Taşlar yerine oturuyor Türkiye'm şahlanıyor! 

Sesli Dinle
A -
A +
Seçimler bitti, Türk lirasındaki kayıplar arttı. Dolar 10 günde %17 prim yaptı, 19,98’den 23,50 TL’ye çıktı. Herkes soruyor? Döviz neden yükseldi? İflasa mı sürükleniyoruz? Dış borçlarımızı ödemede sıkıntı mı var?.. Bunların hiçbiri değil. Sadece serbest piyasaya geçiş için büyük adım atıldı. TL’nin değer kaybı enflasyonun altında kalmıştı şimdi, hürriyetine kavuştu gerçek değerini buldu. Nitekim bu gelişme sonrası Merkez Bankasının brüt rezervleri son 1 haftada 2 milyar dolarlık artışla 100 milyar 480 milyon dolara yükseldi. Bu adım atılmadan önce TL aşırı değerli olduğu için ithal mallar cazibe kazanmış, tüketimi artmış, böylece cari açık büyümüştü. Şimdi tam tersi olacak. Kurlar yükseldiği için ithal mallar pahalanacak, tüketimi dolayısıyla, döviz ödemeleri azalacak, sonuçta cari açığımız daralacak. Kurlardaki artış özellikle akaryakıt fiyatlarındaki yükselişle enflasyonu ilk anda tetikleyecek görünüyor. Ama yaz mevsimi dolayısıyla bir defa enerji faturamız küçülecek. Turizm gelirlerimizde de büyük artış bekleniyor. Ayrıca sebze ve meyve fiyatları düşüşe geçti. 
 
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 900 milyar dolarlık Türk ekonomisini yönetmek için kuracağı yeni ekiple güvenilir kurallı program uygulayacaklarını tüm engellerin üstesinden gelecekleri sözü verdi. Düğmeye basıldı. Dr. Hafize Gaye Erkan ilk kadın başkan olarak Merkez Bankasının başına getirildi. Erkan, tahsili, tecrübesi ve uzmanlık alanı ile bu iş için biçilmiş kaftan. Şu anda en önemli imtihan, Merkez Bankasının bağımsız olduğunu tüm dünyaya göstermektir… Banka artık para ve kur istikrarını sağlamada kararlarını kendi iradesiyle uygulamaya koyduğunu ispat etmelidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ekonomiyle ilgili görüşleri temenniden öteye geçmeyecek. İcranın başında Şimşek ve ekibi vardır, bütün sorumluluk ona aittir. Piyasalar 22 Haziran’a odaklandı. Para Politikası Kurulu’nun bu tarihteki toplantısında faiz artışına gideceği kesinlik kazanmış durumda… Şu anda %8,5 olan politika faizi %15’e mi, yoksa %25’e mi çıkarılacak? Bankalarda mevduat faizleri %30 seviyesinde. Bu operasyon bir defalık yapılmalı, tavan belirlenmeli, soru işaretleri ortadan kaldırılmalı. Zira iş dünyası bütün planlarını döviz ve faiz dengesine göre yapıyor. 
 
Faiz artırımından sonra kurlar mutlaka gevşeyerek istikrar kazanacak... Fransız bankası Societe Generale Dolar/TL’de 20,88’den kısa pozisyon açılmasını, 23,00 TL seviyesinden zarar-kes yapılmasını tavsiye etmişti. Kuruluş üçüncü çeyrekte dolar/TL’nin 21,50 seviyesinde oluşmasını bekliyor. Ama öncesinde kademeli olarak 19,30 TL’ye gerileyebilir… Türkiye’nin 5 yıllık risk primi 500 puanın altına indi, 6 aylıklar 330 düzeyine geriledi. Riskin azalması sonrası kredi notumuzun artmasıyla birlikte yurt dışından sermaye girişi başlayacak… Bakın ilk çeyrekte ekonomi büyük deprem felaketine rağmen %4 büyüdü, Avrupa ise iki çeyrektir ekside kalarak resesyona (aşırı durgunluğa) girdi. Yabancı yatırımcılar Borsa İstanbul’da küçük çapta da olsa pozisyon açmaya başladı. Taşlar oturuyor, Türkiye'nin şahlanış dönemi başlıyor… 
 
Önemli not: Altının gramı 1500 liraya dayandı, ama faiz artışı gerçekleşirse TL değer kazanır, fiyat düşer. Alım yapmayı düşünenler, bu kararını 22 Haziran’dan sonraya ertelesin diyorum.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.