Hiddink'le vakit kaybediyoruz
Bugün artık bilimsel olarak da ispatlanmış bir gerçek var. En gelişmiş idmanlarla bile yoğrulan sporcuların fizik güçleri yüzde 75 oranında kullanılabiliyor... Kalan yüzde 25'lik kısmının ful veya ne kadarının kullanılabileceği şeklinde bir soru sorulursa cevabı iki seçenekten oluşuyor... 1- Yasak doping... 2- Yasal doping!.. 'Hadi yasağını biliyoruz da, yasalı ne' diye sorulursa... Şu... İki şekilde yapılıyor bu doping türü. Ve yeryüzünde hiçbir sportif organizasyon tarafından da yasaklanması mümkün değil... İlki; öfke... Diğeri; duygusal hedeflenme... *** EURO2008'i hatırlayın. Oradaki bizler için çırpınan bir avuç delikanlının evlerimizde, statlarda şu ülke insanını sevinçten ağlattığını hatırlayın... 70 milyon o heyecanın içine nasıl da girmiştik. Çek ve Hırvatistan maçlarındaki geri dönüşler sadece sahadaki adale gücüyle değildi elbette... Futboldan anlamayan ak tülbentli analar da yalvarıyorlardı onlar için... Almanya'yı elimizden kaçırırken yarım yamalak takımı oluşturan o çocuklar bir ideal etrafında kenetlenmişlerdi... Başlarındaki hocaları inanmıştı, korkmuyordu... Çek maçında dakika 61 olmuş ve ikinci golü yemişiz. O maçın özetini izleyecek olanlar o golü yedikten sonra Fatih Terim'in yüz ifadesine bir baksınlar. Korkudan eser var mı?.. Asker gücünü komutanının inanmışlığından alırmış... *** Sorarım size; kaçımızın kalbinde Avrupa şampiyonası yolunda o hırs ve heyecan kaldı şimdi... Eleştirilerle tefe konduğu için lig maçlarını izlemeye tenezzül eden Hiddink size o duyguyu verdi mi, veriyor mu?.. Onun yüzünde böyle bir mimik gözlemleyebiliyor musunuz?.. 9 ay peşinden koşturdu federasyon bu bulunmaz hint kumaşının!.. Az daha aynı anda çalıştıracağı iki takımdan biri olacak kadar da küçülecektik... Bu kadar kötü bir kararı nasıl verdik?.. Biz Akdeniz insanıyız... Yasal dopingi yapmaya çok müsaitizdir. Onun için inişli çıkışlıdır grafiğimiz... Bu doping tuttu mu gelmiş geçmiş en heyecan verici maçları oynar, inanılmaz geri dönüşlere imza atarız... Yeter ki bu çocukların başında inanmış, kendilerinden liderler olsun... Bu Terim mi olur, oyuncularına soyunma odasında taktik verirken yazı tahtasını kıran Denizli mi... Yoksa bize dünya 3.'lüğü getirmesine rağmen kimseye yaranamayan Güneş veya bir başkası mı?.. İş milli maçlara gelince işin içine profesyonellikten öte duygular giriyor... Ülke için oynamak gibi... Bugüne kadar kendi milli takımını çalıştırarak ülkesine dünya kupası kazandıran hoca sayısı 18. Başka bir ülkenin milli takımını çalıştırarak dünya kupası kazandıran hoca sayısı kaç biliyor musunuz? 'SIFIR...' Evet koca bir sıfır... *** Yabancı bir hoca ne kadar bizden olacak da oyuncusunu öfke veya duygusal hedeflere yönlendirebilecek... Onlara yasal doping yapacak... Hiddink'le kalan yüzde 25'i kullandığımıza kaç kişi inanıyor acaba?.. Ben yüzde 75'i de sağlayamadığımızı düşünüyorum... İki maçı kaybedince yeniden yapılanma diye bir şey uydurdu... EURO2012'ye gidemeyeceğimiz zamana kılıfı hazırladı... Tutarsa tutar, tutmazsa çok da umurundaydı... Nasılsa tazminat var... Vakit kaybediyoruz...