01.12.2003 - 01:00 | Son Güncelleme: 01.12.2003 - 01:00
Turkey meselesi
Amerikada kasım ayının son perşembesi Şükran Günü olarak kutlanır. Şükran Gününün diğer adı Hindi Günü. Yani İngilizcesiyle söylersek Turkey Day
Amerikada kasım ayının son perşembesi Şükran Günü olarak kutlanır. Şükran Gününün diğer adı Hindi Günü. Yani İngilizcesiyle söylersek Turkey Day. Bir vakitler bu aynılık çok canımızı sıkmıştı. Türkiye Turkey Değildir kampanyası açmıştık. Sonra bu kampanya ilk ateşini kaybetti. Fakat o zamandan beri, meselâ, Türkiyeye gidecek zarfların üstüne Turkey değil, Türkiye yazarız, konuşurken Türkiye demeye dikkat ederiz. Kelimenin tarihine bakarsak rahatsız olmaya gerek yok. Bir kere bizim devletimize Turkey denmesi, hindiye turkey denmesinden asırlarca öncedir. Yani ortalıkta hindi mindi yokken Türkiye adı, Turkey şeklinde vardı.
Hindinin macerası ilginç. Meksikadaki Azteklerin evcilleştirdiği bir yaban kuşu. 1500lerde İngiltereye Türk tacirleri tarafından getiriliyor. Kaynaklar diyor ki: Akdenizde ticaret yapan Türk gemicileri bu hayvanı İngiltereye getirdi ve halk ilk defa karşılaştıkları bu kuşa Türkiyeden geldi diye turkey dedi. Ben de diyorum ki bizim leventler bu Yeni Dünyalı kuşu acaba kimden aldı? Aztekler o tarafa gelmediğine göre, demek ki bizimkiler Yeni Dünya kıyılarına sefer eyliyordu. Fakat bir tahmin daha var: Bizde Beç Tavuğu diye bilinen Afrikalı bir kuş da Avrupaya Türkler tarafından getirildiğinden Turkey cock=Türkiye Tavuğu diye bilinirmiş; bu Yeni Dünyalı kuşu İngiltereye Portekizliler getirmiş ama İngilizler onu da Türkiye Tavuğuna benzetip aynı adı vermişler. Evet, nevzuhur kuş İngiltereye, Türkiyeden geldi diye turkey adıyla giriyor. Fakat hindinin Türkiyeden geldiğini sanan tek millet İngilizler... Avrupa milletlerinin çoğu onun Hindistandan, daha doğrusu Hindistan sanılan yerden geldiğini biliyordu. Malûm, Amerika keşfedildiğinde yeni bir kıta olduğu anlaşılmamıştı, Kolomb ayak bastığı yeri Hindistan sandı ve Yeni Hint Adaları diye isimlendirdi. Bu hayvan da oradan geldiği için birçok Avrupa dilinde Hindistandan gelme, Hintli mânâlarına kelimelerle adlandırıldı. ( İndyk, dindon) Nitekim Türkçemizde Hindi diyoruz.
Hayvancağızın yanlışlıklara dayanan isim macerası bu kadarla kalmıyor. O sıralarda Vasko De Gama Ümit Burnunu geçerek Hindistana ulaşmış, Kalkütaya ayak basmıştı. Bir tarafta yanlış isimlendirme Yeni Hint Adaları, bir tarafta gerçek Hindistan... Halkın kafası karıştı ve bazı dillerde (İskandinav dilleri) bu hayvanın gerçek Hindistandan geldiği sanılıp Kalkütadan gelme mânâsına bir kelime bulundu. (Kalkun, kalkoen) Daha da garibi Makedoncada hindinin adı Mısırdır. Ben bizim Ege Bölgesinde de hindiye mısır dendiğini bilirim. Muhacirlerle gelen bir kelime olabilir. O da görüyorsunuz başka bir ülkenin adı. (Amerikan kaynakları bu kelimenin Türkçede ülke adı olduğunu not etmiş.) Sonra Arapçanın bazı diyalektlerinde, meselâ, Mısırda dik rumi=Anadolu Kuşu denirmiş. Portekizcede ise peru deniyor, Perudan geldiği sanıldığı için. Malezyada, Endonezyada ayambelanda deniyor, yani Hollanda Tavuğu. Hindistanda ise peru deniyor. Buyrun bakalım!
Hindi Avrupalı sofralara oturtulduktan bir asır sonra yeniden, bu defa İngiliz göçmenlerin eliyle esas vatanına, Amerikaya götürülüyor. Bir de bakıyorlar ki, bu kuş Yeni Dünyanın koruluklarında evcilleştirilmemiş olarak zaten var! Benjamin Franklin, hem kıtanın yerlisi hem de kartaldan daha zeki olduğu için, kartal yerine, bu kuşun ABDnin sembol hayvanı olması gerektiğini söylemiş. Ama bütün dünya ülkelerinde ve dillerinde geçen macerasına bakarsak hindi dünyanın sembol kuşu olsa yeridir.