Bu oyun artık bitmeli!..

Türkiye'ye bu kadar zaman, enerji ve servet kaybettiren bu kirli oyun artık bir biçimde sona erdirilmelidir.
Başbakan Erdoğan'ın dün partisinin grup konuşmasında belirttiği gibi, Gezi Parkından hakikaten çok pis koku yayılıyor. Orada yatıp kalkanların ara sıra çevre temizliği yapmasını çok büyük bir lütufmuş gibi gösteren medya organları, artık vatandaşla dalga geçmeyi bıraksın. Şayet o çöpleri arada bir toplamazlarsa, kendileri de barınamaz ve kaçmak durumda kalırlar. İşin bu kadarını anlayın bari! Çevre temizliği ve çevreyi koruma iddiasıyla, Gezi Parkına çöreklenenlerin etrafa verdiği zarar ziyan dağları aştı. Bunu görmeyen gözler bakar kördür.

Taksim ve civarındaki oteller yüzde seksen oranında boşalmış. Yine o civardaki esnaf, olaylar sebebiyle sinek avlıyor. Bu kayıplar nasıl telafi edilecek? Kimisi macera olsun, kimisi eğlence olsun diye parktaki derme çatma çadırlarda günlerini geçiren aklı bir karış havadaki gençler şunu bilsin ki, bu yolla devrim-mevrim olmaz. Olsa olsa bazı eşyaları yıkıp devirirler. Ama unutmasınlar bunun da bedeli kendilerine mutlaka ödetilir. Orada büyük bir iş yaptığını zannedenler hayal görüyor. Bunlar bir süre sonra işini-aşını, evliler varsa, evini ihmal ettiği için eşini kaybedebilir. Onun için akıllarını başlarına devşirseler iyi olur. Sanal medyadaki asılsız tweetlere kanmasınlar, hakikaten yazık olur. Bakınız dün tamamen yalan söylentilerle, polisin Gezi Parkına müdahale ettiğini yayarak kargaşa çıkardılar. Her bir dalaşmada bir sürü insan hırpalanıyor, yaralanıyor. Yazıktır.

Bu kirli oyunu tezgâhlayanlar, şanslarını sonuna kadar zorluyorlar. Ama olan saf vatandaşa oluyor. Bakınız, dün molotof kokteyli atanların polis olabileceğine dair, kasıtlı haber ve görüntüler yaydılar. Daha sonra emniyet kuvvetleri o molotofçuları yakaladı ve bizzat Vali Mutlu, bunların kimliğini deşifre etti. Ama yalan haberleri yayanlar, Valinin açıklamasını görmezden geldi. Evet, açıkça provokasyon yapanlar, utanmadan buna özgürlük mücadelesi süsü de veriyorlar. Taksim meydanında lastik yakarak etrafı kara dumana boğan, sis bombaları atarak polisin biber gazı sıktığı intibaını uyandırmak isteyen anarşist gruplara arka çıkanlara, onların sırtını sıvazlayıp özgürlük savaşçıları gibi gösterenlere binlerle yazıklar olsun. Bu ne izansızlıktır. Sırf iktidarı zor duruma düşürmek için, ülkeye bu kadar kötülük yapılmaz. Bunu yapanlar, zinhar vatan sevgisinden bahsedemez. Memlekete kasıtlı olarak bu derece zarar vermek olsa olsa vatan hainliği olur.

Bugün yapılan hainlikleri inkâr edenler, ortadaki görüntülere rağmen, camilere saygısızlık yapılmadı diye pişkinlik yapanlar, yarın görüntülü belgeler suratına çarpıldığında, biraz olsun yüzleri kızarır mı acaba? Maalesef buna ihtimal veremiyorum!

Evet, bu kirli ve çirkin oyun artık sona erdirilmeli. Kanunsuzluklara ilanihaye göz yummak, kamu düzenini tehlikeye sokar. Devleti diğer teşkilatlardan ayıran en büyük hususiyet, gerektiğinde meşru güç kullanma yetkisidir. Devlet yerinde ve zamanında o meşru gücü kullanmazsa, ne vatandaşın can ve mal emniyetini ne de kamunun menfaatini, kamu düzenini koruyamaz. Buna meydan verilecek mi?