Trabzonspor rahatladı

A -
A +

Tolunay Kafkas, Akhisar Belediyespor maçında yaptığı yanlışları, Orduspor karşısında da yaptı. Kafkas'ın son iki maçta sahaya sürdükleriyle kulübede oturttukları arasında uçurumlar var!

Akhisar ve Orduspor karşısında alınan 6 puanı, kulübedeki yedekler kazandırdı! Adrian ve Halil oyuna girdi; Adrian asist yaptı, Halil'de golü attı. Trabzonspor kazandı, Kafkas bu galibiyetlerle kendini kurtarmış oldu!
Son altı maçın Trabzonspor için macera gibi geçeceğini daha önce yazmıştım. Orduspor ve Akhisar maçları kötü futbolla, en ilginci de Kafkas'ın beğenmediği (!) oyuncularla kazanılması büyük kazanç! Şimdi geriye kaldı beş maç; bence bu karşılaşmalar Orduspor maçından daha kolay geçecek. Çünkü 37 puan, ayakların yere daha sağlam basmasına, stresten uzak, mücadele etme imkanı sağlayacak. Bence geride bırakmakta olduğumuz sezon, Trabzonspor için büyük derslerin çıkarılacağı bir yıl olarak hafızalarda kalacak. 


Benfica korksun!
Fenerbahçe, tarihinde bir ilke imza attı ve Avrupa Ligi'nde yarı finale çıktı. F.Bahçe'nin bu başarısı beni gururlandırdı. 
Lazio ne kadar kötü olursa olsun, bir İtalyan takımı olmasından dolayı, F.Bahçe'nin elde ettiği başarı ikiye katlanmıştır.
Fenerbahçe'nin önüde şimdi çok ciddi bir rakip Benfica var. Avrupa'da ve liginde yenilmeyen Benfica, Fenerbahçe'nin eşleştiği diğer rakiplerden çok daha güçlü ve bir o kadar da tehlikeli. Benfica'nın en büyük özelliği, hem takım oyununu çok iyi oynuyor, hem de maçı çevirebilecek ferdi yetenekli futbolcuya sahip. Portekiz takımının en güçlü yeri hucumu, buna karşılık en yumuşak bölgesi de defansı... 
Fenerbahçe'nin bu tür maçlarda özellikle Sow'dan mutlak suretle faydalanması gerekir. Sow gerçekten Fenerbahçe'nin olmazsa olmazı. Lazio maçlarında bu çok açık bir şekilde görüldü.        
Kendi sahasında oynayacağı ilk maçta F.Bahçe'ye 1-0'lık galibiyetin bile rövanş için büyük bir avantaj olacağını düşünüyorum.

Federasyon uyuyor mu?
Ligin son beş haftasına girilirken, Futbol Federasyonu hâlâ bazı radikal kararlar alma konusunda laçkalığını sürdürüyor! Şampiyonluk ve düşme potasında kritik haftalar yaşanıyor ancak bu takımların maçları ayrı gün ve saatlerde oynanıyor. Oysa ki son beş haftaya girilirken bu takımların maçlarının değil aynı gün ve saatte, aynı dakikada başlaması gerekir. Bunun dışında ki bütün uygulamalar şikeye çanak tutar! Bence Futbol Federasyonu geç kalmıştır, aynı gün ve saat uygulaması bu hafta başlamalıydı. Federasyonun bunu düşünmemesi  ilginç olduğu kadar manidardır! 

Şimdi moda Yılmaz Vural!
Yılmaz Vural ligde tarih yazıyor! Elazığspor'u ligin dibinden alıp bugünlere getiren Vural, haklı olarak Türkiye Ligi'nde en çok konuşulan teknik adam oldu.
Vural, bunları yapıyor da neden hiç Milli Takım için düşünülmüyor! Oysa ki Vural, gerek futbol bilgisi, gerekse kariyeriyle bunu çoktan hak ediyor. Ama Yılmaz Vural'ın başarılarından çok şovlarına takılı olunduğu için gerçekler görülmüyor!
Ben bu köşemde hasbelkader (!) Yılmaz Vural için yelken açtım! Eğer Abdullah Avcı bırakacaksa Milli Takım'ın başına getirilecek tek isim Yılmaz Vural olamalı.   
Vural'ın şimdiye kadar bu göreve düşünülmemesinde, bazı kasıt unsurları var diye düşünüyorum! Yılmaz Vural'ın şovu ve renkli kişiliği, lige çok başka bir hava veriyor. 
Yılmaz Vural diğer Türk hocaları gibi ne "kel" ne "fodul", bu işi sonuna kadar hak eden bir Türk antrenörü.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.