Trabzonspor ve Colman
21 Mart 2013 01:00
Trabzonspor'un bu durumlara gelmesinin nedenlerini aramaya gerek yok! Bursaspor-Trabzonspor maçının sonunda Colman ile Mustafa Yumlu arasında meydana gelen tokat olayı her şeyi özetliyor!
İki yıldır "Bu adama dikkat" diye yazıyorum! Bana göre Trabzonspor'un içindeki düşman! İyi futbolcuymuş da bunun için yaptıklarına katlanılıyormuş! İyi futbolcu olsaydı, en azından bu kadar yıl oynuyor, bir maç kazandırırdı! O da yok; o halde neden gönderilmez anlamak mümkün değil. Colman'ın Trabzonspor'u sevmediğini, Şenol Güneş'le, yaşadıklarından sonra yazdım ve söyledim, hâlâ da ısrar ediyorum. Colman Trabzonspor'u ve bizi sevmiyor! Yaptığı son hareketin affı yok. Hemen biletinin kesilmesi gerekir. Hem de bugün itibariyle! Böyle yapılmazsa, yönetim, biraz daha işin içinden çıkamaz duruma gelecek. Öyle tahmin ediyorum ki, bundan böyle Colman'ı takımda kimse istemeyecektir. Hem paramızı alacak hem de bizi dövecek (!), nerde böyle bolluk!..
Colman'ın bundan sonra takıma faydasından çok zararı olur. Trabzonspor yönetimi, bu durumu ivedilikle çözmeli ve bunun çözümü de ancak bu futbolcunun gönderilmesiyle olur.
Sözün bittiği yer!
Galatasaray ve Fenerbahçe layık oldukları takımlarla eşleşti!
Özellikle Real Madrid'in Galatasaray'la eşleşmesi İspanyol takımı açısından önem taşıyor! Hatırlanacağı üzere G.Saray, Süper Kupa'da Real Madrid'i Jardel'in golüyle yenerek bir ilke imza atmış ve dünyaya UEFA Kupası'ndan sonra ikinci kez ismini altın harflerle yazdırmıştı. Ancak bir hakikat var ki, o günkü Real Madrid ile bugünkü Real Madrid arasında çok büyük farklılıklar var.
G.Saray çekilebileceği en zor kurayı çekti. İki takımı karşılaştırdığımız zaman kıyaslanmayacak kadar Real Madrid lehine büyük farklılıklar var! G.Saray'ın avantajı, Avrupa'ya karşı olan direnci ve tecrübesi. Ancak bunların Real Madrid maçında ne kadar geçerli olacağını şimdiden kestirmek zor.
İki takımı tartıya koyduğumuz zaman G.Saray'ın hiç bir yönüyle rakibine bir üstünlük sağlamadığı ortada! Real Madrid'in kadro yapısı, Avrupa'daki başarıları, onu G.Saray önünde favori yapan önemli faktörler.
Her şeye rağmen futbolda oynamadan kazınılmadığı gerçeği düşünüldüğünde G.Saray'a en azından küçük de olsa bir şans var! G.Saray'ın çeyrek finale kadar yükselmesi ve dünya devi Real Madrid'le eşleşip böyle bir takımı Türkiye'ye getirmesi çok büyük olay. Bu yüzden G.Saray elense bile bana göre amacına ulaşmıştır.
Fenerbahçe'nin rakibi Lazio, Avrupa'nın en güçlü takımlarından biri. Fenerbahçe ilk kez böyle büyük bir şampiyonada çeyrek finalde boy gösterecek. Fenerbahçe'nin şansı, G.Saray'a oranla daha fazla. Çünkü Lazio, Real Madrid gibi yenilmez bir armada değil! Eğer gününde bir Fenerbahçe olursa, en azından rakibi yıkmasa bile sallar! F.Bahçe, Lazio'ya elense bile, bugüne kadar aldığı başarılı sonuçlara gölge düşürmez; aksine Fenerbahçe'ye bir sonraki yıllar için büyük tecrübe kazandırır.
Kurallar çiğneniyor
Futbol Federasyonu büyük yanlışlar içinde. Verilen cezaların bir yıl, iki yıl ertelenmesi, futbol literatürüne ve etik değerlerine aykırı. Gördüğü kırmızı kart sonrasında cezalı duruma düşen bir futbolcunun hemen ilk resmi karşılaşmada oynaması çok yanlış ve itiraz edilmesi halinde sıkıntılara neden olacak bir durum. Ne olursa olsun kırmızı kart gören bir oyuncu ilk resmi maçta oynamaması gerekiyor. Oysa ki yeni uygulamada kırmızı kart gören oyuncu bırakın ceza almayı, aldığı ceza bile erteleniyor ve ilk resmi maçta oynamama kuralı çiğneniyor. Sezon sonunda yapılacak bir itiraz, liglerin tescilini bile önleyebilir! Federasyon böyle bir uygulamayla futbola gölge düşürüyor ve heyacanının kaybolmasına neden oluyor.