Bu çatı çatılabilir mi?..

İnşaatçıların diliyle konuşmak gerekirse, daha ilk anda, "ÇATI" şakır şakır akmaya başladı bile! Siyaset dilimize "çatı" kavramını kazandıran MHP ve CHP'nin üst yönetimi, sonunda bir "ÇATI ADAY" üzerinde, prensipte anlaşmış gibi görünüyor. Lakin CHP içinden anında yükselen keskin reaksiyonlara bakılırsa, bu çatı sade akmakla kalmaz, çok geçmeden çökebilir de... Aynı şiddette olmasa bile MHP'de de, benzer tepkilerin ortaya çıkması sürpriz olmaz. CHP'nin sivri dilli vekillerinden Nur Serter hiç de yenilir yutulur şeyler söylemiyor: "CHP'nin bağrına hançer saplanmıştır..." diyor, büyük üzüntü ve utanç içinde olduğunu ifade ederek, arkadaşlarıyla birlikte durum değerlendirmesi yapacaklarını dile getiriyor. Bir başka CHP'li kadın vekil Melda Onur da, sosyal medyada son zamanlarda yaygınlaşan kelimeyi kullanıyor: "TROLLENDİK..." diyor. Bu tepkilerin büyümesi muhtemel.

Ancak bu tepkiler sebebiyle, CHP ve MHP yönetimlerinin tutumlarında bir değişiklik olmasını da beklememeli... 30 Mart öncesinde, Gürsel Tekin'in Mustafa Sarıgül ismine gösterdiği sert tepki, Muharrem İnce'nin Mansur Yavaş'a gösterdiği tepki; o gün için, Serter ve Onur'un bugünkü reaksiyonlarından farksızdı. Lakin sonuç almak için kâfi gelmedi. Yine öyle olacak... CHP ile MHP arasındaki muvakkat ve mevzii iş birliğinin, giderek daha geniş ölçekte ve kalıcı biçimde ittifaklara dönüştürülmesi gibi bir durumla karşı karşıyayız. Bu ittifaklardan beklenen netice tam olarak elde edilmese bile nispî kazanımlara da önem veriliyor. Ekmeleddin İhsanoğlu isminin, iki önemli muhalefet partisi tarafından "Çatı Aday" olarak, müştereken ileri sürülmesi, aynı zamanda siyaset arenasında bundan sonrası için yeni yaklaşımların habercisi gibi görülmelidir.

Prof. İhsanoğlu ismi, hem CHP ve hem de MHP'nin epey zamandan beri anlatmaya çalıştığı aday profiline büyük oranda uyum gösteriyor. Hem sağ cenahtan, hem sol yelpazeden oy alabilecek muhafazakâr, dil bilen, dünyayı tanıyan, iyi yetişmiş vs. vs. Bu nitelikler açısından sıkıntı yok. Ancak cumhurbaşkanlığı gibi önemli bir misyon için, İhsanoğlu'nun halk tabanında bir karşılığı var mıdır? İşte burası çok meşkûk... Daha ilk andan itibaren gelen tepkilere bakılırsa, bırakın AK Parti taraftarlarından oy almasını; kendilerinin resmî adayı olarak lanse edilmesine rağmen, CHP ve MHP tabanından dahi yeterince destek görmesi bile zor! İslâm İşbirliği Teşkilatı (İİT) gibi, önemli bir uluslararası örgütün genel sekreterliğini yapmış olmasına rağmen, İhsanoğlu için Çankaya Köşkü hesabına referans olacak parlak bir başarı ve dikkat çekici bir performanstan bahsedilebilir mi? Bu noktada çok farklı görüşlerin ortaya çıkması da son derece normal.

Neticeye gelirsek, her şeye rağmen CHP ve MHP'nin bir ortak aday üzerinde görüş birliğine varması dahi, tek başına önemli bir gelişme. Mevcut siyasi tabloda, muhalefetin oy potansiyeli kendi adayını Köşk'e yollamaya yeterli değil. 30 Mart ve 1 Haziran seçim sonuçları da bunu net olarak ortaya koydu. Sonuç ne olursa olsun bir müddet için, ister aksın; ister çöksün, "ÇATI" ifadesi siyasi dolaşımda kalacak...