Hayatımız sentetik

A -
A +

Sevgili okurlar, özellikle 20. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren insanların hayatı, işi ve çevresi inanılmaz bir hızla değişikliğe uğradı. Bu değişim bilimsel ve teknik alandaki gelişmelere bağlı olarak büyük boyutlara ulaştı. Bu şaşırtıcı yeni düzen insanlık tarihinde daha önceleri hiç görülmemişti. Eskiden bin yılda meydana gelen değişmeler, bugün bir neslin yaşam süresinde ortaya çıkmaktadır. Bilimsel ve teknolojik devrim artık küresel bazda sınır tanımamaktadır. Kalkınmakta veya gelişmiş, yoksullukla mücadele eden veya refah seviyesi yüksek her ülkeyi etkilemektedir. İleri bilim ve teknoloji kullanmadan ekonomik ve sosyal sorunları çözebilmek günümüzde imkansız hale gelmiştir. Hiç şüphe yok ki, 21. Yüzyılın akışı insanlık için bir dönüm noktası teşkil edecektir. Bilimin ilerlemesi insanlığın yararına olduğu kadar, bazı konularda kişilik değişimi gibi sorunlara da yol açmaktadır. İnsanlığın geleceği geniş ölçüde bu devrimin ne yönde ve nasıl kullanılacağına bağlıdır. Bu gelişim politika, düşünce kudreti, sanatsal faaliyetler gibi konularda insanın hayata bakışı üzerinde her geçen gün daha etkili olmaktadır. Teknoloji sosyal ilişkileri, düşünceyi, duyguları ve ahlakı etkilemekte ve yeni problemler doğurmaktadır. Diğer taraftan bu hızlı gelişim enerji ihtiyacını  her geçen gün daha da artırmaktadır. Birkaç örnek vermek gerekirse;


> ABD dünya nüfusunun sadece %4.5'unu oluşturduğu halde, topraktan elde edilen enerjinin ortalama yüzde 35'ini tüketmektedir.

> AB ülkeleri, Japonya, Rusya ve ABD'nin enerji ihtiyacı beraberce dünya yakıt tüketiminin %75'ini oluşturmaktadır. Diğer ülkelere ise sadece %25'lik bölümü kalmaktadır.

PETROLDEN YEMEK Mİ OLUR!
Petrol, doğalgaz ve kömür gibi enerji taşıyıcılarının dünya rezervleri çok sınırlı olup, 100-150 yıl sonra tükenmiş olacaktır. Kullandığımız yakıtların sınırlı oluşu karşısında uluslararası bir enerji politikasına olan ihtiyaç gittikçe artmaktadır. Artan nüfusa enerji sağlanabilmesi günümüzde büyük bir sorun olmaktadır. Bilhassa petrol konusunda bugünkü uluslararası gerginliklerle karşılaşılmasının en büyük sebebi bu akaryakıtın tüketiminin bütün dünyada çoğalmasıdır. Sürekli daha fazla mal ve hizmet üretilmektedir. Son 50 yıl içinde refah toplumunun yaşayış tarzında keskin değişiklikler gözlemlenmektedir. Besin maddelerinin türü, ambalajları eskiyle kıyas edilemeyecek kadar değişmiştir. Doğal besin maddelerinin yerini büyük ölçüde sentetik maddeler almıştır. Bugün soframızda bulunan konserveler, pişirilmiş, dondurulmuş veya kısmen reklam gayesiyle göze hoş görünen hazır yiyecekler acaba ne derece sağlıklı besinlerdir? Diğer taraftan yün ve pamuk gibi doğal lif kullanımı gerilemiş, bunların yerine kimyasal liflerin üretimi son yıllarda büyük ölçüde artmıştır. Polyester, naylon ve asetat gibi sentetik liflerin ve plastik malzemenin üretiminde kömür ve petrol bileşimleri kullanıldığı için, bu ham maddelerin gelecekteki tükenme süreci hızlanmaktadır.

HER ŞEYİ ÇÖPE ATIYORUZ
Kesin teknolojik bir değişme de bugünün işi bittikten sonra çöp tenekesine atılan ambalajlarında görülmektedir. Bunların başında bir kere kullanıldıktan sonra fırlatılıp atılan şişe ve bardaklar gelmektedir. Kullanıldıktan sonra atılan içecek şişesinin dönüşümü, geriye verilene nazaran %30 daha pahalıya mal olmaktadır. Alüminyumdan yapılan kutularda madenin kendisi enerji tüketimini yükseltmekte bir etkendir. Alüminyumun üretimi için çelik üretimine oranla 6 kat daha fazla enerjiye ihtiyaç duyulur. Demir saçtan yapılan teneke kutu çöplükte paslanıp ortadan kalkar. Alüminyum kutular ise paslanmaz ve yok edilmeleri çok daha güçtür. Oysa bu iki örnek gibi birçok malzemenin üretici firmalar tarafından geri alınıp, yeniden kullanım sistemlerine aktarılması büyük önem taşımaktadır.

