Somalıların acısını yürekten hissediyoruz...

A -
A +

Soma'da yaşanan faciayı, Somalıların acısını anlatmaya kelimeler yetmez. Ancak ne kadar acı olsa da, bir gerçekle yüz yüzeyiz ve kardeşlerimizin acısını paylaşmalıyız.
Meslek hayatımızdaki en zor yazılardan birini kaleme almaya çalışıyoruz... Son 24 saattir ekranlardan izlediğimiz, maden ocağının kapısında bekleyenlerdeki o tarifsiz endişe, hüzün ve göklere yükselen feryatları, hayatını kaybedenlerin geride bıraktığı her biri bir başka dram olan acıklı hikâyeler... Ah o hikâyeler!.. Daha hayatının baharında iken, kapkara bir felaketle bu dünyadan göçüp gidenleri mi dersiniz. Hayata dair nice hayaller kuran, bütün gayret ve imkânlarıyla daha iyi bir gelecek için çırpınan; kimi çocuğunu sünnet ettirmek, kimi oğlunu veya kızını evlendirmek için hazırlık yapan, düğün davetiyesi dağıtan, ama heves ve heyecanı kursağında kalanları mı dersiniz... Gidenlerin arkasından sel gibi gözyaşı dökenleri mi dersiniz...
Ve bütün bu hengâmede,  bu can pazarında; ölümün eşiğinden dönen işçinin, ayağındaki tozlu botların sedyeyi kirleteceğini düşünecek kadar bizleri şaşırtması... Bu insanlığı, bu inceliği, bu hassasiyeti, acaba fitne fesat çıkarmak için, Soma'daki felaketi istismar edip İstanbul ve başka bazı metropollerin sokaklarında, nümayiş yapanlar gösterebilir mi? Milletçe derin bir teessür içinde olduğumuz şu günlerde bile, ideolojik ve siyasi saplantılarından kurtulamayan, başkasının acısını istismar ederek siyasi rant devşirmeye çalışanlara ne söylesek beyhude. Zira onlar, can derdinde iken bile millî servete zarar vermeme sorumluluğunu elden bırakmayan işçilerimizin iz'anına, vatan sevgisine sahip olmaktan çok ama çok uzaklar!
Bu kederli zamanda, bütün memleket olarak Somalı kardeşlerimizin acısına ortak olmak, onların yaralarının sarılmasında imkân ölçüsünde gayret ve fedakârlık göstermek boynumuza borçtur. Hiçbir şey yapamıyorsak, ölenlere dua edelim ve kalanlara da sabır dileyelim. Zira bu zor günleri aşmak, ancak millî dayanışma içinde, üzerimize düşeni bihakkın yerine getirmekle mümkündür. Devlet ricalinden, siyaset erbabından, hayır kurumlarından, sivil toplum kuruluşlarından ve tek tek vatandaşlardan bunu istiyoruz, bunu diliyoruz. Bu facianın sebep ve sonuçları elbette her yönüyle irdelenecektir. Ama ilmî incelemeler tamamlanmadan, peşinen birilerini suçlamak kesinlikle doğru değildir. Bazı odakların bu kazayı bir fırsat bilip hükümete yüklenmeye çalışması, siyasi bozgunculuktan başka bir şey değildir. Sosyal medyayı tepe tepe kullanan malum karanlık yüzler, Soma'daki yangının ateşiyle fitne kazanını daha ilk dakikadan itibaren kaynatmaya başladılar bile. Onlar tıynetlerinin icabını yapıyorlar. Ancak onların tahrik ve ajitasyonları, halkın sağduyu duvarına çarpıp kendilerine dönecektir.
Evet, milletçe Somalı kardeşlerimizin acısına ortak olmalıyız ve hep beraber kardeşlerimizin yaralarını sarmak için seferber olmalıyız. Devletin atacağı adımlar dün Başbakan Erdoğan tarafından açıklandı. Lakin her şey maddi yardımdan ibaret de değildir. Soma'daki yüreği yanık vatandaşlarımızın öncelikle moral takviyesine ihtiyacı var. İşte bu noktada, hepimize çok şeyler düşüyor.
Milletçe başımız sağ olsun. Hayatını kaybeden kardeşlerimize Allahü tealadan rahmet ve mağfiret, geride kalan kederdide yakınlarına sabır ve metanet diliyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.