Aziz milletimizin başı sağ olsun...

Sesli Dinle
A -
A +

Kıyamet gibi depreme uyanan güzel yurdumuzda yedi günlük "millî yas" ilan edildi… Türkiye yaralı gerçekten… Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde önce 7,7 şiddetinde bir deprem yaşandı. 330 kilometrelik bir fay hattını tetikleyecekti bu deprem… Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Adana, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman ve Kilis’i etkileyen büyük sarsıntı yüreklerimizi dağladı… Acı haberler her birimizi kahretti… Daha halk depremin şokunu yaşarken, kim kime nasıl ulaşacağını hesap ederken… Herkes yakınlarından haber almanın telaşıyla oraya buraya koşuştururken… Lapa lapa kar yağışı altında soğuğun altında sokakta nasıl ve nerede barınacağını hesap ederken… Acıkan, ağlayan çocuklarına nasıl yetişeceğini, imdat isteyen hasta ve yaşlılarına nasıl koşacağını; kimden nereden nasıl bir yardım alacağının endişesini ve telaşını yaşarken dokuz saat sonra aynı bölgede 7,6 şiddetinde bir deprem daha çöktü üzerimize…

 

İkinci depremin merkez üssü de Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesiydi… Bu korkunç sallantı Ankara’dan Trabzon’a kadar tüm Anadolu’da hissedildi… Türkiye’yi derin bir hüzün kapladı…  

 

Ne büyük bir gerçektir ki bu kırılmalar Doğu Anadolu Fay Hattı üzerindeki kırılmalardı… Kuzey Anadolu Fay Hattında 1939 depreminden başlayıp yaklaşık her on senede bir kırıla kırıla Adapazarı’na kadar gelen stres boşaltımı Kuzey Anadolu Fayını rahatlatırken Doğu Anadolu Fay Hattı uzun süreden beri biriken stresini atamıyordu… Uzmanların söylediğine göre bu stres sebebiyle kırılmalar tetiklemeler olursa yine bu fay hattının güneyine ve kuzeyine doğru yaşanması muhtemeldi… Rabbim beterinden muhafaza eylesin… Rabbim bölge halkımıza ve görev alan çalışanlarımıza kolaylıklar ihsan eylesin…

 

Bu vesileyle böylesi bir acı, böylesi bir millî durum, böylesi bir el birliği ve kardeşliğin beklendiği dönemde yardım yetersizliğinden söz eden kimselere bir bilgi paylaşmak istiyoruz.

 

Paylaşacağımız bilgi gazetemizin Haber Araştırma Müdürü olup sadece Türkiye’de değil dünyada gazeteciliğin marka isimlerinden Osman Sağırlı Beyin her biri paha biçilmez tecrübe olan açıklamasıdır.

 

Bakın ne diyor duayen gazeteci Osman Sağırlı:

 

“Ben gazetemiz adına hemen hemen dünyanın neresinde deprem varsa oraya giden bir gazeteciyim… Haiti depremine gittim… Tayland depremine gittim… Endonezya depremine gittim… Japonya’daki depreme gittim… Pakistan’daki Keşmir’deki depreme gittim… Filipinler’deki depreme gittim… Nepal’deki depreme gittim… Bu depremlerin hepsine gittim. Hepsinde gazeteci olarak bulundum…

 

Sahada durumları görmüş oradaki çaresizlikleri bire bir yaşamış bir gazeteci olarak söylüyorum… Hiçbirinde bizim ülkemizdeki kadar deprem sahasına hızlı müdahale yoktu… Bu kadar hızlı müdahale yok… Üstelik bunların hiçbirinde alan olarak bu kadar büyük bir alanda deprem yoktu… Endonezya’daki iki depremi de gördüm, böyle büyük çaplı değildi… Ayrıca bizim ülkemizin iklim şartları da farklı… Yani hem deprem ile hem soğukla hem yağışla mücadele etmek mecburiyeti oralarda yoktu… Tamam bir tek Pakistan’daki deprem bölgesi soğuktu ama orada da çok katlı bina yoktu… Yani deprem bölgesinde o kadar insan yoktu…

 

 

 

HERKES SUÇLAYACAK ADAM ARIYOR!

 

 

 

Herkes suçlayacak adam arıyor ama kimse de tutup şunu söylemiyor… Türkiye bir deprem ülkesi biliyorsun… Bizdeki çok katlı bina Japonya’da bile yok… Niye? Çünkü adamlar deprem yönetmeliğine göre bina yapmışlar… Japonya’da bile bu kadar katlı bina olmadığı hâlde oralarda bile deprem yardım ekibi yetersiz kaldı. Filipinler’de deprem oldu. Giderken bölgeye ulaşmak için güçlük çektik. Uçakla gidemedik feribotlarla geçtik… Keşmir’de olan deprem kışın oldu köyler yıkıldı ama bölge bu kadar geniş değildi… Endonezya’da Açe'de filan yine çok katlı binalar yoktu.  Kahramanmaraş’ta saat 04.17’de şiddetli bir deprem oluyor, ekip sabahın altınsında adam kurtarmak için binaya vinç getiriyor… Bu az bir şey değil. Dört bir yanda arama kurtarma faaliyeti başlaması az bir şey değil… Böyle hızlı bir müdahale hiçbir ülkede yoktu.”

 

     ***

 

Biz demiyoruz ki her şey yolunda… Tabii ki eleştirmek için onlarca bahane bulunabilir… Tabii ki hâlen ulaşılamayan enkaz olabilir… Ama kimse çok şükür “nerede bu devlet” demiyor artık… Dolayısıyla diyoruz ki ne olur birlik ve beraberliğimizi zedeleyecek açıklamalardan kaçınalım… Bölge halkının yaralarını sarmaya dönük hepimiz elimizden gelen yardımı yapmaya koşalım…

 

Bu vesileyle yukarıda isimlerini saydığımız illerimizdeki bütün vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz… Her birimizin bir yakını bir canı, bir eşi dostu bulunan bu geniş mekânda hayatını kaybedenlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz… Yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz… Bu geniş alanda arama kurtarma görevi yapan resmî ve sivil görevlilerimize çok teşekkür ediyor, kolaylıklar diliyoruz… Aziz milletimizin başı sağ olsun... F.A.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.