Sisi Mursi'yi yargılatıyor amma...

A -
A +
 "Dünya tersine döndü..." derler ya, işte tam öyle bir şey. Mısır halkının iradesiyle işbaşına gelen ve daha bir yılını doldururken, silah zoru ile başkanlık koltuğundan indirilen Mursi'yi, 'HEM SUÇLU HEM GÜÇLÜ' darbeci Sisi ve arkadaşları, uyduruk bir mahkemede ve uyduruk şekilde yargılatıyorlar... Tıpkı Merhum Adnan Menderes'i yargılayan Yassıada'daki uyduruk mahkeme gibi! Yakın tarihe biraz dönüp bakarsanız, 27 Mayıs darbesini yapan Cuntanın, sekiz sene evvel, 1952'de Mısır'da aynı şeyi yapan Albay Nasır ve şürekâsının kumpanyası ile âdeta ikiz kardeş olduğunu görürsünüz!.. 27 Mayıs'tan önce ortamı hazırlamak için,  "Gençler Et Balık Kurumu'nun kıyma makinelerinde kıyılıyor..." türünden; denaet ve şenaat örneği iftiraları atanlar, daha sonra bu adice yalanları sürdüremeyince, bu defa "bebek davası-köpek davası" gibi sinsi yollara başvurmuştu.
Netice: Menderes'i devirenler, yargılayanlar hep unutuldu. Cemal Gürsel'i, Salim Başol'u, Altay Ömer Egesel'i kaç kişi hatırlıyor? Hatırlayanlar da nasıl hatırlıyor?! Fakat Merhum Menderes hâlâ bugün gibi hafızalarda, hatıralarda canlılığını koruyor ve hep hayırla yâd ediliyor... Mursi'nin devrilmesinde figüranlık yapan El Baradey, Amr Musa gibi eski rejim kalıntısı kişiler, üç ay içinde unutuldu bile. Hatta Baradey, darbecilerin kendisini kandırdığını ve pişmanlığını da itiraf etti. Ama son pişmanlık fayda vermiyor. Mısır halkı El Baradey gibilere, çoktan notunu verdi. General Sisi'nin arkasında eli silahlı ordusu olduğu için, hâlihazırda saltanat sürebiliyor. Lakin yarınlarda ne olacağı belli olmaz. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı Mursi'yi ve Müslüman Kardeşler teşkilatını sindirmek için, her türlü suçlamayı, yargılamayı ve atraksiyonu yapabilir. Ancak netice alıp alamayacağını hep beraber göreceğiz.
Mısır'da meşru gösteri hakkını kullanan sivil halkın üzerine ağır silahlarla ateş açtırıp katliam yapan General Sisi ve ekibi, ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi'ye, "Cumhurbaşkanlığı sarayı önünde anayasa taslağını protesto eden göstericileri öldürmeye teşvik etme" suçlaması yaptırıyor. Onunla birlikte yargılanan Müslüman Kardeşler teşkilatının yöneticilerine de  "yabancı güçlerle iş birliği yapıp istihbarat toplama ve firar etme" suçu isnat ediliyor... Burada şaşırtıcı bir durum yok. Ama, darbecilerin bizatihi kendilerinin yabancı güçlerle ne gibi iş birliği içinde olduğunu, herhalde General Sisi ve Obama'nın Güvenlik Danışmanı Bayan Rice'a sormak lazım!.. Şu rastlantıya bakınız ki, tam da Mursi'nin davasının başlayacağı sırada; Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry, Mısır'a resmî bir ziyaret gerçekleştiriyor... Siyasi desteği izhar etmenin bundan daha iyi yolu olmazdı herhalde! Camp David düzeniyle, Mısır Ordusunu 30 yıllık bir uyum sürecine sokmuş olan ABD, Mısır'da İsrail'in güvenliğini tehdit etmesi muhtemel bir yönetimin (Bu yönetim meşru da olsa, Mısır halkının iradesine de dayansa hiç fark etmez...) işbaşına gelmesine ve orada kalmasına göz yumamazdı. Nitekim öyle oldu. Ama son sözü kim söyleyecek? Komik  ve uydurma mahkeme mi, Mısır halkı mı?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.