1 Haziran Seçimleri ve "Çatı"...

A -
A +

Pazar günü 14 yerde tekrarlanan yerel seçimler, önümüzdeki dönem için nasıl bir gösterge? Muhalefetin aradığı 'çatının' çatılmasına, hangi ölçüde katkısı olur?
1 Haziran'da tekrarlanan yerel seçim sonuçlarını, en az iki farklı açıdan okumak mümkün... Özellikle Yalova ve Ağrı belediye başkanlıklarının CHP ve BDP tarafından kazanılmış olması, muhalefet hesabına ciddi bir başarı olarak değerlendirilebilir. Ancak bu başarının mahiyeti, hakikaten tartışmalı!.. Zira daha önce de, az farkla aynı partilere seçimi kaptıran AK Parti'nin oylarında ciddi bir artış var. 30 Mart'ta yüzde 43.05 olan oy oranı, 1 Haziran'da yüzde 47.36'ya çıkmış. CHP'nin aynı tarihlerdeki oy oranları ise şöyle: 30 Mart yüzde 22.88, 1 Haziran yüzde 24.75. İktidar partisinin oylarında 4.31, CHP'de ise 1.87 puanlık artış söz konusu. Fakat dikkat çekici bir başka durum var. 30 Mart'ta Yalova'da yüzde 5.4 oy alan MHP, 1 Haziran'da yüzde 1.4'e düşmüş...
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, bu tabloyu "ÇATI FORMÜLÜNÜN İŞLEYİŞİ" olarak yorumluyor. Esasen ortada henüz "ÇATI" kavramı yokken dahi, CHP- MHP dayanışmasının varlığı ve işleyişi söz konusu idi. Yani 2009 mahalli seçimlerinden bu tarafa, iki parti arasında tıkır tıkır işleyen bir formül. 2009'da, Balıkesir ve Manisa gibi illerde MHP'nin, diğer bazı yerlerde CHP'nin sonuç almasına yardım eden ittifak... 30 Mart'ta özellikle Ankara'da, Mansur Yavaş ismi etrafında sağlanan bütünleşme ile seçim sonrasında haftalarca devam eden bir tartışmanın da zemini oluşmuştu. Hatta gelen haberler ciddi ise, buradan alınan cesaretle Mansur Yavaş'ın daha büyük görevler için bile ileri sürülebileceği konuşuluyor. Evet, en azından böyle spekülasyonlar var!..
Peki, Yalova'da alınan sonuç veya 30 Mart'ta tarafları heyecanlandıran Ankara'daki pragmatik ortaklık, nereye kadar hüküm icra eder? İkincisi, böyle bir ortaklık sürecinde; "milliyetçi" ve "ulusalcı" özellikleri ile temayüz eden iki köklü partinin politik hüviyetinde, ne gibi aşınmalara ve yeni tartışmalara kapı aralanır? Yani Muharrem İnce'nin, heyecanla "işliyor..." dediği çatı formülü, siyaseten ne gibi yan etkiler doğurur? CHP ile MHP'nin oy toplamı yüzde 32.96. İktidar partisi yüzde 45 veya 47 ile açık ara önde. Yerelde kısmi ortaklık ve işbirliği sağlayabilen CHP ile MHP'nin, kritik siyasi konularda aynı dayanışmayı sağlayabilmesi bir yana; başka muhalif partilerden katkı ve destek alamadıkları takdirde, mesela Cumhurbaşkanlığı seçiminde iddialı bir yarışa girmeleri imkânsız! Velhasıl 1 Haziran sonuçları, yerelin ötesinde büyük çatıların çatılmasına yarayacak bir imkân sunmuyor.
Ağrı ve Bitlis - Güroymak seçimleri konusunda da söylenecek çok şey var. Sırrı Sakık barışçı bir dille seçilme başarısını anlatmaya çalışıyor. Bu, söylem ve yöntem olarak iyi bir şey... Lakin ne yazık ki, hem 30 Mart hem de 1 Haziran seçimlerinde; Güneydoğu Bölgesinde sandık başına giden vatandaşların, hiç de rahat bir ortamda oy kullanmadığını dikkate almalıyız. Keşke Sakık'ın inşasından bahsettiği, barış ortamı sahiden gelse... Seçimleri etkilemek için kaçırılan insanları, kapatılan yolları, türlü türlü baskıları görmezlikten gelmek, ne kadar gerçekçi olabilir ki? Ağrı'da siyaset ve hizmetten ziyade, etnik milliyetçilik ve saparatist ideoloji etkin rol oynamıştır maalesef!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.