Seyreltilen şehirler!..

A -
A +

AK Parti’nin İBB Başkan Adayı Murat Kurum, "İstanbul’un bu karmaşasını, düzensizliğini, insanlarımızın deprem riski kaygısını hep birlikte ortadan kaldırmak için tüm ekibimizle tüm arkadaşlarımızla her sokak ve mahalleyi dolaşacağız” derken bir yol haritası paylaşıyor.

 

Bu seçimi kazanmaktan daha fazlası, büyük kentin nefes almak için ağırlıkları atma operasyonudur. Slogan ise kentsel dönüşüm ve depreme karşı alınacak alt tedbirleri kendinde toplayacak bir başlık “Nefes alan İstanbul…”

 

Bu uygulamanın omurgası büyük şehirlerin taşrasında yeni hayat alanları oluşturularak merkezlerdeki nüfus yoğunluğunun “şehirlerin çeperlerine” kaydırılması.

 

Bu uygulama mevcut kentsel dönüşüm uygulamalarına alan açmakla birlikte riskli yapıların ortadan kaldırılması, kentlerdeki trafik yoğunluğunun ortadan kaldırılması, hâlihazırda merdiven altı sanayi tesisleri, üretim atölyelerini de şehirlere mesafeli uygun bölgelere aktarılmasını mümkün kılacaktır.

 

Şehirlerin durumu ve ihtiyaçlar da belli. Mevcut adaylar geçmiş dönemden kaldığımız yerden devam ederiz diyemiyorlar çünkü kaldıkları yer kendilerinde mutlu etmiyor. Bunlarla ilgili olarak Murat Kurum dışında henüz hiçbir proje üzerinden ikna edici bir söylemleri dillendirilmedi.

 

Alışkanlıkları ve alışkanlığı değiştirmek kolay değil, sebepler değişmeden sonuçlar değişmiyor.

 

2019’da İyi Parti ve HEDEP büyük şehirlerde aday göstermeyerek CHP ile dolaylı bir ittifak yapmıştı.

 

Bugün ise durum farklı. İyi Parti ile iş birliği imkânını zorladılar. Özgür Özel doğrudan Meral Akşener’e de teklif yaptı, ama Genel İdare Kurulu oy çokluğuyla bunu reddetti.

 

Akşener, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, "Buradan ilan ediyorum. Tek başımıza giriyoruz, her yerde tek başımıza giriyoruz. Ankara'da da İstanbul'da da her yerde tek giriyoruz. Bu işin sonunda başaracağımıza inanıyorum. Bunun sonucunda bu başarı hepimizindir. Başarısızlık da benimdir” diyerek ittifak kapısını kapatmıştı.

 

CHP ile eski müttefiki İyi Partinin aralarını açan, CHP’nin DEM Parti ile olan iş birliğine bağlansa bile gerçek İyi Partide saklı kalan ve ifade edilemeyen “Altılı Masa” operasyonlarının birikmiş öfkesidir. Akşener ile sınırlı kalmayan CHP karşıtlığı yapılan anketlerde İyi Parti tabanında da görülmekte. Dolayısıyla, CHP’nin tavanda kurulamayan ittifakın tabanda kurulacağı umudu ham bir hayal…

 

Taşıma suları giderek kuruyan CHP kendi yetenekleri ile baş başa kalıyor

 

Durumu fark edince ceketini çıkarıp, gömleğinin kollarını sıvayan İmamoğlu, İBB’nin toplu taşıma araçlarında her gün artan arızalar ve toplu taşıma sorunu çığ gibi büyürken seçim maratonuna "İstanbul'a hizmette tam yol ileri" sloganıyla başladı...

 

Kazanmak için umutlarını seçmenin “muhalefetin en güçlü ismine” oy vermesine bağlayan CHP kaybederse, kaybeden sadece İmamoğlu olmayacak. Sarsıntı CHP’yi kuşatacak. “İyi Parti oy vermedi yahut seçmen tabanda beklenen ittifakı gerçekleştirmedi” diyerek siyasette yoluna devam etmek isteyen İmamoğlu alıştığı “mağdur rolü” ile CHP’de genel başkanlığa talip olarak yoluna devam etmek isteyecektir.

 

Rivayete göre, aralarındaki mutabakat gereği her ne kadar Özgür Özel Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul seçimlerini kaybetmesi durumunda CHP genel başkanlığı koltuğunu kendisine devretme sözü vermiş olsa da bunun garantisi yok.

 

CHP'de oyun da bitmez ayak oyunları da bitmez. Bundan sonra yaşanacak olanlar CHP’deki “Adam seyreltme” operasyonlarıdır.

 

Kimin gidip kimin kalacağını ise zaman gösterecek…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.