırıları, DAEŞ saldırıları ve FETÖ/PDY’nin 15 Temmuz darbe girişimi ile devam eden türbülansın yol açtığı siyasal istikrarsızlığın ekonomiye yansıması şüphesiz olumsuz oldu.
Bu sorunların yol açtığı güvensizlik nedeniyle Türkiye’ye beklenenden daha az yabancı sermaye gelirken, ülkenin ekonomik kalkınması için ayrılan kaynakların bir kısmı bu sorunların ortadan kaldırılması için kullanılmak zorunda kaldı. FETÖ/PDY, PKK/PYD ve DAEŞ terör örgütlerinin yol açtıkları insani acıların yanında, son 2-3 yıllık süre içinde Türkiye’ye ekonomik maliyetlerinin çok büyük olduğu görülüyor. Bütün bunlar, 2023 yılında dünyanın en büyük on ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen Türkiye’yi biraz yolundan saptırmış olabilir.
Ancak aynı anda üç tehlikeli terör örgütüne karşı mücadele eden, dünyanın etkili ülkelerinin desteklediği bir darbe girişimine karşı koyan ve uluslararası medyada kendisine karşı çok ciddi bir saldırı başlatılan Türkiye’nin 27 çeyrektir aralıksız bir şekilde büyüdüğünü de görüyoruz. 2009 yılında yaşanan dünya ekonomik krizi sırasında söz konusu olan küçülmeden sonra Türkiye ekonomisi, yukarıda değindiğimiz bütün sorunlara rağmen büyümeye devam ediyor.
Türkiye ile birlikte “yükselen güçler” (rising powers) kategorisinde gösterilen Rusya ve Brezilya’nın 2015 yılında yüzde 4’e yakın bir ekonomik küçülme yaşadığı düşünülürse, Türkiye’nin bu sıkıntılı dönemlerde de ekonomik kalkınmasını devam ettirmesi ve dünya ortalamasının üzerinde büyümesi, ileriye dönük hedefleri açısından çok önemlidir.
Aşağıdaki tablodaki görülen son üç yılın büyüme rakamları, Türkiye’nin gerek iç gerekse dış politikada çok zor günler geçirdiği bir dönemde, kendisine yönelen saldırıları savuştururken ekonomik olarak da sahip olduğu konumu korumanın ötesinde, ABD, Almanya, Japonya ve Fransa gibi ülkelerden daha fazla büyüme göstererek bu konumunu ileriye taşımıştır. Ancak ‘2023 Hedefleri’ açısından bakıldığında, bu üç yıllık büyüme ortalamasının yüzde 3,73 yerine Çin’in büyüme ortalaması olan yüzde 7’ler düzeyinde olması gerekiyordu.
‘2023 Hedefleri’nin önündeki engeller kalkıyor mu?
 
İşte tam da bu rakamlar FETÖ, PKK, DAEŞ örgütlerinin ve onların arkasındaki aktörlerin Türkiye’ye maliyetini gösteriyor. Bütün bu şer ittifakının faaliyetleri Türkiye ekonomisinin büyümesini engelleyemedi belki, ama ‘2023 Hedefleri’ için gerekli olan performansın gerisine düşürdü.
Ancak 15 Temmuz darbe girişimi karşısında milletin verdiği büyük destek sayesinde Türkiye’nin içindeki millî ve yerli olmayan unsurlardan arınması, içeriden ve dışarıdan gelecek bütün saldırılara karşı daha dayanıklı bir yapı kurulması fırsatını doğurdu. Başta ordu ve polis olmak üzere, Pensilvanya’dan gelen emirlerle hareket eden kişilerle dolu olan kamu kurumlarının teröre karşı etkili bir şekilde mücadele etmesi söz konusu değildi. Ancak şimdi Türkiye bu kökü dışarıda olan örgütlerden arınmaya başlayınca başta PKK olmak üzere terör örgütlerine karşı başarılı adımlar atılmaya başladı.
Türkiye’nin kurumlarının bu şekilde yerlileşmesi ‘2023 Hedefleri’ne doğru yürümesi konusunda en büyük fırsatı oluşturacaktır. Böylece Türkiye siyasal istikrarını güçlendirip Çin’in ekonomik büyüme hızına ulaşacaktır.
Ancak yabancı medyada Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükûmet aleyhine hâlâ süren kampanya, Türkiye’yi tökezletmek isteyenlerin bu çabalarından vazgeçmeyeceklerini göstermektedir. Bu çerçevede Türkiye’nin güvenliğine karşı tehdit oluşturan terör örgütlerini de kullanmaya devam edecekleri düşünüldüğünde, bu saldırılara karşı çok dikkatli olunması gerektiğinin altını yeniden çizmekte fayda var.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.