İran, ABD’yi iç karışıklıktan kurtardı!..

A -
A +

Gazze Şeridi’nde tutulan İsrailli esirlerin tutuklu kalmasından Netanyahu'yu sorumlu tutan göstericiler, ellerinde "Çık! Defol git! Eli kanlı gaddar adam…" yazılı pankartlarla hemen her gün Netanyahu hükûmeti aleyhinde sloganlar atarken, Netanyahu içeride ve dış dünyada düşen desteği tersine çevirmek için savaşı büyütüp bölgeye yaymak istiyor.

 

İşte tam bu sırada Netanyahu’nun ihtiyacı olan destek Ürdün sınırındaki üssü İran bağlantılı güçler tarafından saldırıya uğrayan ve üç askerini kaybeden ABD’den geldi.

 

ABD, Tahran yönetimine gerekli cevabı vereceğini ilan etti.

 

ABD üssüne yapılan saldırının failleri için İsrail’in tezgâhı hatta ABD’nin kendi senaryosu olabileceği tartışılırken bu paslaşmayı “Topraklarımızı, çıkarlarımızı ve vatandaşlarımızı hedef alan her türlü saldırıya anında cevap vereceğiz” diyerek oyuna giren İran karşılıksız bırakmadı.

 

Şimdi bütün dünya kamuoyu ABD’nin İran’ın gırtlağını sıkmasını bekliyor ama çok bekler!.. Bu her zamanki oyunlarının yeni bir versiyonudur. Asıl dünyanın gözünden saklamak istedikleri Gazze’de açlık ve hastalığa karşı hayatta kalma mücadelesi veren yüz binlerce çocuk, kadın, hasta ve yaralı Filistinlidir. 

 

Tahran'ın yerle bir edilmesini isteyen Cumhuriyetçi senatörlerin ateşli konuşmaları Netanyahu’nun işine yarıyor. Gazze’deki vahşetini rahat sürdürebilmesi için İsrail’e alan açılıyor.

 

İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, BM tarafından hakkında konulan uluslararası seyahat yasağına rağmen birçok noktada İran'ın askerî operasyonlarını yönetiyordu.

 

Süleymani, 3 Ocak 2020'de, Irak'ın başkenti Bağdat'ta Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın talimatıyla düzenlenen bombalı saldırıda öldürüldü.

 

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani yaptığı açıklamada, "Amerikalılar işledikleri bu suçun sonuçlarını uzun yıllar boyunca yaşayacaklar. Süleymani'nin intikamı, bu bölgeden Amerika'nın pis elinin sonsuza kadar çektirildiği gün alınmış olacak" diye konuşurken, "Onun gidişiyle yaptığı iş durdurulmayacak ve yolu kapanmayacak. Suçluları acı bir intikam bekliyor" diyerek ülkede üç gün ulusal yas ilan eden İran dinî lideri Hamaney, Süleymani’nin yakınlarına ve İran ulusuna baş sağlığı dilemekle yetendi.

 

Hepsi o kadar gerisi yok…

 

Bugüne gelirken İran ABD ilişkileri Ürdün'de ABD güçlerine yapılan insansız hava aracı saldırısında 3 ABD askerinin ölümü 30’unun yaralanması ile sonuçlanan saldırı ile yeni bir boyut kazandı.

 

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada “Saldırının İran destekli radikal militan gruplar tarafından gerçekleştirildiğini biliyoruz” diyen ABD Başkanı Joe Biden “Saldırının sorumlularından, ABD'nin seçeceği zaman ve şekilde hesap sorulacağını” söylese de;

 

Gelişmelerin ABD ile İran’ın bölgedeki menfaatleri üzerinde daha önce yapılmış bir mutabakat olduğunu vurgulayan yorumcular “ABD, çıkarları açısından Orta Doğu’da tarafını seçerek Şiilerin, Bağdat merkezî hükûmetinin ve İran’ın yanında yer aldı” değerlendirmesini yaptı.

 

Yaşananları “İran ile ABD'nin danışıklı dövüşü” olarak yorumlayan Cihat Yaycı “Ürdün Suriye sınırına yakın bir yerdeki saldırının yeri bile tam belli değil. ABD askerlerine yapılan saldırı bir anda o parçalanmış ABD kamuoyunda birlik bütünlük oluşturdu ve konsolide oldular. Ve ABD iç savaşının kıvılcımı sönümlendi…” değerlendirmesini yaptı.

 

Nitekim askerî seçeneklerini değerlendiren ABD yönetiminin bundan sonraki açıklaması, “İran'la bir savaş peşinde olmadıklarını” belirtmek oldu.

 

Bu mutabakat “ABD’yi iç karışıklıktan kurtaran” İran ile Batı arasındaki tarihî iş birliği ile örtüşmektedir.

 

Ancak “Tarih tekerrürden ibarettir” ve Ogier Ghiselin de Busbecq’in (1554-1562) asırlar önceki tespiti ile “Türkler galibiyete biz de mağlubiyete alışmışız. Sadece İran lehimizde, düşman bize saldırırken arkasındaki bu tehlikeyi gözetmek zorundadır. Ancak İran akıbetimizi sadece geciktirir bizi kurtaramaz…”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.