Trabzon'da dikiş tutmuyor!

Trabzonspor'da, bundan sonra artık gidecek olan yönetimdir! Sivaspor karşısındaki Trabzonspor bir kez daha görüldü ki, dikiş tutmuyor! Gaziantepspor önündeki Trabzon'la Sivas önündeki Trabzonspor arasında dağlar kadar fark var diyeceğim ama bu da az! Trabzonspor'un en büyük sorunu defanstı, defans olmaya da devam ediyor. Giray'ın hazır olmadığını düşünüyorum. Ancak Bamba'da başlayan bir form düşüklüğü Sivasspor karşısında büyük boyutlardaydı. Trabzonspor için Tolunay Kafkas da çare olmazsa, bundan sonrası ne olur; iyi olmayacağı çok açık! Gaziantap maçında beni en çok yanıltan, yabancıların iyi performanslarıydı. Ama Sivas karşısında aynı yabancılar adeta döküldü! Trabzonspor'un zaten en büyük sorunu, Şenol Güneş'in de gider ayak belirttiği gibi yabancılardaki seçim yanlışlığıdır. Hafta sonunda oynanacak Fenerbahçe maçı, Trabzonspor için bir şanstır! Çünkü burda alınacak her türlü sonuç, Trabzonspor'un yeniden şekillenmesinde büyük rol oynayacak. >> Şikenin de böylesi! Hafta arası bir haber okudum, gözlerime inanamadım! Daha sonra da televizyon kanallarında birinde izledim, kanım adeta dondu! Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav, bir kanalda oturmuş 200 liraya nasıl hakem satın aldığını anlatıyor. Öyle ballandıra ballandıra anlatıyor ki, zannedersin Avrupa'da şampiyon olmuş! Doğrusu olacak iş değil ama ne yazık ki bizim ülkemizde oluyor. Bu gibi itirafları futbolu bırakmış futbolcuların ağzından duyuyordum ama futbolu bıraktıkları için pek önemsemiyordum! Ancak bir kulübün halen başkanlığını yapan birinden bunu duymak,beni doğrusu hayretlere düşürdü. Cavcav, bir de üstüne üstlük Kulüpler Birliği Onursal Başkanı! Cavcav'ın bu itirafları, halen faal olduğu için hiç etik değil; hatta bana göre suç da!.. Bence İlhan Cavcav, bugünden itibaren yalnız Gençlerbirliği'nden dağil Türk futbolundan da elini ayağını çekmeli; çekmiyorsa çektirilmelidir! >> "Avcı"yla av olduk! Biz bu futbolu oynamasını bilmiyoruz! Çek Cumhuriyeti maçından sonra bu kanaate vardım! Çekler başka bir şey oynuyor, biz onları taklit bile edemiyoruz! Türkiye ile Çek Cumhuriyeti arasındaki fark, Milli Takım ile Arda Turan arasındaki fark kadar büyük! Çek Cumhuriyeti karşısında ilk yarıdaki futbol ve on birimiz, şaka mı fıkra mı, ne derseniz deyin! Abdullah Avcı, böyle bir takımı sahaya sürmek adına çok sıkıntılar yaşamış olacak! Avcı, bunu Selçuk'ta yaptı tutmadı, bunu itiraf da ediyor! Burak, Umut kenarda, Mevlut, Sercan sahada; bunun bırakın uygulaması, düşünülmesi bile bir teknik adam için soru işareti! Bunun aksini yapmakla, Amerika'yı bir daha keşfettiğini zanneden, aslında yaptıkları mesleği keşfedemediğini ortaya koyuyor! Eğer bu bir gençleştirme operasyonu ise, Hamit'in, Emre'nin, Bekir'in bu takımda işi ne? Kadrodaki Semih, Alper ne güne duruyor? Bunun yanında Galatasaray'dan Emre Çolak, Gençlerbirliği'nden Aykut, Antalya'dan Emrah, Trabzonspor'dan Emre, Gaziantepspor'dan Muhammed... bu isimleri çoğaltmamız mümkün. Bunların 30'lu yaşlara gelmesi mi bekleniyor? Bu arada Emre Belözoğlu için bir çift söz; yine eski huyundan ödün vermiyor! Futbol oynamak yerine, her zaman olduğu gibi hakemle uğraşmayı yeğledi. Diyeceğim şu ki, "hoş geldin stres!" Modern çağın futbolunu tarif etmek için Çek Cumhuriyeti demek yeterli! Çekler zor ama aynı zamanda kolay bir oyun olan futbolu, basit ve mükemmel oynuyor. Gurka ordusu gibi sahaya yayılıyor! Aslan gibi saldırıp, kaplumbağa gibi kabuğuna çekilip kendini savunuyor. Öyle hızlı oynuyorlar ki seyrederken yoruldum! Çek Cumhuriyeti karşısında futbolumuzun dünya futbolundaki yerinin neden 47.sırada olduğunu bir kez daha görmüş olduk! "Bazıları futbolu ölüm kalım meselesi gibi görüyor. Sizi temin ederim çok daha önemli bir mesele..." (BILL SHANKLY) >>