Küresel Terör ve IŞİD...

A -
A +

Nijerya'da Boko Haram, Pakistan'da Taliban, Irak ve Suriye'de IŞİD ve El Nusra ve diğerleri... Köyleri, havaalanlarını basıyorlar, hatta bütünüyle şehirleri ele geçiriyorlar!..
Son kırk sekiz saatte, Irak'ın Sünnî coğrafyasında cereyan eden son derece vahim gelişmeleri nasıl izah etmeli? Daha doğrusu olup bitenlerin net bir açıklamasını yapmak mümkün müdür? "EL KAİDE" ismiyle bilinen, ahtapot misali şemsiye örgütün, ürkütücü boyuttaki gücü nereden geliyor?  Emperyalist politikalarıyla bu canavarın doğumunda ebelik yapan küresel güçler de, bugün kesinlikle şaşkın vaziyette... Hint Okyanus'unda, Orta Çağ devrini çağrıştıran korsanlık hüküm sürüyor ve dünyanın büyük güçleri, bununla mücadelede fazlasıyla zorlanıyor. 2001 yılından beri Afganistan'da ABD ve NATO güçleri Taliban ile çarpışıyor ve bir türlü alt edemedi. Açıkçası, dünyanın en büyük askerî gücü, artık havlu atmış görünüyor!
ABD 2011'de Irak'tan apar topar çekildiği gibi, 2015'te de Afganistan'dan çekileceğini ilan etmiş durumda. Hâlihazırda Taliban ile müzakereler de devam ediyor... Bilhassa son on beş sene boyunca, ülkeyi teröre boğan Pakistan Taliban'ı, daha dört gün önce Karaçi'de havaalanını basarak birkaç düzine insan öldürdü. Somali'de El Şebab gibi, El Kaide ile bağlantılı örgütler, devlet düzenini fena halde tehdit ederken, Nijerya'da Boko Haram diye bir başka El Kaide bağlantılı örgüt, kelimenin tam anlamıyla dehşet saçıyor. Daha geçen hafta birkaç köyü basarak yüzlerce insanı katletti... Dünya bunları konuşurken, yine El Kaide bağlantılı olduğu bilinen bir başka örgütten, Orta Doğu'da dengeleri altüst edecek daha büyük bir atraksiyon geldi. Kısaca IŞİD olarak anılan, "Irak Şam İslam Devleti" örgütü, Irak'taki Sünnî coğrafyaya tek kelime ile şok bir çıkış yaptı. Ülkenin en büyük şehri olan Musul'u neredeyse hiçbir ciddi direnişle karşılaşmadan ele geçiren örgüt, hızla Kerkük'e doğru yönelirken, bu arada Ba'kuba'yı ve Tuzhurmatu'yu da ele geçirdi! Aynı bölgede Tıkrit'in de bir kısmında kontrolü sağlayan IŞİD'in nerede ve nasıl durdurulacağı meçhul...
Yaklaşık iki-üç bin kişilik militan grubunun bu kadar askerî bir başarı göstermesi gerçekten şaşırtıcı... Burada Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin ikiyüzlü politikalarının katkısını belirtmemek olmaz. Musul Bölgesinde görevli 70 bin civarındaki Irak askerî kuvvetlerinin tek bir kurşun atamadan sıvışması, yeterince manidar. Dünyaya yardım çağrısında bulunan El Maliki'nin bu tuhaf duruma nasıl bir açıklama getireceği veya bir açıklama getirip getiremeyeceği bilinmiyor. Şüphesiz IŞİD'ın bu hareketi Nuri El Maliki'yi siyaseten madara ederken, Beşar Esad'ın da ekmeğine fazlasıyla yağ sürüyor!
Ancak IŞİD'ın giriştiği bu serüvende, Türkiye açısından da fazlasıyla kritik gelişmeler yaşanıyor. Önce TIR şoförü vatandaşlarımızın kaçırılması, hemen akabinde de Musul konsolosluğumuzun basılarak Başkonsolos dâhil, 48 kişinin rehin alınması, bir anda Türkiye'yi alarma geçirdi. Küresel terör taşeronu bu örgütün giriştiği hareket, çok tehlikeli ve hiç beklenmedik yeni gelişmelere kapı aralayabilir... Şunu da belirtelim ki, terörü bir araç olarak kullanan kimi bölgesel ve küresel güçler, bu yolla dünya barışını fena halde tehlikeye atıyorlar. Ve bu püsküllü bela ile baş etmek giderek daha da zorlaşıyor!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.