2014'te neler bekleniyor?..

Bugünlerde gazete ve televizyonlardan, hep aynı şeyleri duyacaksınız: Yani, 2014'te neler olabilir veya nelerin olmasını bekliyoruz... Ve her zamanki gibi, müneccimler (Külli müneccimin kezzâb=Bütün müneccimler yalancıdır, düsturunu da unutmayın!); fütüristler ve kâhin müsveddeleri, tahmin üstüne tahmin yapacaklar, fal üstüne fal bakacaklar. Yine her zamanki gibi, bu tahminler tutmayacak. "Bilimsel analiz" kılıfı içinde sunulan hezeyanlar, gerçeklerin yakınından bile geçmeyecek. Ama onlar asla bu saçma sapan şeyleri tekrarlamaktan vazgeçmeyecekler. Arşivler, onların ipe sapa gelmez görüşleri ve kesin yanılgıları ile dolu olsa da; geçmişte fikir diye ileri sürdükleri utanç verici üfürmeleri, kızarmayan yüzlerine vurulsa da; onlar hiçbir şey olmamış gibi, hatta böyle gerilimli ortamlardan güç alarak, daha da bir cüretle vatandaşın zihnini çelmeye çalışacaklar.

Yani 2014'ün en azından ilk çeyreği, fazlasıyla harran-gürran havasında geçecek. 30 Mart akşamı, milletin verdiği karar, bazılarının kösele suratlarına okkalı bir şamar gibi inecek şüphesiz. Ama hayır, o suratların kızarmayacağı katiyen bellidir. Neyse ki toplum o suratları artık iyice tanıdı ve tavrını da ona göre koyuyor... Aksi halde, şimdiye dek çok denedikleri, bir kaşık suda fırtına koparma teşebbüsleri, başarıya ulaşırdı! 'Yolsuzluk operasyonu' koduyla sahnelenmek istenen darbe teşebbüsünün gerilimi, ister istemez bu üç ayı derinden etkileyecek. Fakat endişeye mahal yok. Zira bu defa, koçbaşı olarak kullandıkları bir kısım yargı ve emniyet mensubu kişiler marifetiyle, pratiğe geçirmek istedikleri "darbe", daha ilk ayağında duvara tosladı. Bu toslama ile birlikte kirli tezgâhtaki bütün kurgular da faş oldu!..

Devletin bazı kurumları hayli örselendi, ülke ekonomisi çok ciddi hasar gördü. Lakin ileride memleketi çok daha büyük sıkıntılara sokacak kumpas da, net bir şekilde açığa çıkmış oldu. Hedef tabii ki iktidar ve Başbakan Erdoğan... Mahalli seçimlerde AK Parti'yi zayıflatmaya, ağustos ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde de, Erdoğan'ı yıpratmaya ve tökezletmeye çalışacaklar. Bunun için meşru-gayrimeşru bütün yolları deneyecekler. 17 Aralık'tan şu ana kadarki olaylar, bunun apaçık göstergesi. Hükümetin kararlı duruşu ve gecikmeden gerekli tedbirleri alması, büyük oranda dış destekli bu kirli oyunu bozdu. Fakat her şey bitmiş değil. Direnmeye ve yapabilirlerse yeni hamleler yapmaya çalışacaklar.

Siyasetin yeterince güçlü olması, ekonominin de sağlam yapıda olması, bu dönem Türkiye'nin en büyük şansı... Açıkçası, köpürtülen bütün olumsuzluklara rağmen, 2014 göstergeleri Türk ekonomisi için oldukça müspet... Ortalama büyüme hızı (yüzde 4) ve cari açık durumu ile kamu borçlarının millî gelire oranı (yüzde 34) açısından, Türkiye AB ülkeleri dâhil, pek çok devlete nazaran çok daha iyi durumda. Kişi başına millî gelir tahmini de 11 bin 277 Dolar... Şer odaklarının hiç hoşuna gitmese de, durum böyle. Şu halde, (2014 daha mı kötü olacak?) gibi bir endişeye mahal yok.