TÜM DİKKATLER ÇEVREDE 
Modern teknoloji bir taraftan çevre kalitesini düzeltmek, bir taraftan da herkese istediği kadar enerji vermek imkanına sahip değildir. Nihayet yaşadığımız dünya kapalı bir ekosistemdir. Kendini yenilemek ve kirliliklere karşı kendini temizlemek için güneş enerjisinden faydalanır. Gezegenimizin biyolojik sistemleri kendi içinde sınırlıdır. Çevreyi zehirleyen karbondioksit, karbonmonoksit, kükürtdioksit, kurşun, cıva ve azotoksitler gibi yanma artıklarının yalnız belirli bir bölümünü bu dinamik yaşam sistemi üzerine alabilir. Bir kere sınır geçildi mi bütün canlı varlıklarda biyolojik şekil değişiklikleri ve hastalıklar meydana gelebilir. Bunlar acı da olsa gerçeklerdir. Artık herkesin bu konuda çaba sarf etmesi ve elde ettiğimiz hiç tükenmeyecek gibi gözüken enerjiden ne pahasına faydalandığımızı düşünmesi gerekir. Bizden sonra gelecek kuşaklara aktaracağımız birçok iyi gelişmelerin yanında, enerji israfından kaynaklanan olumsuzlukları bırakmamaya çaba göstermeliyiz.

 
SENTETİK PETROL BİLE ÜRETİLDİ
Ham maddesi petrol olan sentetik teknolojisi o kadar sınır tanımıyor ki; geçtiğimiz aylarda İngiliz mühendisler su ve havadan sentetik petrol bile üretmişti. "Hava yakalama" teknolojisini geliştiren bir enerji firması, petrole dönüşen Methanol üretmek için karbondioksit ve hidrojen kullandı. Uzmanlar, bu hayret verici buluşun, hem enerji ihtiyacını karşılayacağını hem de küresel ısınmanın  önüne geçeceğini ifade ediyor.

 
35 milyon yıllık kanyon, turizme kazandırılacak
Malatya'nın Hekimhan ilçesine bağlı Girmana beldesinde 35 milyon yıl önce oluştuğu belirtilen kanyonun turizme kazandırılması hedefleniyor. Girmana Belediye Başkanı Kaya Akgül, 5 bin 700 metre uzunluğundaki kanyon için hazırladıkları projeyi Malatya Valiliğine sunduklarını söyledi. Düzenlemeler için 1 milyon 150 bin lira harcandığını belirten Akgül, "Dik kayalıklara ve doğal taraçalara sahip. Tarihî İpekyolu güzergahında yer alıyor. Kuruçay'ın geçtiği kanyonda dağcılık, yürüyüş ve rafting yapılabilir" dedi. AA

 
G.Doğu'da görülen Çizgili Sırtlanlar heyecanlandırdı
Adıyaman'da, Nemrut Dağı Milli Park sınırlarında bir mağarada iki adet, Şırnak'ta ise 1 adet Çizgili Sırtlanın (Hyaena hyaena) 'fotokapan' yöntemiyle görüntülenmesi bilim dünyasını heyecanlandırdı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Dicle Üniversitesi'nden Prof. Dr. Murat Biricik, çizgili sırtlanın soyu tükenmekte olan ve Türkiye'de Doğu, Güneydoğu ve Akdeniz bölgelerinde nadiren görülen bir hayvan olduğunu söyledi. Biricik, "Bu hayvanın yaşam alanı doğal bozkırlar, kayalık bölgeler, özellikle kuru vadiler buraları tercih ediyor. Gece çıkıyor, leş ve bulabildiği hayvansal atıklarla besleniyor. Ekolojik açıdan bakıldığında bunlar tıpkı akbabalar gibi doğanın çöpçüleri. Korunması gereken hayvanlar" diye konuştu. AA

 
1.5 milyar yıllık su madende bulundu
Kanada'daki bir madende 1.5 milyar yıllık su keşfedildi. Bakır ve çinko madeninde çalışma yapan Kanadalı ve İngiliz bilim adamları, 2.4 km derinlikte bulunan tarih öncesi dönemden kalma suyun hâlâ hidrojen ve metan gibi gazlar açısından zengin olduğunu müşahede etti. Çinko ve bakır içeren sülfit cevherinde bulunan suyun, 40-50 derece sıcaklığında olduğu belirlendi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.