Yetenek sizsiniz...
Yetenek sergileme programları bir ara pek modaydı. Şükür yoklar bu aralar... Hiç sevmemiştim zaten; ya insan taklidi yapan köpek, ya taklit yapan adam birinci seçiliyordu. Öööyle civcivli televizya meziyetlerini geçin. Bunlar, arkadaş ortamlarında puan kazandırsa da günlük hayatta prim yapmaz. Hakiki meziyet dirseği yalayabilmek, dili burna değdirmek, kulakları fiti fiti oynatmaktır ve daha da önemlileri;
- Bir yumruk darbesiyle soğan parçalamaktır!..
- Ayranla döneri aynı anda bitirmek...
- Mimiklerle elektrik sayacını taklit edebilmek.
- Damacana pompasına önceden hızlı hızlı basıp bıraktığında suyu sürahinin tam ağzında durdurabilmek!
- Tesadüfen de olsa bir gösteri/eylem arasında kalındığında cop, biber gazı yemeden olay mahallinden sıyrılmak...
- Farkında olmaksızın geliştirilen otomasyon sayesinde, kol çantasını belirli aralıklarla kontrol etmek. Kapkaça maruz kalındığında çantayı da canı da kurtarabilmek...
- Adres sorulacağında, 'doğru tarif verecek şahsı' tek bakışta tespit edebilmek.
- Tek ıslıkla taksi, otobüs bilumum toplu taşıma aracını durdurabilmek!..
- Son derece hararetli bir güncel tartışmayı "bıraak yeaaa" ve türevleri (eaman yeaa, git yaa, yok yeaa) diyerek katledebilmek!..
- Ağızda sigarayla denize açılmak, şınav çekmek, iki kat yukarıya buzdolabı taşımak...
- Uçmakta olan sineği havada tokatlayarak öldürmek.
- Dünya üzerindeki her türlü nesneye anında fiyat biçebilmek. "Ne verdin sen ona? Çok vermişsin, iki lira bile etmez o!"
- On kaplan gücünde hapşırarak karşı binadakileri balkona çıkarabilmek.
- Yere düşen bir şeyi 'üfleyerek' hijyenik hale getirebilmek... (anneden el alınır)
- Tek gözde üç arpacık çıkarabilecek kadar sıkıntı yapabilmek.
- Akli dengesi yerindeymiş gibi davranmak...
- Upuzuun dolmuş sırasına tek bakışta kaçıncı dolmuşa denk geleceğini hesap edebilmek.
- Otobüste uyumak ve ineceğin durakta kendiliğinden uyanmak..
- Karşı çaprazdakinin gazetesini okuyabilmek... En azından manşetlerini.
- Üste çamur sıçratmadan, kafaya çimento damlamadan şehir merkezinden geçmek...
- Banka, hastane vb. kuyrukta beklerken stand-by moduna geçebilmek ve bu sayede uzun süre kuyrukta kalabilmek... Hatta iki saat bekledikten sonra yanlış kuyrukta olduğunuzu öğrenip hayata devam edebilmek.
- Geyikli taytın bacaklarında gergedana dönüştüğünü gördüğün tombul teyzeden sonra bile göz zevkine sahip olabilmek...
- Karşındakinin zihni bir yana esas 'kendi zihnini' okumak...
-Tek seferde, takılmadan "Ekmeleddin İhsanoğlu" diyebilmek...
Ve aslında hatırlanır mı bilmem; 'Çağ açıp çağ kapatmak'tır esas yetenek!
Hayatı alt etme becerisidir yetenek denilen şey.
Gerisi laf-ı güzaf...
Ninem diyor ki; Kürk ile börk ile adam olunmaz...