İnce; Genç, Aslan ne iş yaparlar?

Bütçe görüşmeleri dolayısıyla Meclis'te yaşanan tartışmaları, bu arada cereyan eden rezaletleri, dehşet ve ibretle izliyoruz... Meclis eski Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, parlamento çatısı altındaki çirkin söz ve sövgülerden ötürü, tutanakların dahi kızardığını söylüyor. Daha önce yaşanan benzer skandallardan ötürü, duyduğu rahatsızlığı parti genel başkanları da dâhil; ilgili bütün kişi ve mekanizmalarla paylaşan ve çözüm bulunması için çabalayan, ama etkili olamayan Meclis Başkanı Cemil Çiçek, "isyan ediyorum..." diyerek, bir nevi çaresizliğini dışa vuruyor!..

Peki, Meclis'in hali böyle mi olmalı? Milli iradenin tecelligâhı olan bizim Meclis'te bu yüz kızartıcı hadiseler yaşanırken, etrafımızda neler olup bitiyor? Mesela Suriye'de neler oluyor? Bu da sorulacak soru mu, diye itiraz ettiğinizi duyar gibiyim. Elbette orada oluk oluk akan kanı herkes görüyor. O kısmı geçelim. Suriye'nin geleceği için neler kurgulanıyor? Son günlerde bu ülke ile ilgili peş peşe uç veren gelişmeler ne anlama geliyor? ABD-Rusya'nın küresel paylaşımlarında, Suriye nereye konuldu acaba? Bölgesel ölçekte İsrail ve İran hesabına, burada neler pişiyor? Kimyasal silah dâhil her yolla yüz bin küsur insanı öldüren Beşar Esad'ın en azından iktidarının uzatılmasının tam anlamı nedir? İsrail cenahından bu konuda yapılan açıklamayı, nasıl anlamak lazım? Aslında anlaşılmayacak bir yanı da yok ya...

Her şey gayet açık!.. Suriye'de Baas'ın ve Beşar'ın yerine gelecek yapının ne olduğu tam olarak kesinleşinceye kadar, egemen güçler oradaki statükonun bozulmasını istemiyorlar. Yani herhangi bir riske meydan vermek istemiyorlar. En basit dille izahı bu... Elbette bunu süslü birtakım kelime ve cümlelerle uzatıp "stratejik analiz" kalıbında da anlatmak mümkün. Ama ona gerek yok. Zira böyle bir üslup, Kamer Genç, Muharrem İnce ve Zeyit Aslan gibi vekillerimizi bozar! Sahi bu sayın vekiller, yani milletin vekilleri bu tarz konulara hiç kafa yorarlar mı acaba? Mesela son zamanların en çok tartışılan P5+1 ile İran'ın vardığı geçici mutabakat, onları ne kadar enterese eder ki? Bu sayın vekiller, Meclis'in saygınlığını dinamitleyen bir üslupla birbirlerine saldırdıklarına göre, aralarında çok önemli bir mesele olmalı değil mi? Öyle ya, hangi konuda anlaşamıyorlar?

Belki de Afganistan'daki kurtlar sofrasından, pay kapmanın yol-yordamını tespit etmeye çalışıyorlar? Tamam, moda ifadesiyle 'ironi' yapılacak yer ve zaman değil. İyi de, Türkiye'nin geleceğini çok ama çok derinden etkileyecek bir "süreç"ten geçerken, halkın; yani milletin temsilcisi ve vekili olarak böyle hayati konulara kafa yorması gereken bu beyler, hangi akıl ve hangi maksatla "Meclis'in itibarını sıfıra indiriyor" ve vatandaşların sinirlerini de allak bullak ediyorlar? Bunu hangi hakla yapıyorlar? Bunları durdurmanın bir yolu yok mu gerçekten? Sayın Çiçek'in isyan etmekten başka yapabileceği bir şey yok mu yani? Durum bu kadar vahim mi? Millet Meclisinin itibarının bu şekilde yerlerde sürünmesine, parti liderleri ne diyor acaba?

Asgari nezaket kurallarına dahi uymayan, uyamayan kişilerle hangi yüksek politika ve büyük stratejiler izlenebilir ki? Güldürmeyin insanı!