PKK ve uyuşturucu ticareti...

Bölücü terör örgütünün baştan beri uyuşturucu ticaretinin göbeğinde yer aldığı bilinmeyen bir durum değil. Buradan elde ettiği büyük paralarla palazlandığı da!..
Günlerdir Diyarbakır-Bingöl kara yolunda olağanüstü bir durum yaşanıyor... Daha önce de yol kesip insanları taciz eden, araçlarını yakan, bazen de kamu görevlilerini ve sivil şahısları kaçıran bölücü örgüt ve uzantıları; bu defa daha cüretkâr şekilde, şehirler arası yolun işleyişini engellemeye girişti. Devletin güvenlik güçleri, uzun bir aradan sonra geniş çaplı bir operasyonla, yol kesme eylemine müdahalede bulundu. Ve terör örgütünün bu eyleminin esas sebebi de ortaya çıktı... Anlaşıldı ki, Bölgede üretilen uyuşturucunun sevkiyatında kolaylık sağlamak üzere, böylesine bir gölgeleme eylemi kotarılmış! Yani son eylem, bölücü örgüt ve uyuşturucu tacirlerinin birlikte sahneledikleri kamuflaj bir olay.
Bölücü örgütün ta başından beri uyuşturucu ticaretinin göbeğinde yer aldığı, esasen çok iyi bilinen bir mesele. Ne var ki, bugüne kadar etkili şekilde bir mücadele de yapılamadı. Bu konuda örgüte özellikle Avrupa cenahından verilen büyük desteği de dikkate almak gerekiyor. Zira örgüt Avrupa'da, kendisine gösterilen himaye ve toleranstan faydalanarak, çok kolaylıkla uyuşturucu ticaretini sürdürebildi. Ne gariptir ki, PKK dışındaki diğer sol örgütlere de aynı şekilde 'koruma ve kollama' uygulanmıştır. Mesela Dev-Sol'un eski elebaşı Dursun Karataş, ölünceye kadar, çok esrarengiz bir koruma çemberi içinde, faaliyetine devam edebilmiştir... Ama Avrupa'daki uyuşturucu faaliyetinde, en büyük şebekenin PKK markalı olduğu tartışmasızdır...
Güneydoğu Bölgesinde, milyonlarca metrekarelik arazide Hint keneviri eken, ektiren ve buradan tonlarca esrar-eroin üreten örgütün faaliyetine, çözüm süreci başlayıncaya kadar, etkili bir müdahale hemen hemen hiç yapılamamıştı. Ancak çözüm süreciyle birlikte, özellikle Diyarbakır havalisinde milyonlarca kök kenevirin ele geçirilerek imha edildiğini, keza hava destekli geniş operasyonlarda, tonlarca esrar maddesinin de aynı şekilde güvenlik güçlerince yakalandığını biliyoruz. Şüphesiz, çok büyük meblağ tutan bu esrar ve eroin maddelerinin yakalatılmış olması, uyuşturucu tacirlerini fena halde kızdırmıştır. O yüzden bölücü örgütle iş birliği içinde, bu eylemlerin sahnelenmesi de her zaman beklenebilecek bir durumdu. Keza lojistik ihtiyaçlarını uyuşturucu parasıyla finanse eden örgütün, son aylardaki operasyonlardan duyduğu rahatsızlığı tahmin etmek herhalde zor değil. Yani, Diyarbakır-Bingöl kara yolundaki son eylemler sürpriz değil!..
Bu arada Güneydoğu Bölgesinin kırsal alanlarına ve sınır boylarına inşa edilmekte olan modern karakollara gösterilen reaksiyonları da iyi analiz etmek gerek. Çünkü Bölgedeki sosyoekonomik meseleler halledilinceye kadar, sınırlarda akaryakıt ve mal kaçakçılığı, uyuşturucu ticareti ve diğer yasa dışı faaliyetlerin önüne geçme noktasında, bu karakolların rolü büyük olacak. Çözüm sürecinin istenen sonuca ulaşması ve terör faaliyetlerinin kalıcı şekilde son bulması hâlinde dahi, bu karakolların misyonu önemini korumaya devam edecektir. Özetlersek, 'Kalekollara' karşı yapılan eylemleri, sadece örgütün işi sanmak yanlış olur. Ve bilhassa uyuşturucu güzergâhına dikkat!..