Boko Haram fitnesi!..

Afrika kıtasının zenginlikleri; sayısız taşeron örgüt üzerinden sürdürülen etnik ve dinî kaynaklı çatışmaların gölgesinde, küresel güçler tarafından kolaylıkla paylaşılıyor...
Nijerya, 176 milyonluk nüfusu (Dünyanın 7. en kalabalık ülkesi) ve güçlü ekonomisi (Afrika'nın en büyük petrol rezervlerine sahip...) sebebiyle "AFRİKA'NIN DEVİ" diye nitelendirilir. Ne var ki eski İngiliz sömürgesi bu dev, 1960 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra bir türlü gün yüzü görmedi. İki yüz elliden fazla irili ufaklı etnik grubun (bazı kaynaklarda bu rakam 'yaklaşık beş yüz' diye belirtiliyor) yaşadığı, federal yapıdaki bu devasa ülkeyi yönetmek elbette kolay değil. Hele de dışarıdan karışanı ve karıştıranı çoksa... Ülkenin zenginliği, malum küresel güçlerin ve bilhassa eski sömürgecilerinin iştihasını kabartıyor. Bu zenginliğin aslan payını götürmek için plan üstüne plan, hamle üstüne hamle yapıyorlar ve maalesef her seferinde de başarılı olabiliyorlar. Zira onlara çanak tutan yerel unsurlar, işlerini fazlasıyla kolaylaştırıyor.
1967-1970 yılları arasında iç savaş yaşayan, 1966'dan 1999 yılına kadar yaklaşık otuz yıl (1979-1983 dönemi hariç) askerî cuntaların dipçiği altında ezilen Nijerya, bir taraftan etnik mücadele, diğer taraftan dinî kaynaklı çatışmalar yüzünden başını bir türlü kaldıramıyor. Oysa sahip olduğu potansiyelle geleceğin en önemli ülkelerinden biri olarak değerlendiriliyor. Nijerya nüfusu çok etnikli olmakla birlikte, en kalabalık grupları Housa "Kuzeyliler", İbo (Igbo) "Doğulular" ve Yoruba'lar "Batılılar" meydana getiriyor. Nüfusun yüzde 48.8'i Müslüman, yüzde 49.3'ü Hristiyanlardan (Ağırlıklı olarak Protestan) oluşuyor. Çok az oranda putperest de var... Nijerya ülkedeki etnik ve dinî çatışmalarla başa çıkamadığı için, güvenlik sebebiyle 90'lı yılların başında, ülkenin idare merkezini Lagos'tan Abuja'ya taşımak zorunda kaldı...
Bu dev ülkenin, şu sıralarda fena halde başı dertte... Belki de uzak olmayan bir gelecekte, Irak misali bir dış müdahaleye maruz kalarak, parçalanacak ve zengin kaynaklarına el konulacak! Şimdiki muhtemel müdahale gerekçesi, BOKO HARAM ismiyle, 2002 yılında ülkenin kuzeydoğusunda kurulan silahlı radikal bir örgüt. Kamerun ve Nijer'in kuzey bölgelerinde de etkili olan bu örgüt, 2002 yılından 2013 yılına kadar, en az on bin kişinin ölümüne sebebiyet verdi. Nijerya askerî güçlerinin çok sert mücadele yöntemlerine rağmen, bu örgüt etkisiz hale getirilemedi. (Uluslararası Af Örgütü, geçen yılın ortalarında 950 örgüt militanının cezaevlerinde şüpheli şekilde ölmesinden dolayı Nijerya hükümetini suçlamıştı...) Örgüt, 12 yaş dâhil, çocuk militanlar da kullanıyor. Daha çok hücre şeklinde faaliyet gösteren ve yekpare bir yönetimi olmayan bu terör örgütü, en çok polis merkezlerine, kiliselere ve okullara saldırıyor.
Taliban ve El Kaide örgütleriyle ilişkili olduğunu da açıklayan bu taşeron örgüt, üç hafta önce ülkenin Çibok bölgesindeki yatılı okullardan yaklaşık 300 kız öğrenciyi kaçırdı ve bunları köle olarak satacağını duyurdu. Yerel dilde, "Batılı olan her şey haram" veya "Batı eğitimi haram" anlamına gelen Boko Haram örgütü yüzünden, ülkenin kuzeydoğu bölgesindeki eyaletlerde olağanüstü hâl ilan edilmiş durumda... Velhasıl ismiyle müsemma, küresel istihbarat örgütlerinin taşeronu bu fitne odağı yüzünden, Nijerya bir felaketle yüz yüze!..