12 gün

Sesli Dinle
A -
A +
Seçimin üzerinden 12 gün geçti. Bakanlıklarda devir teslimler yapıldı. Savunma Sanayii Başkanlığı, Merkez Bankası ve BDDK Başkanlığı, TBMM Başkanlığı, MİT Başkanlığı gibi ülkenin en önemli kurumlarında çiçeklerle devir teslim yapıldı. Suratı asık tek bir kişi yoktu bu fotoğraflarda.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan kendi partisi ve bürokrasisinde şunu sağladığının çok net kanıtıdır bu. “Sen işini düzgün yap, devlet seni gün olur dinlenmeye çeker, gün olur daha faydalı olacağın başka göreve getirir, yeter ki sen küsme, kırgınlığa düşme”.
 
Prof. Dr. Temel Kotil desem hemen TUSAŞ dersiniz, oysa TUSAŞ’tan önce THY Genel Müdürüydü. Görevden alındığında herkes şaşırmıştı, bir süre görevsiz beklemişti. THY de çok önemli bir görevdi ama gün geldi, TUSAŞ’ta görevlendirildi ve muazzam işler yapıyor.
 
Her neyse, 12 günde yaşanan bu kadar önemli gelişme bana ister istemez şunu hatırlattı. “Ya Altılı Masa kazansaydı?”
Bu 12 günlük baş döndürücü dönüşüm acaba o zaman kaç ayda tamamlanırdı?
 
Ya da tamamlanana kadar masa kalır mıydı?
 
Bakkal dükkânındaki çırağını bile daha iyisini bulmadan değiştirmeyenler, koskoca devletin yönetimini “Bir değişiklik olsun, bir de bunları görelim” diyerek tecrübesiz ve altısı da birbirine benzemeyen uyumsuz bir kadroya teslim etmeye heves edenler bu 12 gündeki akılalmaz dönüşümde ne düşündü acaba?

İLGİNÇ DEĞİŞİMLER

Sesini bugüne kadar hiç duymadığımız Hakan Fidan, Türkiye’nin yurt dışındaki “sesi”, dışa bakan “yüzü” olacak.
 
Bağlamasıyla, kitaplarıyla, mütefekkir yönüyle, yumuşak mizacıyla hatta YouTube’da yaptığı programlarla tanıdığımız İbrahim Kalın devletin kimi zaman sert, ama çoğunlukla sessiz ve derinden gölgesi olacak.
 
Bu da kaderin cilvesi olsa gerek. İki değerli isme de görevlerinde başarılar.

PROF. DR. ÖMER BOLAT

TV programına başlamıştım, gençlere rol model isimleri talkshow formatında konuk ediyordum ama konuk bulmakta zorlanıyordum. “Ömer Abi müsait misiniz?” dediğimde “Gel tabii holdingdeyim” demişti, gitmiştim. Oturup benimle beraber isim çalışmıştı, “Şu isim olur mu?”, “Bu isme ne dersin?” diyerek âdeta programımın içerik toplantısı yapmıştık.
 
Oysa önemli bir şirketler grubunun CEO’suydu. MÜSİAD gibi bir dev yapının kadim başkanlarındandı.
 
Çok zorlu imtihanlar verirken bir yandan sivil topluma, bir yandan iş hayatına hizmet etmekten hiç geri durmuyordu. Mütevazı hâli, mütebessim yüzüyle o hep “Ömer Abi’mizdi”.
 
Şimdi artık Ticaret Bakanı’mız.
 
Kapısını açanlara, önünde el pençe duranlara, hatta artık unvanı olan “Sayın Bakan’ım” diyenlere bile mahcup olduğundan, günde binlerce kez “Estağfirullah” çektiğinden eminim, öyle derviş ruhlu bir insandır Prof. Dr. Ömer Bolat.
 
Geç bile sayılabilecek, tam isabet bir görev, hayırlı olsun.

OTOMOBİL YÜZSÜZLÜĞÜ

Hazır Ticaret Bakanı’mızdan bahsetmişken bir uyanıklık yapayım, adını taratan basın danışmanı üst kısımdaki kendisiyle ilgili yazımla beraber bu kısmı da sunmuş olur Ömer Bolat Bakan’ımıza.
 
Dünya devi otomobil markalarının Türkiye’deki koca koca, kurumsal bayileri, distribütörleri artık işi yüzsüzlüğe vurmuş durumda. Sıfır araç alacaksınız, eskiden elden 100-150 bazen 250 bin lira isterken bunu yazıya dökmezlerdi. Şimdi artık gayet rahat, yazışmalarda bile “150 bin liralık aksesuarı zorunlu tutuyoruz” diyebiliyorlar. Bu rahatlık nereden beyler?
 
Herkes arabasını “bu model yeni çıkmış, en yenisi olsun” diye almıyor. Kimi işi için, kimi çocuklarını okula götürmek, kimi yaşlısını hastaneye yetiştirebilmek için daha da artmadan bir otomobil almanın peşinde. Bu ne yüzsüzlük? 100-150 bin liraya ne aksesuarı satıyorsunuz, kurşun geçirmez yapsanız bu para anca eder.
Ömer Bolat Bakan’ım, bilginize.

DOLAR ve MEHMET ŞİMŞEK

Mehmet Şimşek göreve geldi. Herkes ilk günden dolar düşecek zannetti ama öyle bir sihirli değnekle olacak bir iş değil bu. Ben Nureddin Nebati’yi kişisel olarak çok severim ve geldiği dönemde ticaretin içinden gelmesi nedeniyle başarılı olacağını düşünmüştüm ama zaman gösterdi ki bize şu kritik düzlemde ticaretten anlayan değil, para politikalarına hâkim iktisat kökenli ve kriz deneyimlisi bir bakan lazım.
 
Döviz biraz daha yükselebilir çünkü artık baskılanmıyor. Mehmet Şimşek’in gelir gelmez düğmeye basmayacağını düşünüyordum, nitekim öyle de oldu. Şimdi adım adım planını uygulayacaktır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.