Düşünce Çapulcuları!..

A -
A +
"Timsah gözyaşları" ne zaman samimiyetin göstergesi oldu ki? Sinsi biçimde kamufle edilmiş kalleşlik, er-geç kendisini açığa vurmak zorunda kalır!..

"Düşünce" gibi, özü itibariyle kaçınılmaz olarak seviyeli bir kavramı, çapulculuğun derekesine indirip mukayese yapmak istediğimi sanmayın. Burada dikkat çekmek istediğim yegâne husus, düşünce kılıfı içinde yapılan sinsi kalleşliktir. Zira kimi kalem leşkerleri, artık çamur deryasına dönüşmüş köşelerinde, tam da bu şekilde ÇAPULCULUK yapıyor... Müthiş bir ikiyüzlülükle hareket ediyorlar. Kısacası sureti haktan görünüp sonuna kadar fitneyi körüklüyorlar... Gezi Parkı kalkışmasındaki olaylar sırasında, duvardan seken bir gaz fişeğinin başına çarpması sonucu, dokuz ay sonra hayatını kaybeden 14 yaşındaki Berkin Elvan'ın cenazesi üzerinden, fena halde düşmanlık, kin ve nefret devşiriyorlar. Gencecik çocuğun ölümünü bahane edip, ülkeyi karıştırmak, siyasi istikrarı bozmak, 30 Mart'taki seçimleri gölgelemek, mümkünse hükümeti düşürmek gibi hedefler peşindeler...
Berkin'in ölümünü kullanarak kurulmak istenen kirli tezgâh ortada... Fakat bununla, toplumun zekâsıyla alay ediyorlar!.. Güya sevgi, barış, kardeşlikten bahsediyorlar. Ama söyledikleri her kelime, toplumsal barışın temeline dinamit koyar cinsten. Bazıları iyice zıvanadan çıktı. Utanmaz şekilde, toplumun bir kesiminin Berkin Elvan'ın ölümüne üzülmediğini söyleyecek kadar alçalıyorlar. Bunların dinden imandan haberi olsa, değil bir insanın ölümüne üzülmemek, herhangi bir canlının, bir hayvanın dahi ölümüne üzülmek gerektiğini düşünebilirlerdi. Bilerek bir karıncayı dahi ezmenin, nasıl bir vebal olduğunu, ancak samimi inanç sahipleri idrak eder... Evet, siyasi ve ideolojik dürtülerle masum insanların hayatına kastetme vahşetine, kimlerin yatkın olduğunu iyi biliriz!..  Kaza ile ölen Berkin Elvan'ın ölümünü tepe tepe kullanan münafıklar, ensesinden kurşunla vurulan Burak Can için, "öldürüldü" ifadesini bile kullanmadılar. "Çıkan kavgada öldü..." dediler. Bu kadar alçaklık olabilir mi?
Artık iyice açığa çıktı. Bunların niyeti ülkeyi karıştırmak, yakın geçmişte olduğu gibi toplumu kamplara ayırıp birbiriyle kapıştırmak ve bu karmaşanın üzerinden iktidarı ele geçirmek. Bunun için fitne kazanını fokur fokur kaynatıyorlar... Tuzu kuru bazı iş adamları, bir kısım medya organları ve oralara yuvalanmış kalem leşkerleri, paralel örgütün uzantısı olarak seferber olmuş durumda. Bakalım nereye kadar tırmandıracaklar. Ancak gözünü iyice karartmış olan bu DÜŞÜNCE ÇAPULCULUĞUNU ve arz ettiği tehlikeyi doğru değerlendirmek gerekiyor. Bu noktada vatandaşların zamanında ve yeterince aydınlatılmaması halinde, telafisi imkânsız neticeler doğabilir. Bir taraftan çözüm sürecini berhava etmek, diğer taraftan bir Sünni-Alevi çatışmasını körüklemek, ülke ekonomisini çökertmek, devletin işleyişini felce uğratmak vs. Her taraftan amansız bir şekilde saldırıyorlar. Düşünce çapulcuları, vatandaşı tahrik edip kavgaya çekmek için, her alçaklığı yapıyor, her yolu deniyorlar.
Geçmişte yaptıkları gibi askerî darbeleri de tekrar ısıtıp gündeme getirmeye başladılar... Ama bu defa başaramayacaklar. Çünkü halk, çapulcuların kösele suratını derhal teşhis edebiliyor!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.