Savcı Bey'in isyanı!..

A -
A +
Yazının başlığını okuyunca, tarihteki Savcı Bey İsyanı aklınıza gelmesin... (Hani Bursa Sancaktarı iken, Bizans Sarayı'ndaki taht kavgasından etkilenip İmparator V. Palaiologos'un oğlu Andronikos gibi kendisini hükümdar ilan eden ve daha sonra babası tarafından idam ettirilen, Sultan Murad-ı Hüdavendigâr'ın oğlu Savcı Bey'in trajik hikâyesi...) Ben dünkü hadiseden bahsediyorum. Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş'ı elinde bildiri dağıtırken gördüğümde, neler hatırladım neler!..
Bu memleket çok çeşitli savcılar gördü. Yer darlığı sebebiyle, Yassıada'daki uydurma mahkemede savcılık yapan Altay Ömer Egesel'e kadar uzanmayacağım. Ama basına bilgi sızdırma suiistimalinin çok uzak olmayan ilk örneği, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ı anmamak eksiklik olur. Refah Partisi hakkındaki kapatma davasını açtığında, iddianameyi kanuna açıkça aykırı olarak, basın toplantısı yaparak duyuran Vural Savaş... Gerekçesi de bir tuhaftı. RP örgütüne karşı kendisini ancak böyle savunma ihtiyacı duymuştu. Daha sonra Fazilet Partisi için de kapatma davası açtı. Ondan sonra işin ayarı iyiden iyiye bozuldu. Vural Savaş'ı hiç aratmayan bir başka başsavcıyı, Sabih Kanadoğlu'nu gördü bu memleket. Hani şu "367 Meselesi" kahramanı... O da selefi gibi FP hakkında ek iddianame sundu ve kapattırdı. Ve Onun halefi de, kendisi gibi selefini aratmadı. Abdurrahman Yalçınkaya'dan bahsettiğimi anladınız. Hani gazete kupürlerinden delil devşirerek, AK Parti hakkında kapatma davası açan başsavcı...
Hep menfi örnek vermek haksızlık olur. Biraz da başka savcılardan bahsedelim. Mesela: 2000 yılında, Kenan Evren'in darbecilikten yargılanması için iddianame hazırlayan Savcı Sacit Kayasu... İddianamesi kabul edilmedi (Gerçi on iki yıl sonra maksat hâsıl oldu!), ama kendisi meslekten menedildi. Keza Van Savcısı Ferhat Sarıkaya, 2005'teki Şemdinli olayları dolayısıyla hazırladığı iddianamede o güne kadar benzeri görülmeyen bir şey yaptı. KK Komutanı Yaşar Büyükanıt hakkında, "suç işlemek için çete kurma" suçlamasında bulundu. O da görevden alındı ve tabii meslekten de menedildi. Kim tarafından? Tabii ki HSYK tarafından. Hani şu dosyanın Savcı Akkaş'tan alınmasına kızan HSYK var ya, işte O!.. Hukuk Profesörü Mustafa Şentop, HSYK'nın son bildirisini korsan olarak niteledi ki, son derece dikkat çekici ve manidar bir tanımlama...
HSYK deyince, yakın geçmişteki maceralarını hatırlamamak mümkün mü? Eski başkanlardan Kadir Özbek, Adalet Bakanı için, "Kurulmuş zemberek gibi konuşuyor..." gibi laflar etmişti, hatırladınız mı? Özbek'in kendisini hatırlıyor musunuz? Peki, o dönemde çok ünlenen savcı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nu? Hani şu meşhur YARSAV Başkanı... Bu ülke ne savcılar gördü! CHP tarafından milletvekili seçtirilerek hukukun pençesinden kurtarılan Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner... Daha neler neler. Yargının aktivasyonu, bu ülkede sık görülen bir hastalık. Lakin hukukun zembereğinden boşanmasına izin verilmemeli. Zira neticesi çok vahim olabilir! Bir hukukçu olarak bu uyarıyı yapmayı zaruri görüyorum. İlgililere duyurulur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.