Şapkadan tavşan çıktı!

A -
A +

Maçlar gece mi gündüz mü oynansın?' tartışmasından, şapkadan tavşan çıktı!

Futbol Federasyonu, maçların gündüz oynanacağını söylerken, ne olduysa karar birdenbire değişti ve maçları gece sabaha karşı (!) bir saate aldı!
Düşünebiliyor musunuz; saat 23.30'da bitecek ve insanlar evlerine ancak gece yarısından sonra ulaşacak!
...Ve ertesi gün bu insanlar, işlerine zinde gidip, verimli olacak, mümkün mü?
Federasyon, aldığı kararın bir kez olsun arkasında dursun; ne gezer, denizde sörf yapar gibi rüzgâra göre yön alıyor!
Ligde; maç saatinden, hakemine, tribün teröründen, yöneticisine kadar büyük sorunlar başlıyor.
Ama bence en büyük sorun Futbol Federasyonu!.. 

Fernandes'ten kaptan olursa!
Beşiktaş'ta kaptanlık olayı, durduk yerde yeniden gündeme geldi ve İbrahim Toraman'dan anlaşılmaz bir şekilde alınıp, Fernandes'e verildi.
Beşiktaş yönetimi, bunu yaparken arı kovanına çomak soktuğunun farkında değil!
Futbolda kaptanlık büyük anlam taşır.
Kaptan, takımını sahada ve saha dışında taşıyacak, özel yaşamı ve davranışıyla örnek olacak kimsedir. 
Fernandes'in futbolculuğuna bir şey demiyorum (!) ama bu vasıfların hangisini taşıyor!
Böyle lider konumda bir futbolcunun yalnız futbolu yetmiyor ahlak ölçüleri de çok önemli.
Fernandes, Oğuzhan, Necip ve Muhammed'e nasıl örnek olacak? Portekizli, belli ki, Türkiye'ye para için gelmiş; nerede akşam orada sabah; futbol onun için ikinci planda.
Beşiktaş yönetimi, kaptanlık konusunda bence, kaş yapayım derken göz çıkardığının farkında değil!
İbrahim Toraman'ın  rızası ile kaptanlığı bıraktığına da inanmıyorum! 
Çünkü yapılan devir teslimde (!)  Toraman, kaptanlık pazubandını vermiyor; adeta Fernandes'in, dolayısıyla yönetimin kafasına fırlatıyor! 
Tabi anlayana!..

G.Saray çok farklı
G.Saray, 2000 yılında yazdığı tarihi, 2013'te İngiltere Emirates Cup turnuvasında bir kez daha yazdı; yazmakla kalmadı kazıdı!
Arsenal'in, G.Saray'dan çektiğini, pişmiş tavuk çekmemiştir!
G.Saray'ın oynadığı takımlara bir bakın; biri Porto, diğeri Arsenal; isimleri bile yürek titretiyor! Bu Galatasaray önünde değil Arsenal, Porto, Brezilya Milli Takım bile havasını alırdı!
Drogba, Hagi'den sonra G.Saray'a gelen en iyi yabancı.
Seyretmek insana  zevk veriyor.
Drogba'nın yanında Burak olsa, tadına doyum olmaz!
Sneijder'i, Drogba'dan ayrı tutmuyorum! Sneijder, elle bile atılamayacak topları, ayağıyla atıyor!
Oysaki biri Hollandalı, diğeri Fildişili ama sanki ikizmiş gibi öyle güzel anlaşıyorlar ki adeta düşman çatlatıyorlar!
G.Saray'ın, Emirates'teki başarısı küçümsenemez. Bu kupa, G.Saray'ın Avrupa'daki saygınlığını zirveye taşımıştır. G.Saray'ın, Porto ve Arsenal'i yenmesi, Türk futboluyla arasındaki olan farkı, daha da derinleştirmiştir! 


Bravo sana
Hüsamettin Acar
Hüsamettin Acar mesleğinin ilklerine bir yenisini daha ekledi. 'Dünya Şampiyonu Kaz Çobanı' röportajı ile. Acar'ın meslektaşlarına bir kez daha açık ara fark attığının resmidir! Son aylarda, hatta diyebilirim ki son senelerde 'Dünya Şampiyonu Kaz Çobanı', belki de şimdiye kadar okuduğum en ilginç, ilginç olduğu kadar nefis bir röportaj. 
Röportaj dalında 2012'de yılın gazetecisi seçilen Acar'ı, bu son haberinden dolayı gönülden kutluyorum.
Türkiye Gazetesi Spor Servisi yükselişini sürdürüyor.
Buna bizzat şahit oluyorum!
Yaşadığım yerde gazete bayileri, Türkiye gazetesini, spor sayfasını teşhir ederek satıyor. Ben de, bu gazetede çalıştığım için hem onur duyuyor hem de göğsümü kabartarak geziyorum!
Bütün bunlar, başta Naci Arkan, sonra da spor servisindeki arkadaşlarımın, birlik beraberlik içinde çalışmalarının ürünüdür.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.