“İfsat” tuzağı

A -
A +

“İfsat” tuzağı

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Hanım…

 

Sosyal ve kültürel faaliyetlerde öncü.

 

Halka dokunan birçok projeyi himaye ediyor

 

Sadece bir örnek verelim:

 

Sıfır Atık Projesi, sınırlarımızı aştı.

 

Dünyaya örnek oldu. Hem de BM kararıyla.

 

Emine Hanım, bu faaliyetlerle de yetinmiyor.

 

Nerede mağdur, kimsesiz, yetim varsa yanında.

 

Kadınlara, gençlere, çocuklara sahip çıkıyor.

 

Kolları yedi düvele uzanıyor.

 

‘Bir first lady için bunlar yeterli’ diyebilirsiniz…

 

Ama Emine Hanım için geçerli değil bu sözler.

 

Ülkemizi, halkımızı ilgilendiren her konuda aktif.

 

Millî ve dinî günlere ayrı bir önem veriyor.

 

Yine bir örnek verelim:

 

Milletin Evinde iftar sofraları kuruyor.

 

Toplumun farklı katmanları ile buluşuyor.

 

Birliği, beraberliği ve kardeşliği pekiştiriyor.

 

Geçtiğimiz hafta, bizim de davetli olduğumuz;

 

Huzurevlerinde kalan yaşlılarımızla, Gönül Elçileri Projesi kapsamında; Vali eşleri ve koruyucu ailelerle bir araya geldi.

 

Bu hafta da;

 

Koruma altındaki çocuklarla iftar yapacak.

 

Konuklarına karşı çok duyarlı.

 

Özelliklerine göre hazırlayıp, hitap ediyor.

 

Yaşlılara verdiği iftarda bakın neler dedi?

 

Mübarek Ramazan ayına atıfta bulunarak:

 

“İftar masası, ailenin genç yaşlı; uzak yakın tüm fertlerini etrafında toplar. Kuşaklar arası süren bir muhabbet, bu buluşmalarda pekişir. Kültürümüzde ve manevi dünyamızda, yaşlılığın müstesna bir değeri vardır. Peygamber Efendimiz, anne babaya yapılan iyiliği, vaktinde kılınan namazdan sonra, Allah’ın en çok sevdiği amel olarak zikreder...”

 

Emine Hanım aile kavramını çok önemsiyor.

 

Korunması gerektiğini üstünü basa basa vurguluyor.

 

Endişe ve temennisini de şöyle dile getiriyor:

 

“Küresel ifsat (düzen bozucu) mekanizmaları, aileyi ve yeni nesilleri hedef alırken, büyüklerimizin, aileyi bir arada tutan ve koruyan rolüne hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var. Kökleriyle bağı güçlü olan ağacı, ne kadar sert olursa olsun, hiçbir rüzgâr yıkamaz. Gençlerimizi büyüklerimizle bir araya getiren, âdeta bir hayat stajı imkânı sunan projeleri hassaten önemli görmeliyiz.”

 

Birkaç cümle de Koruyucu Aileler iftarından aktaralım.

 

Ülke ve milletimizin hayırseverlikte geldiği noktayı…

 

Çok güzel sözlerle ifade ediyor:

 

 “İnsanın yeryüzündeki asli görevlerinden bir tanesi, gönüller yapmaktır. Bütün duyguların tecelligâhı olan gönüllerin birlikteliği, bir topluluğu millet, bir toprağı vatan, bir şehri medeniyet yapar. Artık bütün dünyanın iyi bildiği bir gerçek var ki, devletimizin hayırseverliği, sınırlarımızın çok ötesine uzanmaktadır. Bayrağımızın gölgesinde yaşayan her insanın, huzur ve refah içerisinde bir hayat sürmesi en öncelikli gayelerimizdendir.”

 

     ***

 

Aile Bakanımız Mahinur Hanım açıkladı.

 

Yaşlı nüfusumuz artırıyor, her geçen gün.

 

Bugün itibarıyla 8 milyonun üzerinde yaşlımız var.

 

Bir milyon 700 bine yakını ise tek başına yaşıyor.

 

Büyük bir bölümü mutlu.

 

Sağlığı, mutluluğun sebebi görüyorlar.

 

Mutluluk ve sağlık güzel şeyler.

 

Onlar, nesiller arası köprülerimiz.

 

Başımızın üstünde yerleri var ama…

 

Bir taraftan da;

 

Bir zamanlar övündüğümüz, dillere destan

 

Genç nüfusumuz da alarm veriyor.

 

Son yıllarda, ‘tek çocuk’ yapma sevdası,

 

Türkiye’yi Avrupa’ya doğru yaklaştırıyor.

 

Yaşlılar ülkesi olmaya ramak kaldı.

 

Böylesine vahim bir durum ülkemizin;

 

İş gücünün kaybına yol açar.

 

Gelişen ekonomimiz sekteye uğrar.

 

Bilim ve teknolojide gerilere düşeriz.

 

Aile bağlarımız tamamen zayıflar.

 

Cumhuriyetimizin 2. yüzyılı hedeflerine ulaşamayız.

 

Cumhurbaşkanımız;

 

Boşuna demiyor, ‘en az üç çocuk’ diye…

 

 

 

 

 

BEŞİBİRYERDE, VİCDAN NEREDE!

 

 

 

Rusya, Çin, Fransa, İngiltere, ABD.

 

BM’nin daimî temsilcisi 5 ülke…

 

Dünyanın geleceği bunlara endeksli.

 

İkiye bölünmüş durumdalar.

 

Her konuda olduğu gibi;

 

Birinin ‘evet’ dediğine diğeri ‘hayır’ diyor.

 

BMGK’da istedikleri gibi at koşturuyorlar.

 

Yine ateşkes çıkmadı son toplantıdan.

 

Kana doymayan, katletmekten haz duyan…

 

Katil Netanyahu’nun ekmeğine yağ sürdüler.

 

Olan Gazze halkına, Filistinlilere oluyor.

 

Mübarek ramazan ayı zehir edildi.

 

Bir damla suya, bir parça ekmeğe muhtaçlar.

 

Bir saniye ötesini göremiyor, ölümle yaşıyorlar. 

 

Kahpe, zalim dünyanın liderlerinden…

 

Putin ile Biden el birliği yapsa.

 

Yandaşları kutuplaşmaktan vazgeçse.

 

İsrail’in katliamları durdurulabilir.

 

Sayılı günler kala Ramazan Bayramı’na,

 

Gazzeli Müslümanlar birazcık huzur bulur.

 

 

 

     SEÇİMNAME

 

 

 

İş açtı CHP’nin başına, İstanbul il binası

 

Nakitlerin belli değil babası-anası

 

Bilinçlendi halk; yalan dolana kim kanası

 

Ortada tek suçlu var; o da para makinası

 

     ***

 

Kaybettiği illeri geri almak için

 

Cumhur İttifakı inletiyor meydanları

 

Muhalefet birbirinin kuyusunu kazıyor

 

Bir türlü sükûta kavuşmadı, hezeyanları

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.