Keser Döner Sap Döner, Gün Olur Hesap Döner...

Bayağı akıllı – uslu gibi görünen veya öyle zannettiğimiz birçok kerli ferli isim, en gabi kişi tarafından dahi montaj olduğu hemen anlaşılabilecek uydurma bir kaset üzerine, ne müthiş analizler yapıyor... Hem de ciddi ciddi! Halk arasında çok kullanılan bir ifadeyi, izninizle hatırlatacağım: Hani derler ya, "Onun aklıyla ayakyoluna bile gidilmez..." İşte tam da böyle bir durumla karşı karşıyayız. Düşünebiliyor musunuz, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, güya oğlu ile telefonda milyar Dolar ölçeğinde paraların, polis aramasından nasıl kaçırılacağı üzerine fikir yürütüyormuş. Vah zavallılar vah!.. Sosyal medyada dolaşıma sokulan o rezil montaj kaset üzerine, çok etik(!); ilkesel(!) ve düşünsel yorumlarda bulunan, tamamı da çok şöhretli medya leşkerinin durumu, mesleğimiz namına hakikaten iç karartıcı.

İdeolojik körlüğün, siyasi taassubun insanları bu derekeye düşürmesi; nereden bakarsanız bakınız, her yönüyle çok acı bir durum. Böyle bir kasetin üstüne balıklama atlayıp, bununla iktidarı yıpratmaya çalışan partilerin siyasi aklına da bilhassa şaşmak gerekir. Böyle bir siyasi akılla bu ülkenin yönetilmesinden de, Allah'a sığınmak lazım!.. Ayıptır, yazıktır yahu. Bu kadar gayrı ciddilik olabilir mi?

Türkiye'nin temeline dinamit koymayı hedeflemiş, yabancı mihrakların güdümünde çalışan paralel örgütün faaliyetleri, hızla ve bir bir deşifre oluyor. Devlet mekanizmasının en hassas noktalarına kadar sızmayı, her nasılsa başarmış olan bu örgüt için, yolun sonu göründü. Çekirge artık daha fazla sıçrayamayacak!.. Evet, keser döner sap döner, gün olur hesap döner. Bu ihanetlerin hesabı herhalde ve mutlaka sorulacak... Bakalım o zaman, kimi bölgesel ve küresel güçlerin koltuğu altında, kendi devletine operasyon yapma cüretinde bulunan elemanlar nereye sığınacak? Devletin zirvesi tarafından kullanılan kriptolu telefonları dahi dinleyebilecek kadar işi ileri götürenler, kendilerine çok güveniyordu. Ama nihayet duvara tosladılar. Bundan sonraki her hareketleri, intihar saldırısından başka bir şey değil. Bertaraf olmaları kaçınılmaz. Bunda hiç tereddüdünüz olmasın.

Gelelim bilerek veya bilmeyerek, mahut örgüte destek veren kesimlere... Bayanlar, baylar bilesiniz ki, bu mızrak asla çuvala sığmaz! Yalan, iftira ve ihanet üzerine kurulu bir tezgâhla, yalnızca hükümeti yıkmaya değil; devletin milli güvenliğine, istikbaline ve istiklaline kast eden hainlere arka çıkmanın da, bir bedeli olacak elbet. Türk Milleti, ülkesine kast eden karanlık odakların ve örgütlerin kuyruğuna takılarak, onların üzerinden sinsi niyetlerini hayata geçirmek isteyenlerin de karnesini verecektir. Bakalım kimler halkın yüzüne bakamayacak duruma gelecek... Saçma sapan iddialarla devlete - hükümete karşı horozlanan, devlet ricaline hakaret ve küfürler yağdıran, kendisini dev aynasında gören cüceler, kaskatı gerçekler kösele suratlarına çarpıldığında, ne diyecekler bakalım...

Bunların ağababaları da, 27 Mayıs 1960'ta, DP'lilerin 12 uçak dolusu altınla yurt dışına kaçarken yakalandığını yazmamış mıydı? Sefiller!..