Dünyanın geleceği açısından hangisi önemlidir?...

22 Mart 2024 Cuma günü Rusya'nın başkenti Moskova, Crocus City Holl-Belediye Kültür Merkezi konser salonunda 4 teröristin gerçekleştirdiği silahlı saldırıda 139 kişinin öldüğü 100'den fazla kişinin de yaralandığı açıklandı. 

 

Saldırıdan sağ olarak kurtulmayı başaran Nazile Mehdiyeva, saldırganların hiçbir mukavemet ile karşılaşmadığını hatta güvenlik görevlilerinin herkesten önce kaçtığını belirterek “Ben de oradaydım ancak iftar vakti gelince konsere girmedik dolayısıyla konserin başlaması gecikti. İftara gidenler 7-8 dakikalık bir fark ile hayatta kaldı. Eğer konser, zamanında başlamış olsa en az 5 bin kişi orada olacaktı, silah seslerini duyarak hepimiz dışarı çıkacak ve ölü sayısı belki dörde beşe katlanacaktı” dedi.

 

DEAŞ-K (DEAŞ’ın Horasan kolu) yaptığı açıklamayla 139 kişinin öldüğü saldırıyı üstlenmiş durumda. Ukrayna’ya kaçarken sınıra yakın yakalanan teröristler, gözaltı sorgularında Türkiye'den Rusya'ya geçtiklerini söylediler.

 

Faturayı Müslümanlara kesmek için ne ucuz bir yol!..

 

Saldırıyı her ne kadar DEAŞ üstlense de, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Beyaz Saray sözcüsü John Kirby saldırıyı kınayanlar arasında olsa da saldırının arkasındaki gücün “ABD, İsrail ve Batılı ülkeler” olduğu apaçık ortada.

 

Tetiği kimin çektiği değil tetiği çektirenlerin hepsi tanıdık.

 

Genel olarak bakıldığında bu saldırıda amacın Rusya’yı Müslümanlarla karşı karşıya getirerek. "Asıl savaşınız Müslümanlarladır…" anlayışıyla yeni bir cephe açmak olarak görünüyor.

 

Dünyadaki hemen bütün çatışma alanlarına bakıldığında Amerika’nın desteğiyle oluşturulan radikal örgütlerin Amerikan hedeflerinin bir oyuncağı olarak görev yaptıkları gözleniyor.

 

Konser baskınında sahaya sürülen DEAŞ da ABD ürünüdür. Geçmişte, Başkanlık seçimi sürecindeki "DEAŞ, Obama’yı gururlandırıyor. Obama, DEAŞ’ın kurucusudur. DEAŞ’ı Obama ortaya çıkardı yalancı Hillary de onun ortağı” diyen Trump ağır eleştiri oklarının hedefi olsa da dünyadaki çoğu olayların arka planını açık etmek için bir yol haritası vermişti.

 

Bu defa hedefleri Rusya’yı hırpalarken Müslümanları hedef hâline getirmek... Türkiye ile Rusya'yı karşı karşıya getirmek.

 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den, eylem sonrası kaçmaya çalışan saldırganların Ukrayna'ya doğru ilerlediğini ve teröristlerin Ukrayna tarafına, sınırı geçmeleri için bir pencere hazırlandığını belirterek “Her kim emir verdiyse cezalandırılacak. Rusya'ya, halkımıza yönelik bu saldırıyı hazırlayan, teröristlerin arkasında duran herkesi tespit edip cezalandıracağız” açıklaması geldi.

 

Geçmişte Brezinski’ye sormuşlardı;

 

“Kurduğunuz tezgâhla Sovyetlerin Afganistan’ı işgaline yol açarak 1,5 milyon Müslüman Afgan sivilin ve 250 bin Mücahit’in ölümü ile sonuçlanan tezgâhtan pişman değil misiniz?” Cevap: “Neden pişman olalım! Sovyetleri kendi Vietnam savaşlarına çektik…”

 

ABD’nin durduğu yerde baktığı yerde de bir değişme yok. Bugün de sorulacak olsa “Bu planınızla terör gruplarına yol vermiş olmaktan, masum sivil insanların ölümünden pişman değil misiniz?..” Verecekleri cevap farklı olmayacaktır…

 

Dünyada olanların, ölenlerin yanıp yıkılan beldelerin ne önemi var? Onlar için önemli olan kendi menfaatleri. “Dünyanın geleceği açısından hangisi önemlidir?” sorusu bile onlar için bir anlam ifade etmiyor.

 

Olup bitenleri doğru okumanın en garantili yolu, soruyu “ABD için önemli olan hangisidir?” diye sormak!

 

Moskova’daki saldırıyı değerlendiren Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in “Bu saldırıların asıl amacı ABD’nin kaybettiği hegemonyasını tekrar yerine koymak çabası. ABD kesinlikle Ukrayna-Rusya savaşında barış istemiyor. Bunun çok net okunması lazım. 2024 yılı çok sıcak geçecek...” değerlendirmesi yakın gelecek için önemli ip uçları veriyor...